Muğla’da avukatlar, Akbelen Ormanı’nda kömür sahasının genişletilmesi için başlayan ağaç kesimine karşı ‘işlemin iptali ve yürütmesinin durdurulması’ talebiyle dava açtı
Milas’a bağlı İkizköy’de bulunan Akbelen Ormanı’nda Limak Holding ve IC Holding ortak iştiraki YK Enerji’nin kömür maden sahasını genişletmek için ağaç kesimine karşı bölge halkının mücadelesi sürüyor. Bölge halkının açtığı yürütmeyi durdurma davası henüz sonuçlanmamışken Türkiye Barolar Birliği Kent Çevre Komisyonu Yürütme Kurulu, Muğla Barosu ve İkizköylülerin Avukatları bugün İdare Mahkemesi önünde ‘ağaç kesiminin iptali ve yürütmesinin durdurulması’ talepli dava açtı.
‘Umudumuz yargıdadır’
Birgün’de yer alan habere göre mahkeme binası önünde açıklama yapan Muğla Barosu Genel Sekreteri Şükriye Metin şunları söyledi:
“Biz burada Muğla Barosu olarak, Türkiye Barolar Birliği Kent ve Çevre Komisyonu olarak; havasına, suyuna, toprağına, ormanına, geleceğine sahip çıkan İkizköylülerin onurlu mücadelesinin yanında olduğumuzu tekrar bildirmek istiyoruz.
Bu süreçte İdare Mahkemesinde görülmekte olan davada henüz karar verilmemişken dün itibariyle, sabah saat 05.30’da Jandarma korumasındaki kesim ekibi, Akbelen ormanındaki yüz yıllık ağaçları kesmeye başlamıştır. Çevremizi, doğamızı, Muğla’mızı ilgilendiren bu konuda alınacak tüm kararlarda şeffaf bir idari işleyiş, hukuka uygun bir yargı denetimi olması gerekirken; İdare Mahkemesi’nde mevcut yürüyen davada henüz bir karar çıkmamış olması vatandaşlarımızın adalete olan güven duygusunu sarsmaktadır. Ağaçların kesilmesi, ormanın yok edilmesi telafisi imkânsız zarar dediğimiz kavramını tam olarak doldurması nedeniyle hem devam eden davada hem de idare tarafında başlatılan ağaç kesiminin sona ermesi adına İkizköylülerimizin açtığı yeni davada acilen ve ivedilikle yürütmenin durdurulması kararı verilmesi gerekmektedir. Umudumuz yargıdadır. Kesilen ağaçlarımızın vicdan muhasebesi artık yargıya devredilmiştir. Tüm bu hukuki süreçte canla başla mücadele veren İkizköylü halkımızın yanındayız. Hukuki sürecin sonuna kadar takipçisi olacağımızı saygıyla bildiririz.”
‘Akbelen Ormanı diye ir şey kalmayacak’
İkizköylülerin Avukatlarından Arif Ali Cangı şöyle konuştu:
“Akbelen Ormanının kömür ocağı haline getirmesine ilişkin Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2020 yılında vermiş olduğu bir karar var. Bu kararın iptali için dava devam ediyor. Bu davadan henüz karar verilmemiş olmasına rağmen dün sabah ‘oldu bitti’ye getirmek, ağaçları yok etmek için jandarma eşliğinde bir katliam yaşanıyor. Şu an da dosyamız 1. İdare Mahkemesi’nde kayıtlı. Dün sabah biz kesim başladı, derhal yürütmeyi durdurma kararımıza ilişkin talepte bulunduk. Biraz önce de bugün saat 12 sularında kesimin hangi aşamaya geldiğini gösteren görüntüleri, fotoğrafları yükleyerek mahkemeye tekrar başvuru yaptık. Derhal bu katliamı durdurun dedik. Neredeyse ormanın 5’te biri kesilmiş vaziyette. Eğer böyle giderse hafta sonu Akbelen ormanı diye bir şey kalmayacak. Şirket, ağaç kesimi için günlüğü bin 600 liradan işçi arıyor. ‘Oldu bitti’ye getirmeye çalışıyorlar.
‘Ağaç kesilmesinin iznini veren suç işliyor’
Biz Muğla İdare Mahkemesi’nde olmazsa Bölge İdare Mahkemesi’nde orada da olmazsa Danıştay’da bu davayı kazanacağız. Davayı kazandıktan sonra orada ağaçlar kalmazsa, kesilmiş olursa bunun geri dönüşü nasıl olacak? Bunun hesabını kim verecek? Şu an orada yapılan işlemi, ağaç kesilmesinin iznini veren suç işliyor. Bu emri uygulayanlarda suç işliyor. Buna sessiz kalanlarda suç işliyor. Bari mahkemenin buna ortak olmaması ve bir an önce bu yeni davanın dışında yürütmeyi durdurma kararı vermesi gerekiyor.”
Türkiye Barolar Birliği Kent Çevre Komisyonu Yürütme Kurulu üyesi Ozan Orpak, “2 yıldan beri mücadele verilen artık kamuoyunda Akbelen olarak devam eden ve bu hukuki süreçte her zaman yanında olduğumuz İkizköylülerin yanındayız. Sadece çevre davası değil tamamen toprağımıza suyumuza, ağacımıza yani her şeye destek olmak, her şeyi sahiplenmek için oluşan bir davadır” dedi.
İkizköylülerin diğer Avukatı İsmail Hakkı Atal ise şunları söyledi:
“Bugün ikinci bir dava daha açıyoruz. Muğla İdare Mahkemesi’nde toplumsal düzenin sağlanması için bir fırsat daha veriyoruz, yargının yasaları ve anayasal hükümleri uygulayabilmesi için. Anayasa’nın 169. maddesi açık, ‘devlet ormanları hiçbir şekilde eksiltilemez, zarar verilemez, zarar gören ormanların yerine yeni orman dikilir’ diyor. Anayasa’nın açık hükmüne rağmen dün Akbelen’de anayasal bir suç işlendi. Hem de sadece Türkiye tarihine değil Dünya tarihine geçecek şekilde suç işlendi. Zira ormancılar ormanı keserken aynı anda Bayır’da orman yangını vardı. İşte yangına körükle gitmek deyiminin vücut bulmuş hali.”