PEN’den aldığı bursun hastalığına rağmen yenilenmediğini ve dışlandığını söyleyen yazar Aslı Erdoğan’a PEN Türkiye’den destek açıklaması geldi
Özgür Gündem gazetesi ile dayanışma amacıyla bir günlük yaptığı genel yayın yönetmenliği nedeniyle “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla 4 ay hapis yattıktan sonra Almanya’ya giden yazar Aslı Erdoğan, PEN tarafından da dışlandığını aldığı bursun hastalığına rağmen kesildiğini açıklamıştı.
PEN Türkiye: Dün olduğu gibi bugün de yanında olacağız
Aslı Erdoğan’ın bu açıklamaları üzerine Londra merkezli Uluslararası Yazarlar Birliği (PEN) Türkiye, destek açıklamasında bulundu. PEN Türkiye’den yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Frankfurt’ta yaşayan yazarımız Aslı Erdoğan’ın sağlık ve yaşam koşulları Türkiye’deki okurlarını ve sevenlerini yakından ilgilendirmektir. PEN Türkiye olarak hem Uluslararası PEN hem de Almanya’daki iki PEN derneği ve çeşitli yazar kuruluşlarıyla ilişkideyiz, görüşmelerimizi sürdürmekteyiz. PEN Türkiye değerli yazarımız Aslı Erdoğan’ın Türkiye’deki yargı ve cezaevi sürecinde olduğu gibi bugün de yanında olacaktır. En kısa zamanda olumlu bir sonuç alacağımızı umuyoruz.”
‘İstediğim her lafı ediyorum ama kimse duymuyor’
Almanya’da sürgünde yaşayan yazar Aslı Erdoğan Avrupa Postası’na verdiği röportajda, “Sesimizin Almanya’da ustalıkla kısıldığını düşünüyorum. Türkiye’deki gibi vurmayla, kırmayla, cezaevine atmakla değil. Orada daha duyulurdu sesim. Burada bir şekilde sisteme uyum sağladık. Şimdi istediğim her lafı ediyorum ama kimse duymuyor. Yıldızlara konuşuyorum sanki. Ustaca yola getirildik. Burada pek çok ödül hatta şövalye nişanı almama rağmen hala yarı turist statüsünde oturma izni almaya çalışıyorum” dedi.
‘Türkçe zulmün diline dönüştü’
Her koşulda yazarım dediğini ama sonunda sesini kestiklerini söyleyen Aslı Erdoğan, “Yenildiğim zamanı bilirim. Cezaevinde belli bir kırılma başlıyor. Türkçe benim hep evimdi. Türkiye’de hiç evimde hissetmedim ama o dilde var oluyordum. İlk kırılma cezaevinde başladı. Cezaevinde Türkçe mahkeme evraklarıyla, belgelerle, emirler yağdırılarak zulmün diline dönüştü” diye anlattı.
‘3 yılda 11 kez hastaneye yattım’
Sürgünün çok daha büyük bir kırılma yarattığını ve yaşamayanın bilemeyeceğini dile getiren Aslı Erdoğan, “Kendi dilinden bile sürgün edilmiş oldum. Kendi kütüphanemden uzağım. 20 yılda yazdığım her şey İstanbul’da kaldı. Burada yeniden onları kurmak neredeyse imkânsız. Türkçeyi de unutuyorum. Onu da kaybettim daha çok İngilizce konuşuyorum, okuyorum. Bir tür suskunluk dönemine girdim. Son 3 yılda on bir kez hastanede yattım, halim kalmadı” şeklinde konuştu.
PEN’in verdiği burs hastalığına rağmen kesildi
Türkiye ile Almanya arasında bir pazarlık olduğunu söyleyen Aslı Erdoğan, edebiyat dünyasının en saygın kuruluşlarından PEN tarafından da dışlandığını ve aldığı bursun hastalığına rağmen yenilenmediğini açıkladı.
‘Cezaevindeyken Fransa’da kitabım 70 bin sattı’
Kendisini kullanılmış da hissettiğini ifade eden Aslı Erdoğan, “Bu eleştirim Türkiye’den çok Fransa’ya. Ben cezaevindeyken Fransa’da kitabım 70 bin sattı, ödüller yağdı. İki yıl sonra ‘E tamam’, modam geçti. Benden para kazanan kişiler, kurumlar da vardı, gidiverdiler. Bu da insanı incitiyor tabii. Bir köşeye atılıvermek, sen hayatında hiçbir sorunu çözememişken… Fransa kültür eski bakanı benim yayıncımdı. Parmağının ucuyla bana oturum alabilirdi. Herkes sanıyor ki benim hayatım çok kolay” dedi.
Cezaevinden çıkmış yazarı oynamayı reddettiğini söyleyen Aslı Erdoğan, “Bir ölçüde de kırıldım. Ufak tefek şeylerle hayatım yola girebilirken Fransa bazında bu yapılmadı. Benim de payım olmalı. Bir ölçüde kenara itilmiş hissediyorum kendimi” diye konuştu.
Kaynak: NuJinha