Türkiye’de erken seçim çok yaşandı; ancak beş ay arayla yapılanını ilk kez 2015 yılında gördü. 2015 yılı AKP’nin ilk seçim yenilgisi olarak tarihlere geçmekle kalmadı; meclise görkemli bir giriş yapan HDP’yi önce meclisten atmaya çalışma, o olmuyorsa partiyi hepten kapatma sürecini de başlatmış oldu
Kürt halkı ulusal ve sosyal haklarını Meclis’te dile getirmek üzere 1990 yılından bu yana kendi partilerini kurdu. HEP-DEP geleneğince kurulan partilerin bağımsız adaylarla girdiği seçimlerde kazandığı vekilliklerle Meclis’te grup kurabilir hale gelmesi devleti rahatsız etti ve bu yüzden o günden bu yana birçok parti kapatıldı.
HEP-DEP geleneğini öncülüğünde bir araya gelen Halkların Demokratik Kurultayı tarafından kurulan Halkların Demokratik Partisi (HDP), 7 Haziran 2015’te girdiği seçimlerde yüzde 10’luk seçim barajını aşarak Meclis’e 80 milletvekili gönderdi.
İçinden neredeyse iki kabine çıkabilecek denli yetkin kişilerden oluşan HDP’nin 80 kişiyle Meclis’e gelmesi, siyasi yaşamda büyük bir şok yaşattı. Dahası yüzde 41’lik bir oy oranıyla 258 vekil çıkarabilen AKP, 2002 seçimlerinden bu yana ilk kez, tek başına hükümet kurma hakkından mahrum kalmıştı.
AKP’nin ilk seçim yenilgisi
Ancak bu seçimlerde AKP’yi yenen ve toplamda 292 vekile sahip olan muhalefet birbirine benzemez üç partiden (CHP, MHP ve HDP) oluşuyordu ve birlikte hükümet kurulamayacağını daha ilk günden MHP ilan etti.
Böylece ‘muhalefet’teki MHP, seçimde iktidarını kaybetmiş olan AKP’ye elini uzatmış oldu. Dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’na bırakın HDP’yi CHP ile bile bir koalisyon hükümeti kurması dönemin AKP’li Cumhurbaşkanı tarafından engellendi.
Oyalanıp kurulamayan koalisyon hükümeti ve anayasal zorunluluk olan geçici seçim hükümeti ardından seçimler, 1 Kasım 2015 günü yeniden yapıldı. Ankara’da Gar Katliamı, Suruç Katliamı ve seçim mitinglerinde patlatılan bombalar sonrasında gidilen sandıktan HDP’yi baraj altına düşürme beklentisi vardı. Ancak olmadı.
1 Kasım’da seçim tekrarı
1 Kasım 2015 seçim sonuçlarına göre yine dört parti Meclis’e girebiliyordu ve HDP kazandığı vekil sayısı düşse de Meclis’in yine üçüncü büyük partisi durumundaydı. AKP, bu seçimlerde kazandığı 317 vekillikle tek başına hükümet kurma hakkını yeniden elde etmiş oldu. 134 vekillik kazanan CHP anamuhalefet partisi olurken; diğer muhalefet partilerinden HDP’nin 59, MHP’nin ise 40 vekili vardı.
Aynı yıl yapılan iki seçimde seçime katılım 46 milyondan -yaklaşık- 48 milyona çıkarken, Meclis’teki toplam milletvekili sayısı 550’den 600’e çıkarılmıştı. Böylece Haziran’da yüzde 41 oy ile 258 vekil kazanan AKP, Kasım seçimlerinde yüzde 49.5 oy oranıyla vekil sayısını 317’ye çıkardı ve yeniden tek başına iktidar olmayı ‘başardı’.
CHP’nin her iki seçimde aldığı yüzde 25’lik oy oranı ile vekil sayısı 132 ve 134 ile hemen hemen aynı oldu. MHP’nin oy oranı yüzde 16’dan yüzde 12’ye; vekil sayısı ise 80’den 40’a düştü. HDP’nin oy oranı yüzde 13’ten yüzde 11’e düşerken; vekil sayısı ise 80’den 59’a düştü.
Darbe sonrasında seçim
15 Temmuz 2016’da Fetullah Gülen cemaatine mensup kişilerin başını çektiği -erken doğum yaptırılmış- darbe girişimini önleyerek “Allah’ın bir lütfu” haline getiren AKP iktidarının tüm muhalif kesimlere yönelik sivil darbe düzenlemeleri sonrasında 27. Dönem Milletvekili seçimleri 2018 yılında yapıldı. Aynı gün “cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi”nin ilk cumhurbaşkanını da seçecekti seçmenler.
Böylesi büyük bir baskı ve hapse atma furyası ardından yapılan 2018 yılı seçimlerine katılabilen parti sayısı bile yarı yarıya düşerken, Meclis’in dört partili yapısı bu kez 5 partili hale dönüştü. Beşinci parti, CHP’nin himayesinde seçimlere katılabilen İYİ Parti idi. MHP Kongresi’nde parti yönetimini kazanan Meral Akşener ekibinin, partiden atılması sonrasında kurulan İYİP, Kılıçdaroğlu’nun desteğiyle seçime girmişti.
2018 seçimlerinde AKP’nin oy oranı yüzde 42’lere düştü ve 295 vekillik kazandı. Bu haliyle AKP kendi başına hükümet kuramıyordu; ancak 49 vekillik kazanan MHP artık koşulsuz AKP destekçisi bir parti haline gelmişti. Bu seçimlerde CHP’nin oy oranı biraz düşse de yine aynı düzeyde -146 vekil- kazanırken; Meclis’in üçüncü büyük partisi HDP’nin 67 vekili oldu. Muhalefetteki üçüncü parti olan İYİP’in vekil sayısı ise 43’tü.
2023 seçimlerinde şok
2023 seçimlerine muhalefet “kesin kazanacağız” ruh haliyle girdi. Bunun için çok haklı nedenleri vardı gerçekten. AKP’nin 20 yıllık iktidarı bile tek başına metal yorgunluğu demekti ama son yıllarda yaşanan önce pandemi ve sonra da deprem halkı perişan etmiş; yüzbinlerce insan ölmüş ve sağ kalanlar da büyük mağduriyetler yaşamıştı. Yaşanan enflasyon ise halkın alım gücünü yerlere kadar düşürmüştü.
Bu koşullarda girilen ve AKP’nin tüm devlet imkanlarını sonuna kadar kullandığı 2023 seçimlerinde üç ittifak vardı: İktidarın Cumhur İttifakı, muhalefetin Millet İttifakı ve üçüncü seçenek olarak da Emek ve Özgürlük İttifakı. Olağanüstü eşitsiz koşullarda yapılan bu yarışmayı iktidar yeniden ‘kazandı.’
28. Dönem Milletvekilliği seçimlerinde oy oranı düşse de AKP 264 ve ittifak ortaklarından MHP 50, YRP 5 ve Hüda-Par 4 vekil kazandı ve böylece iktidar toplam 323 sandalyeye sahip oldu. Kendi adına seçime girme hakkı kazanmış dört sağ partiyi kendi listelerine alan CHP’nin oy oranı yine yüzde 25’lerde kalırken; 169 vekillik kazandı. Ancak sağ partilerden seçilen vekiller, şimdi kendi partilerine döndüler ve CHP’nin Meclis’te 135 vekili kalmış bulunuyor.
Yeşil Sol Parti manevrası
Seçime çok az kala kapatılma riski olan HDP, 2023 seçimlerine Yeşil Sol Parti listelerinden girdi. Yeşil Sol Parti, listesini TİP haricindeki tüm Emek ve Özgürlük İttifakı bileşenlerine açmıştı. Yeşil Sol Parti, seçmen sayısı o günden bu yana çok arttığı halde, HDP’nin daha 2015 yılında yakaladığı 6 milyon oyu yakalayamadı.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) bu seçimlerde aldığı 4.8 milyon oy ile yüzde 8.8’lik bir oy oranına ulaştı ve 61 milletvekilliği kazandı. (Bu sayı, şimdi 59’a düşmüş bulunuyor; çünkü iki vekil Yeşil Sol Parti’den istifa edip, geldikleri EMEP’e geri dönmeyi tercih ettiler.)
Emek ve Özgürlük İttifakı bileşeni olan; ancak seçimlere kendi listesiyle katılan Türkiye İşçi Partisi, 956 bin oy aldı ve ittifakın barajı geçmesi sayesinde 4 vekillik kazanmış bulunuyor. (Ancak TİP listesinden Hatay milletvekili seçilen Can Atalay’ın cezaevinden çıkarılıp, Meclis’e getirilmesi mücadelesinde henüz sonuç alınamadı.)
Emek ve Özgürlük İttifakı’nın seçim barajını aşma avantajından yararlansa da, seçime ayrı listeyle girmeyi tercih eden TİP’in doğru yapıp, yapmadığı ayrı bir tartışma konusu ama HDP’nin 2015 yılında yakaladığı 6 milyon oy, bugün 4.8 milyona düşmüş bulunuyor.
Üstelik 2015 yılında geçerli oy sayısı 46 milyon civarındayken, bu sayı 2023 seçimlerinde 54 milyona ulaşmış bulunuyor. Nitekim 2015’te HDP’nin oy oranı yüzde 13 iken, bugün yüzde 8.8’dir. Somut gerçek ve somut tartışma konusu da budur!
Elbette, devlet aklının HDP’nin kurumsal yapısına, eşbaşkanlarına, belediye başkanlarına ve binlerce kadrosuna acımasızca yaptıklarını ve yapmaya çalıştıklarını unutmadan…