Asrın Hukuk Bürosu ve HDP tarafından, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecride tepki gösterdiği için hakkında soruşturma açılan gazeteci Merdan Yanardağ ve tecride dair açıklama yayınlandı. Tapılan açıklamalarda, soruşturulması gerekenin Yanardağ değil tecrit olduğu ve kaldırılması gerektiği vurgulandı
TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın katıldığı bir programda PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi eleştirmesinin ardından Yanardağ gözaltına alınırken, yaşanan olaya ve tecride tepkiler geldi.
Tartışmalara dair bir açıklama yayınlayan Asrın Hukuk Bürosu, Yanardağ’a açılan soruşturmaya tepki göstererek, “Asıl soruşturulması gereken İmralı tecrit rejimi ve bu rejimin uygulayıcılarıdır” dedi.
27 aydır haber alınamıyor
Abdullah Öcalan’ın en doğal ve hukuki hakkı olan aile ve avukatları ile görüşmelerinin yasadışı gerekçelerle engellendiğine dikkat çekilen açıklamada, Abdullah Öcalan ve İmralı’da tutuklu bulunan Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ile Veysi Aktaş’tan haber alınamadığına vurgu yapıldı.
İmralı sisteminin bir işkence sistemi olduğu vurgulanan açıklamada, 27 ayı aşkın süredir de Abdullah Öcalan’dan haber alınmadığı vurgulandı.
Milyonlarca insan iradedir dedi
Hukuk bürosu açıklamasında, “Yine müvekkilimizin kişilik haklarına yönelik saldırıların da bu politikalardan ayrı olmadığı bilinmelidir. Hakim kılınmak istenen atmosferin aksine Sayın Öcalan’ın özgürlük ve demokrasiyi temsil ettiği milyonlarca insan tarafından deklare edilmiştir. 2006-2007 yılında Türkiye’de 3 milyonu aşkın insan TBMM’ye, 2013 yılında 10 milyonu aşkın insan da Avrupa Konseyine Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü talep eden imzalarını sunmuşlardır” hatırlatmasında bulundu.
Tedbir kararı derhal uygulanmalı
Tecride karşı yapılan başvuruların hatırlatıldığı açıklamada şunlar denildi: “İmralı’daki mevcut duruma karşı 2022 yılında Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesine yapılan başvurumuz neticesinde BM İHK, 6 Eylül 2022 tarihinde verdiği tedbir kararını hükümete iletmiştir. BM İHK, ‘Avukatları ile herhangi bir kısıtlamaya maruz kalmadan derhal görüştürülmeleri gerekmektedir’ şeklinde verdiği tedbir kararını 19 Ocak 2023 tarihinde Hükümete yeniden hatırlatmıştır. Ancak Hükümetin uymakla yükümlü olduğu uluslararası nitelikteki karara halen uymadığını görmekteyiz. Bu karara uyulmaması ve diğer tecrit biçimlerinin sürdürülmesi görevi kasten kötüye kullanma suçu ile birlikte işkence suçunu oluşturmaktadır. Hükümete ve Adalet Bakanlığına açık çağrımızdır: BM İHK’nin tedbir kararına derhal uyulmalı, haber alamama hali ve işkence uygulamaları son bulmalıdır.”
Bir tepki de HDP’den
Öte yandan tartışmalara bir tepki de Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) geldi. Yazılı açıklama yapan HDP’nin sanal medya hesabından yapılan paylaşımda, “Tele1 TV Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın, insanlık dışı olan İmralı tecridi ile ilgili değerlendirmesi nedeniyle hakkında başlatılan soruşturma süreci Türkiye’de yargı ve RTÜK’ün iktidarın politikalarına göre hareket ettiğini bir kez daha gösterdi. AKP iktidarı özgürlüklerin kullanılmasını engellemek için medya üzerinde ceza politikasını sürdürmektedir. RTÜK, bu tutumundan vazgeçmeli, muhalif kanallara yönelik baskıları sonlandırmalıdır. Yargının ise Sayın Öcalan’a uygulanan tecride eleştiri yapanlara karşı değil, İmralı’da yasaları uygulamayanlara karşı harekete geçmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz” denildi.
Ne olmuştu?
TELE1 Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, kanalda katıldığı bir programda PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dair açıklamalarda bulundu.
Tecridin hukukta hiçbir yerinin olmadığını vurgulayan Yanardağ, “İnfaz yasaları geçerli olsa serbest bırakılması gerekiyor. Abdullah Öcalan; çok kitap okuyan, siyaseti doğru okuyan, doğru çözümleyen son derece zeki bir kişidir” dedi.
Türkiye’de demokrasi filan yoktur
Yanardağ, konuşmasında şunları belirtti: “Ensarioğlu diyor ki, ‘Kürt sorununun yüzde 95’i çözülmüştür. Haydi oradan ya sahtekarlığa bak yani var mı böyle bir şey. Nerede çözdünüz, neden hala kan akıyor? Niye hala sorun var. Böyle bir şey yok, bu tam bir palavra. Ağzına geleni söylediler ve bunlar haksız ve hukuksuz bir şekilde Selahattin Demirtaş’ı hapiste tutuyorlar ayıptır ya. ‘Ben iktidarda kaldığım sürece bunlar çıkamayacak’ dedi. Türkiye’de demokrasi falan yoktur. Burada antidemokratik totaliter bir rejim vardır. Bu rejim İslamcı faşizme doğru taşıyorlar. Böyle bir rejim olabilir mi?
Böyle bir infaz düzeni olabilir mi?
İmralı’ya baktığımız zaman 70 yaşını geçmiş Abdullah Öcalan ve kabul etmek gerekir ki çok uzun süredir, 25 yıldır kesintisiz hapiste ve tecritte olan bir kişiden söz ediyoruz. Türkiye’de en uzun süre yatan siyasi mahkum. Normal infaz yasaları geçerli olsa serbest bırakılması gerekiyordu, ev hapsi vs. Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin hukukta hiçbir yeri yoktur. Kaldırılması lazım. Bir görmüyoruz, duymuyoruz, tartışamıyoruz. O (Abdullah Öcalan) izliyor mu izlemiyor mu bilmiyoruz. Ama orada elinde rehin olarak tutmuşsun adamla pazarlık yapıyorsun onun üzerinden tehdit savuruyorsun. Ne pazarlık yapıldı, ne teklif edildi, bunun karşılığında ne alındı ne verildiğini bilen kimse yok. Ailesiyle bile, avukatlarıyla görüşemiyor. Böyle bir infaz düzeni olabilir mi ya.
Abdullah Öcalan hafife alınacak birisi değil
Abdullah Öcalan için bunların hiçbirini uygulamıyorsunuz. Çünkü Abdullah Öcalan hafife alınacak birisi değil. Çok okuyan, neredeyse cezaevinde filozof oldu. Çünkü okumaktan başka bir şey yapmıyor. Siyaseti doğru okuyan, doğru gören, doğru çözümleyen son derece zeki birisidir.”
Yanardağ’ın sözlerinin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Yanardağ hakkında soruşturma başlattı. RTÜK ise, Yanardağ’ın Öcalan ile ilgili sözlerinden dolayı TELE 1 hakkında soruşturma başlattığını duyurdu
Soruşturmanın ardından ise Yanardağ, “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla gözaltına alındı. Yanardağ, televizyon kanalına gelen polisler tarafından yayın sonrasında gözaltına alındı.
HABER MERKEZİ