Roboski Katliamı’nın 138’inci ayında faillerin hala yargılanmamasına tepki gösteren Roboski İçin Adalet Girişimi, ‘Adaleti sağlayacağımız güne kadar rahat uyumayacağız, uyutmayacağız da’ dedi
Roboski İçin Adalet Girişimi, 28 Aralık 2011’de Türk savaş uçakları tarafından 19’u çocuk 34 kişinin bombalanarak katledilmesinin 138’inci ayında da İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesi önünde bir araya gelerek, açıklama yaptı. Açıklamada, “Katiller bulunsun! Roboski, bir daha asla!” yazılı pankart açıldı.
Açıklamada konuşan İHD Merkez Yürütme Kurulu üyesi (MYK) Nuray Çevirmen, Roboski’de katledilenlerin yakınlarının yıllardır süren adalet taleplerinin yerine getirilmediğine dikkat çekti.
‘Gerçek net olarak ortaya çıkarılmadı’
Katliamın üzerinden yıllar geçmesine rağmen faillerin korunduğuna dikkat çeken Çevirmen, “Katliamın araştırılması için kurulan komisyon gerçeği net olarak ortaya çıkarmadı. Yargı da, adaleti sağlamaktan ziyade, cezasızlık ile ödüllendirdi. Ancak bir gerçek var ki, aileler, insan hakları savunucuları ve gerçeğin ortaya çıkarılması için mücadele eden hukuk örgütleri olarak bu katliamın izini süremeye, adalet talep etmeye ve her ay çağrımızı yinelemeye devam ederek, bu katliamın faillerinin ortaya çıkarılıp cezalandırılmasını talep edeceğiz” diye konuştu.
‘Failler yargılanmadı’
Sorumluların yargılanmadığını ve adaletin sağlanmadığına işaret eden Çevirmen, devlet görevlilerin yer aldığı hiçbir katliamın aydınlatılmadığını dikkat çekti. Çevirmen, “ Çok az sayıda açılabilmiş davalar zaman aşımına uğratıldı. Hiçbir fail gerçek anlamda yargılanmadı ve hatta hakim karşısına bile çıkmadı. Mağdurlar adalet aramak için adliye koridorlarında, mahkeme salonlarında acılarını dile getirirken failler adeta ödüllendirildi. Son kalan birkaç dava da zaman aşımına uğramak üzere” dedi.
‘Devlet katliam yapanları koruyor’
Devletin yaşam hakkı yerine katliamları yapanları koruduğunu kaydeden Çevirmen, “Tıpkı, Roboski’de yaşam hakkını yok eden mekanizmaların içinde olanların ve katledenleri yargılamadığı gibi. Geçimlerinin peşinde olan insanlarımızın üzerine yağdırılan bombalar, korkunç bir katliamla yaşamdan koparılan gencecik insanların, çocukların yaşamları asla önem taşımadı. Roboski ortak insani değerler çerçevesinde birlikte yaşam ortamının geliştirilebilmesinin sembolü konumundadır. Yargı, parlamento ve yürütme, bu konuda topyekûn sınıfta kalmıştır. Ya Roboski halkı başta olmak üzere tüm Türkiye’nin vicdanını rahatlatacak adımları bir an önce atacaklar ya da insanlık tarihinin kirli, yüz kızartıcı hafızasında hak ettikleri yerde konumlanacaklardır” diye konuştu.
‘Roboski’ye adalet gelmeden Türkiye’ye adalet gelmeyecektir’
Çevirmen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hiçbir katliam yargılamadan azade kalmayacaktır. Bugün değilse yarın mutlaka hesabı sorulacak, sorumlu olanlar yargılanacaktır. Devletin asli görevi, yargılamayı engellemek değil, adaletin sağlanmasının önündeki engelleri kaldırmaktır. Roboski’ye adalet gelmeden Türkiye’ye adalet gelmeyecektir. Başta Roboski olmak üzere tüm insan yaşamını ve özgürlüklerini ortadan kaldıran savaşa ve şiddete karşı, hepimiz itiraz hakkımızı kesintisizce kullanacağız. Devlet ve iktidar şiddetine karşı, Roboski ve tüm katliamlar için adaleti talep etmek adına bir araya geleceğimiz ve adaleti sağlayacağımız güne kadar rahat uyumayacağız, uyutmayacağız da.”
ANKARA