Karabük’te Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın yaşamını yitirmesine ilişkin açılan soruşturmaya dikkat çeken Dina İçin Feministler, ‘şüpheli ölüm’ kavramını reddettiklerini ve cinayetin arkasındaki ‘erkek şiddetini’ gördüklerini vurguladı
Dina İçin Feministler, 26 Mart’ta Karabük’te şüpheli bir şekilde Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın (Dina) (17) yaşamını yitirmesi ardından başlatılan soruşturma dosyasındaki son gelişmelere ilişkin Beyoğlu’nda bulunan Feminist Mekan’da basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısına, dosya avukatları ile Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Partisi) İstanbul Milletvekili Özgül Saki de katıldı. Aynı zamanda Dina’nın annesi Jessica Sandra Makemba Panga, telekonferansla basın toplantısına katıldı. Basın açıklamasını Feminist Mekan’dan Ayşe Uyguner okudu.
Dina’nın ölümüne yönelik ilk haberlerin intihar ettiği yönünde ve sonrasında ise “şüpheli ölüm” olarak basına yansıdığını belirten Uyguner, “Dina İçin Feministler işte tam da bu nedenle bu davaya sahip çıkmaya karar verdi. Zira feministler her şüpheli kadın ölümünün arkasında bir erkek şiddeti olduğunu deneyimlerinden biliyor ve yıllardır erkek şiddetini kamufle etmek için kamuoyuna ‘şüpheli ölüm’ diye yansıtılan kadın ölümlerinin peşine düşüyor” ifadelerini kullandı.
Cinsiyetçi politikalardan besleniyor
Kadın cinayetlerinin politik olduğunu vurgulayan Uyguner, feminist örgütlerinin son yıllarda erkek şiddeti üzerinde yoğunlaşmasının “tesadüf” olmadığını dile getirdi. Uyguner, devamla şunları kaydetti: “Elbette Türkiye’de sadece erkek şiddeti yok ama son 15 yıldır erkek şiddetinin pervasızca artması, erkeklerin adeta şiddet uygulamayı bir hak olarak görmesi, öne sürdükleri ‘Birkaç yıl yatar çıkarım’ gibi argümanların benzer göstermesi; bu argümanların ülkeyi yönetenlerin cinsiyetçi politikaları ile kullandıkları dilden beslendiğini ve beslenmeye devam ettiğini doğruluyor” şeklinde konuştu.
Kadın kurtuluş mücadelesi veren herkesin davası
“İktidar eliyle körüklenen” göçmen düşmanlığının arttığına değinen Uyguner, tüm göçmenlerin hedef haline geldiğini sözlerine ekledi. Uyguner, Dina’nın bütün bu koşulların sonucu öldürüldüğünü ifade etti.
Uyguner, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu işin aslını öğrenmek istiyoruz, bu davada Dina için bütün diğer davalarda kadınlar için gerçeğin ve adaletin peşindeyiz. Bu nedenle ‘şüpheli ölüm’ kavramını reddediyoruz. Dina’nın ölümündeki erkek şiddetini görüyoruz. Henüz soruşturma aşamasında olan dosyada göstermelik olarak bir kişi tutuklanmış olsa da Dina’ya gönderilen taciz mesajları, Dina’nın annesine gönderdiği ve ırkçılığa maruz kaldığını anlattığı ses kayıtları, Dina’nın koşarak uzaklaştığı kamera görüntüleri adalet arayışımızın temel dayanağıdır. Faili meçhullerin ülkesi olan bu topraklarda biliyoruz ki yas tutmak için gerçeğe ihtiyaç var. Biz gerçeğin ve adaletin peşindeyiz. Bu nedenle bu dava bizim ve bütün bu topraklarda kadın kurtuluş mücadelesi veren herkesin davası.”
İSTANBUL