Çalışma koşullarının düzeltilmesi ve ücretlerinin iyileştirilmesi için eylem yapan DEDAŞ işçileri, hukuksuz bir şekilde işten çıkarılıyor. DEDAŞ’ın işçileri ise sendikasızlaştırma politikalarına karşı direnişlerini sürdürüyor
Selman Çiçek
Çalışma koşullarının düzeltilmesi, ücretlerinin geçinebilir bir seviyeye çekilmesi ve sendika hakkının tanınması istemiyle Amed, Riha, Şirnêx ve Sêrt’te yapılan 2 saatlik oturma eylemi sonrası işten atılan Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (DEDAŞ) işçilerinin, DEDAŞ önündeki işlerine iadeleri ve çalışma koşullarının düzeltilmesi için eylemleri sürüyor.
Kod 49 ile işten çıkarma
DEDAŞ, özlük haklarının iyileştirilmesi ve sendika hakkının tanınması amacıyla iş bırakma eylemi yaptıktan sonra işçiler, taşeron şirket olan Yonca ve Dicle Kök tarafından, ‘Kod 49’ gerekçesi ile iş akitleri feshedildi. Grev kararı ve iş bırakma eylemi anayasal bir hak olmasına rağmen, DEDAŞ tarafından işçilere gönderilen mesajda, “kod 49” kapsamında olan “görevini yapmamakta ısrar etmeden” dolayı iş akitlerinin feshedildiği bildirildi. Dört kente eyleme katılan yaklaşık 300 işçi işten çıkarıldı.
Bir gecede iş kolunu değiştirdiler
İşçileri işten atmakla da yetinmeyen DEDAŞ, işçilerin sendikalaşmasının önünü de çeşitli oyunlarla set çekmeye çalışıyor. DEDAŞ’a bağlı Yonca ve Dicle Kök adlı şirketlerde, üye çoğunluğu DİSK’e bağlı Enerji-Sen’de olmasına rağmen, iş kolu bir gecede değiştirilirdi. İş kolu enerji alanı olmasına rağmen bir gece de işçiler, ‘İnşaat İş’ koluna kaydırıldı. Bu vesile ile işçilerin, Enerji Sen’e üyeliğinin önü alınarak sendikal hakları da elinden alındı. İşçilerin, Enerji-Sen’de örgütlenmesini istemeyen şirket, bu yolla enerji iş kolunu yasal olmayan farklı bir iş koluna çevirdi.
Haklarımız yendi direnişe geçtik
Riha’da 2013 yılından beri DEDAŞ’ta çalışan Abdullah Gezer, 2013 ten beri sürekli şirket tarafından haklarının yenildiğini söyledi. Şirketin hak yemesine artık dur demek için örgütlendiklerini ve harekete geçtiklerinin belirten Gezer, direnişe geçtiklerinde ise şirketin her zaman devreye koyduğu ‘işten çıkarma’ kartını çıkardığını söyledi. Çalışanların haksız bir şekilde işten çıkarıldığının altını çizen Gezer, “Sendikaya gerekli sayılara ulaşmamız için her türlü oyunu oynuyorlar. Gece yarısı iş kolu değişikliği yapıyorlar. Gece yarısı işten çıkarmalar yapıyorlar. Zaten enflasyon altında eziliyoruz. İnsanlar işten çıkacak diye korkuyor. Hala umudumuz var, biz kazanacağız” diye konuştu.
İşçiyiz köle değiliz
Amed’te DEDAŞ işçisi olan ve atılan arkadaşlarına destek olan Mesut Köse ise, son yapılan zamlardan dolayı maaşlarının asgari ücretin altına düştüğünü söyledi. Şirketin yaptığı zam ile birlikte açlık sınırı altında kaldıklarına dikkat çeken Köse, “Şu an açlık sınırı 13 bin küsüdür. Bizim aldığımız maaş, en son yapılan zam ile birlikte 12 bin liradır. Biz elektrik işçisiyiz, köle değiliz” dedi.
Sonuna kadar direneceğiz
İş esnasında akıma çarpılan, yaralanan ya da vefat eden arkadaşları olduğunu söyleyen Köse, “Geçen hafta iki arkadaşımız yaralandı. Şu an hastanede yatmaktadırlar. Tedavileri için bir tane şirket yöneticisi gidip orada onları sormadı. Yaralanan arkadaşlarımızı tedbir almadıkları için suçluyorlar. Geçim sıkıntısı yaşıyoruz. Burada çalışanların yüzde 90’ı kredi kartı borçlusudur. Arkadaşlarımız grev kararı aldı, biz onlarla birlikte olacağız. Sonuna kadar direneceğiz” dedi.
Haklarımızdan vazgeçmedik
İstediği hakların ucube bir şey olmadığını normal haklar talep ettiklerini belirten Köse, “Sendika istiyoruz. Sendika ile görüştük hakkımız olduğunu bildirdiler. Grev kararı aldık. Greve gittik. Grevden sonra fotoğrafını çektikleri kişilerin işlerine son verdiler. Ben engelli kadrosundan çalışıyorum. Benim üzerimden devletten vergi indirimi alıyor. Maaşımı büyük bir kısmını karşılıyor. Niye benim asgari ücret ile maaşım bir. Ben köle değilim, işçiyim. İşçi isem hakkımı da sonuna kadar alacağım. Sonuna kadar da bu mücadeleye devam edeceğim. Kimse vazgeçmiş değil” diye konuştu.
İzinde olanlar bile işten çıkardılar
DEDAŞ işçilerinin eylemleri ve yaşanan hak ihlalleri ile ilgili bilgi veren DİSK Enerji Sen Örgütleme Uzmanı Cihan Çiçek, işçilerin Kod 49, yani verilen ‘görevi yapmama gerekçesi’ ile işten çıkarıldığını söyledi. Şirketin yıllık izinde olan işçileri bile bu gerekçe ile işten çıkardığını söyleyen Çiçek, “İşçi arkadaşlarımız eylem boyunca işlerini aksatmadılar. Acil arıza durumlarını aksatmadılar. İşverenin, işçilere gözdağı vermek için işten çıkarmalar yaptı” diye belirtti.
Sendikasızlaştırma ile işçiler örgütsüz bırakılıyor
Her türlü zorluk ve engellemeye rağmen işçilerin direnişe devam ettiğinin altını çizen Çiçek, sendika olarak Yonca şirketinde çoğunluk sağladıklarını ve bakanlığa yetki için başvuruda bulunacakları esnada gece yarısı işçilerin işten çıkarıldığını söyledi. Yonca işletmesindeki işçilerin Dİcle Kök’e geçirmeye başladıklarını ve bir gecede enerji alanında çalışan işçilerin inşaat iş koluna geçirildikleri bilgisini veren Çiçek, şirketin bu yolla sendikanın orada yetkili olmasının önüne geçtiğini söyledi. Şirketin işçileri sendikasızlaştırma politikası ile örgütsüz bırakmaya çalıştığına dikkat çeken Çiçek, “İşçileri açlığa mahkum ediyorlar. Açlığa mahkum ediyorlar. Direndiklerinde ise işten çıkararak gözdağı veriyorlar. Sendika olarak işçilerin yanındayız. İşçiler ile birlikte direnmeye devam edeceğiz” dedi.