Bu yazıyı yazarken, Rusya’nın 24 Şubat 2022’deki işgalinden bu yana Ukrayna ordusunu destekleyen liberallerin, ilericilerin ve solcuların şimdi ne düşündüklerini merak etmekten kendimi alamıyorum
Ron Jacobs
Belirli çizgiler aşıldığında, diğer şeylerin doğası daha net hale gelir. Ukrayna ordusuna misket bombası sağlamak böyle bir sınırdır. NATO destekli güçlerin Moskova’yla çatışmalarında bir tür ahlaki üstünlüğe sahip oldukları iddiası hızla kayboluyor. Emekli Vermont senatörü Patrick Leahy ve şimdiki senatör Jeff Merkley bile savaş devletinin gazetesi Washington Post‘ta kısa süre önce yayınlanan bir makalede bunu kabul etti (7/8/2023). Bu iki isim de ABD’nin çatışmaya müdahil olmasına karşı çıkmıyor ama dünyadaki birçok devlet tarafından yasaklanmış bir silahı sağlamak bu insani savaş çığırtkanları için çok fazla. Tarihsel olarak, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ilk misket bombası 1950’lerde Ralph M. Parsons Şirketi tarafından geliştirildi. Kimlik numarası E86’ydı ve başlangıçta savaş sırasında düşman nüfusa karşı kimyasal ve biyolojik ajanları dağıtmak için geliştirilmişti. Kimyasal ve biyolojik savaş, savaşları planlayan Mars’ın hizmetkârlarının gözünden düştükten sonra, konsept bombaların havada patlayacağı şekilde değiştirildi. Patlama, yüzlerce bombacığı serbest bırakarak, bir tür mayın tarlası oluşturur. Ukrayna’ya gönderilen başlıca tip, tanksavar silahı olarak kabul edilen ama ABD’nin Irak’a ilk saldırısı sırasında ABD ordusu tarafından çok sayıda hedef üzerinde kullanılan Mk 20 Rockeye II’dir. Globalsecurity.org’a göre ABD Deniz Piyadeleri bu silahı zırhlı, topçu ve personel hedeflerine karşı yoğun olarak kullandı. Geri kalanıysa Hava Kuvvetleri ve Donanma uçakları tarafından atıldı (erişim tarihi 7/8/2023).
Rus birlikleri tarafından kullanıldığı iddia edilen misket bombaları, küresel kuzeydeki bazı siyasetçiler tarafından savaş suçu olarak nitelendirildi. Hatta dönemin Beyaz Saray Basın Sekreteri Jen Psaki Mart 2022’de Rusya’nın misket bombası kullandığı iddiasını potansiyel bir “savaş suçu” olarak nitelendirmişti. Ben de buna katılıyorum. Bu suçlamalar şimdi Kiev hükümetine ve Washington DC’deki hükümete de uygulanmalıdır. Bu hamleyi onaylayan diğer tüm NATO rejimleri de uyarılmalıdır. Liberal insan hakları örgütlerinin ve Birleşmiş Milletler’in misket bombalarının yasaklanmasını desteklemesinin başlıca nedenlerinden biri, yeraltı mayınları gibi, bombaların da savaş bittikten sonra yıllarca ölümcül olmaya devam etmesidir. Kimse patlayıcıları eski savaş alanlarından kaldırmıyor, bu da askeri çatışmalar sona erdikten sonra da sivilleri öldürebilecekleri (ve öldürdükleri) anlamına gelir. Bu rastgele patlamaların kurbanları genellikle çocuklardır. Uluslararası Kızıl Haç Komitesi sadece Laos’ta 9 ila 27 milyon patlamamış bomba kalıntısı olduğunu ve bunların yüzde 30’undan fazlası çocuk olmak üzere en az 11.000 kişinin ölümüne ya da yaralanmasına neden olduğunu tahmin eder.
Birkaç ay önce Ukrayna-Rusya-NATO çatışmasının adil savaş olarak adlandırılanın ölçütlerini karşılamadığını yazdım. Bunu yazmamın başlıca nedeni, bu savaştan umulan sonuçların, bu sonuçlara ulaşmak için kullanılan araçları haklı çıkarmamasıdır. Bu durum çatışmaya katılan tüm askerler için geçerlidir -hükümet birlikleri, paralı askerler ve sözüm ona yabancı gönüllüler. NATO/Kiev cephaneliğine misket bombalarının eklenmesi bu ifademe bir ünlem işareti koyar. Elbette Kiev hükümeti Washington’a sivil bölgelerde misket bombası kullanmayacağını söyledi. Bu tür bir güvence anlamsızdır ama tekrarlanması İsrail’den Kolombiya’ya; Suudi Arabistan’dan Pakistan’a kadar ABD silah sevkiyatlarının her müşterisi için zorunlu bir gerekliliktir. Misket bombalarının devreye sokulması yeterince kötü değilmiş gibi, hafta başında Zelenski, Washington’dan uzun menzilli füzeler talep ettiğini Wall Street Journal‘da yazdı. Gerekçesi şöyle: Zelenski cuma günü [7 Temmuz 2023] Prag’da Çek yetkililerle yaptığı görüşmelerin ardından “uzun menzilli silahlar olmaksızın, sadece saldırı misyonunu değil aynı zamanda savunma operasyonunu da yürütmek zordur” dedi. “Bu, topraklarınızı savunduğunuz ve düşmanınızı yok etmek için uygun menzile ulaşamadığınız anlamına gelir. Yani düşman menzil avantajına sahiptir.” Başka bir deyişle, Ukrayna ulusunu Rus işgalcilere karşı savunmak artık Rusya’nın derinliklerine saldırmayı gerektirir. Kiev’in füzelerle ilgili savındaki safsatanın ötesinde, füzelerin teslim edilmesi, bu savaşın, nereye yerleştirilirse yerleştirilsin, Ukrayna’nın sınırlarını savunmaktan çok Washington’un Moskova’yla rekabetiyle ilgili olduğunu daha da açık hale getirecektir.
Bu yazıyı yazarken, Rusya’nın 24 Şubat 2022’deki işgalinden bu yana Ukrayna ordusunu destekleyen liberallerin, ilericilerin ve solcuların şimdi ne düşündüklerini merak etmekten kendimi alamıyorum. Bu savaş uzadıkça, Kiev’in milliyetçi savaşını bir ulusal kurtuluş savaşı olarak gören ve bu nedenle her türlü silahı almayı hak edenlerin Ukrayna’nın cephaneliğine bu ilaveyi kabul edip etmediklerini merak ediyorum. Umarım bu son tırmanış onların konumlanışlarını yeniden gözden geçirmelerine neden olur. Bir sonraki tırmandırma, Avrupa’ya ve dünyaya dayatılmadan önce.
*dunyadanceviri.wordpress.com’dan alınan bu yazı S. Erdem Türközü tarafından çevrilmiştir.