Lozan Antlaşması’nın 100’üncü yılı dolayısıyla KNK tarafından düzenlenecek, ‘Büyük Kurdistan Konferansı’ dair bilgi veren KNK Eşbaşkanı Ahmed Karamus, ‘Bu yüzyılda Kürt halkının kimliği ve statüsü tanınsın istiyoruz’ diyerek bütün siyasi yapılara katılım çağrısı yaptı
Kürdistan tarihinde önemli bir rol oynayan Lozan Antlaşması’nın yüzüncü yılı olan 24 Temmuz’da tamamlanıyor. Bu amaçla Kurdistan Ulusal Kongresi (KNK) öncülüğünde “Büyük Kurdistan Konferansı” düzenlenecek.
KNK öncülük edecek
Kurdistan Ulusal Kongresi (KNK) Eşbaşkanı Ahmed Karamus, Lozan Antlaşması ve gerçekleştirecekleri konferansa ilişkin ANF’ye bilgi vererek, amaçlarının Kürtlerin taleplerini görünür kılmak olduğunu söyledi.
Bütün yapıların katılması amaçlandı
Çalışmalarının sadece bu konferansla sınırlı olmadığını belirten Karamus, “Bu konferansa ayrı bir önem veriyoruz. ‘Kurdistan Konferansı’ olarak adlandırıyoruz ve bütün Kurdistani yapıların bu konferansa katılmasını amaçlıyoruz. Siyasi partiler, kurumlar, farklı inanç kurumları, farklı etnik yapılar ve tekil kişileri bu konferansa katmayı amaçlıyoruz. Bir buçuk yıldan fazladır bu konferansın hazırlığı yapıyoruz. Temel amacımız hiçbir kurum, siyasi parti, şahsiyetin eksik olmaması. Kurdistan coğrafyasında temsiliyeti olan bütün yapıların bu konferansa katılması için ciddi bir çalışma yürüttük” dedi.
175 siyasi yapı ile görüşüldü
Konferansta Lozan Antlaşması’na karşı ulusal bir söylem geliştirmek istediklerini ifade eden Karamus çalışmalarına dair şu bilgileri verdi: “Bunun için de dört parça Kurdistan ve diasporada ortak bir çalışma yapmak istedik. Kurdistani bütün yapılarla görüşme yapıp fikir aldık. Dört parça ve diasporada görüşmeler yaptık. İdeolojisine, düşüncesine ne olduğuna bakmadan 175 siyasi yapı ve sivil toplum örgütü ile görüştük. Yine bütün dini kanat önderleri ve temsilcileriyle görüştük. Kürt aşiret önderleri, akademisyen, işveren, Kürt toplumu içinde bireysel çalışma yapan tekil kişiler, sanatçılar, gazetecilerle görüştük. Şu ana kadar 500’e yakın kurum ve kişi katılacağını iletti.”
Lozan’ı 100’üncü yılında reddedeceğiz
Tarihten günümüze kadar gelen “Kürtler birlik olmaz” düşüncesini ortadan kaldırmak istediklerine dikkat çeken Karamus, “Eğer birlik olmazsak, ulusal birlik oluşturamazsak 21. yüzyıl dünyasında çok şey kaybederiz. Biz düşmanlarımızın bütün bu çabalarını boşa çıkarmanın çabası içerisindeyiz. Dar bir grubun, siyasi partinin çıkarını esas almayacağız. Bu, Kurdistan’da yaşayan halkımızın ulusal bir meselesidir. Lozan’ı, 100. yılında reddedeceğiz. Bu inançla çalışma yürütüyoruz. Bu yüzyılda Kürt halkının kimliği ve statüsü tanınsın istiyoruz. Çağrımız; komite olarak ulaşamadığımız kişi kurum ve partiler bu konferansa davetlidir, katılmalıdırlar” diye belirtti.
Kürt halkının taleplerini görünür kılmak istiyoruz
Konferansla amaçlarında dair ise Karamus, şunları dile getirdi: “Kasr-ı Şirin Antlaşması’yla Kurdistan iki parçaya bölündü. Sykes Picot Antlaşması, Lozan Antlaşması’na temel oldu ve Lozan ile Kurdistan’ın işgal eden dört devlete meşruiyet sağlandı. Bu antlaşma imzalandığında Irak ve Suriye’de bir devlet bile yoktu. Irak’ta İngilizler, Suriye’de Fransızlar vardı. Lozan, tekrarlanan trajedilere neden oldu. Kürt halkı üzerinde katliam, soykırım, zorla göç etme, demografik yapının değiştirilmesi uygulandı. Bu yüzden Lozan tarihte kara bir yapraktır. 100 yıldır yaşanan katliam, soykırım ve zorla göçertmenin sorumlusu Lozan’daki garantör devletlerdir. Kürt halkının, kimliğini, kültürünü, tarihini, varlığını inkar edenlerdir. Bütün bu yaşananları medeni topluma anlatmak ve Kürt ulusunun ortak taleplerini görünür kılmak istiyoruz.”
Tek bir ses olmamız gerek
“Kürtler artık bir ulus olarak kimliğine sahip çıkıyor, statü sahibi olmak istiyor. Kürt halkı, kendini reddeden bu anlaşmayı asla kabul etmeyecektir” diye Karamus, “Bu tarihi fırsatı elimizde kaçırmamamız gerekir. Kürt ulusal birliğinin oluşturulması elzemdir. Kürt halkının, haklarını savunmak için ulusal bir strateji oluşturmalıyız. Gerek Birleşmiş Milletler (BM), gerek Avrupa Birliği (AB) ve gerekse de Arap Birliği’ne karşı siyasi yol ve yöntemleri ortaya koyarak kendimizi kabul ettirebiliriz. İşte bu konferans, bütün Kurdistani yapıların tek bir ses olarak, ortak bir söylem geliştirme anlamında oldukça önem arz ediyor” diye konuştu.
HABER MERKEZİ