Hasta tutukluların sağlık durumlarına dikkat çekmek için Ankara ve İstanbul’da yapılan eylemlerde Abdulvahap Kavak’ın tedaviye erişim hakkının ortadan kaldırıldığı ve ağır hasta tutuklu Abdulkadir Kuday’ın ise yaşam riski olduğu kaydedildi
Hasta Mahsuplara Özgürlük İnisiyatifi, hasta tutuklulukların durumuna dikkat çekmek ve hasta tutukluların tahliye edilmesi için bir kez daha bir araya geldi. Eylemlerinin 458’nci haftasında İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi önünde açıklama yapan inisiyatif üyeleri, bu hafta Bolu F Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan hasta tutuklu Abdulvahap Kavak’ın durumuna dikkat çekti. “Tedavi Haktır Engellenemez, Hasta Mahpuslar Serbest Bırakılsın” pankartının açıldığı açıklamada konuşan İHD Ankara Şube Yönetim Kurulu ve Hapishaneler Komisyonu Üyesi Avukat Ömer Faruk Yazmacı, ağırlaştırılmış müebbet cezası olan Kavak’ın yıllardır cezaevinde kaldığını ve bu süreçte birçok hastalığının ortaya çıktığını söyledi.
Bir çok hastalıkla mücadele diyor
Yazmacı, gözünde katarak bulunan Kavak’ın gözüne takılan merceğe rağmen 2 buçuk numara gözlük takmak zorunda kaldığına dikkat çekerek, “Yıllardır alerji sorunu var. Sürekli burun akıntısı, göz yaşarması ve vücudunda kaşıntı, kızarıklıklar oluşmakta. 2019 yılında ultrason kontrolünde boğazındaki nodülün büyüklüğünün 1.5 santim olduğu söylenmiştir. 8 yıl önce boğaz nodülü ilk tespit edildiğinde 12 milim olup, ilk tespit edildiğinde nodülden haberi olmamış, tesadüfen öğrenmiştir. Son Ultrason çekimi esnasında bu nodüllerden bilgisi olmuştur. Reflü ve gastrit hastalığı olup, ilaç kullanmasına rağmen sık sık kusmaktadır. Kalp damarlarından birine stent takılmıştır. 2016’da yapılan anjiyoda iki ana damarda yine ikişer yerde tıkanmalar, iki yerde plak, iki yerde de yüzde 30 daralma vardır. 2020 yılı mart ayında kardiyoloji uzmanı bilgisayarlı anjiyo için kendisini hastaneye sevk etmiş, iki çekim yapılması gerekirken asker beklemek istemediği için doktor tek çekim yaparak Abdulvahap Kavak’ı geri göndermiştir” dedi.
‘Nakil talebi reddedildi’
Kavak’ın yüksek kolesterol ve tansiyon rahatsızlığına da dikkat çeken Yazmacı, şunları kaydetti: “Ülserotif kolit rahatsızlığı da vardır. Safra kesesi ameliyatla alınmış, bu da hazımsızlığa neden olmaktadır. Bel ve boyun fıtığı ameliyatı için hastaneye sevk edilmiş, kelepçe açılmadığı için ameliyatı yapacak doktora muayene olamadan, hapishaneye dönmüştür. Kol kasları askı işkencesinden dolayı zedelenmiş, kollarda güçsüzlük olduğundan bir şey kaldıramamakta olup çamaşırlarını bile elde yıkayamamaktadır. 2 Şubat 2023’te hastaneye gittiğinde doktor tarafından tomografi çekilmesi istenmiş. Çekilen tomografi sonucuna göre yeni hastalıklar tespit edilmiş ve teşhis edilen fibrosiz için Bolu’daki donanım ve imkanlarının kısıtlı olması nedeniyle aile tarafından hastane ile temasa geçilmiş ve hastalığın detaylı teşhis ve tedavisi için İstanbul veya Ankara’ya gitmesi gerektiği söylenmiştir. Kendisi de tedavi amaçlı İstanbul veya Ankara’ya nakil talebinde bulunmuş ancak reddedilmiştir. Bu nedenle tedaviye erişim hakkı da ortadan kaldırılmıştır. Abdulvahap Kavak’ın bir an önce teşhis ve tedavileri için nakil taleplerinin kabul edilmesi ve tedaviye erişim hakkının önündeki engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz.”
‘Abdulkadir Kuday serbest bırakılsın’
İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu ise “F Oturumu” eyleminin 586’ncısını gerçekleştirdi. İHD İstanbul Şubesi önünde yapılan bu haftaki eylemde, Metris R tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan ağır hasta tutuklu Abdulkadir Kuday’ın sağlık durumuna dikkat çekildi. Açıklamada, “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın ”pankartı taşınırken, sık sık “İnsan haklarıyla insandır”, “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır”, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek”, “Tedavi haktır engellenemez” ve “Abdulkadir Kuday serbest bırakılsın” sloganları atıldı.
‘Tek başına ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır’
Basın açıklamasını okuyan İHD üyesi Taylan Bekin, Kuday’ın ileri derecede bel fıtığı, çiğneme, yürüme ve konuşma gibi istemli kasların hareketinin kontrolünden sorumlu sinir hücrelerinin hasarından kaynaklanan nadir bir nörolojik hastalık olan ALS hastası olduğunu belirtti. Bekin, “Ayrıca bel fıtığı ameliyatı sonrasında gelişen bacak felci, ALS’ye bağlı olduğu düşünülen yüz felci, işitme kaybı, kulak çınlaması, görme kaybı, ayak ve ellerde güçsüzlük, hissizlik, bel, sırt, boyun ve karında şiddetli ağrı, kusma, uyku apnesi, göğüste sıkışma ve yanma hissi, kilo kaybı, yanında ağır mide ve sindirim sistemi sorunları yaşamakta, tek başına ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır” diye konuştu.
‘Ameliyattan sonra durumu kötüleşti’
Bekin, “Avukatının verdiği bilgilere göre; 8 yıl önce tutuklanan Kuday, sağlık sorunları olmasına rağmen hastaneye sevk talepleri ciddiye alınmamıştır. Kuday 2018 yılında voleybol oynarken dengesini kaybederek düşmüş ve sağ ayağında kırık tespit edilerek alçıya alınmıştır. Ancak aradan uzun süre geçmesine rağmen iyileşme olmadığı gibi ağrılar şiddetlenmiş ve kuvvetsizlik oluşmaya başlamıştır. Tekirdağ Devlet Hastanesi’ne sevki yapılan Abdulkadir Kuday’a 15 Ekim 2019’da bel fıtığı teşhisi konularak şikayetlerinin nedenin bel fıtığına bağlanmış ve sevk edildiği Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 19 Şubat 2021 tarihinde bel fıtığı ameliyatı yapılmasına karar verilmiştir. Covid olduğu tespit edildiği için ameliyatı ertelenen Kuday 3 ay sonra ameliyat edilmiş ancak ameliyattan sonra durumu daha da kötüye gitmiştir. Diğer şikâyetlerine ek olarak karnında şiddetli ağrılar, göğsünde sıkışma hissi başlamıştır. Ameliyat sonrası her ay düzenli şekilde kontrole gitmesi gereken Kuday pandemi nedeniyle kontrollerine götürülememiştir” dedi.
‘İnfaz erteleme talebi’
Bekin, sağlık sorunları nedeniyle infazının 6 ay geri bırakılması gerektiğinin belirtildiğini aktardı. Bekin, “Ancak sadece bir gün sonra aynı hastane Kuday’ın R Tipi bir hapishaneye sevkini önermiştir. Adli Tıp Kurumu ise 3’er aylık sürelerle sağlık durumu hakkında rapor alınması koşulu ile Kuday’ın infazına devam edilebileceğini belirtmiştir. ATK’nin raporu üzerine Metris R Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sevki yapılan Kuday’a fizik tedavi uygulanmış ancak uygulanan tedavilerden olumlu bir sonuç alınamamış, karın ağrısı ve göğüsteki baskı daha da şiddetlenmiştir” diye belirtti.
‘Hastalıkları artarak devam ediyor’
Karın ağrısı nedeniyle 22 Mart 2022 tarihinde kolonoskopi ve endoskopi uygulandığını aktaran Bekin, “Ayrıca göğsünde baskı ve şiddetli ağrı hissetmesi üzerine 5 Nisan 2022 tarihinde sevk edildiği İstanbul Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi’nde yeniden Covid-19 teşhisi konularak yatırılarak tedavisine karar verilmiş ve 11 gün hastanede tutulmuştur. Bu olay sonrasında Kuday’ın, ayakta ve ellerde güçsüzlük, hissizlik, belde, sırtta, boyunda ve karında şiddetli ağrı, kusma, uyku apnesi, göğüste sıkışma ve yanma hissi, kilo kaybı, kulak çınlaması, işitme kaybı, görme yetisinde azalma gibi şikâyetleri artarak devam etmiştir. 8 Ağustos 2022 tarihinde şiddetli karın ağrısı nedeniyle yeniden hastaneye sevk edilmiş, kolonoskopi ve endoskopi uygulanmıştır” dedi.
‘Durumu ağırlaşıyor’
Üç aylık fizik tedavi ve izleme süreci sonucu Kuday’ın yeniden ATK’ye sevkinin sağlanması gerekirken sevkinin sağlanmadığını dile getiren Bekin, “Durumu giderek ağırlaşıyor. Hayatını tek başına ceza infaz kurumunda idame ettiremiyor. ATK’ye sevkinin sağlanması ve infazının geriye bırakılması için ceza ertelemesi başvurusu yapmış ancak henüz bir karar verilmemiştir. Ailesi, yaşamı risk altında olan Kuday’ın tedavi ve bakımının sağlanması için infaz ertelemesi kararı verilmesini istemekte ve bu nedenle yardım talep etmektedir” ifadelerini kullandı
ANKARA / iSTANBUL