10 Ekim Davası’nda savunma yapan Avukat İlke Işık, 2015’de Gaziantep valisi olan Ali Yerlikaya’nın İçişleri Bakanı olduğu belirtilerek, ‘Biz İçişleri Bakanı’nın bu dönemi bildiğini, buna engel olmadığını biliyoruz’ dedi
DAİŞ’in 10 Ekim 2015’te Ankara Gar’da gerçekleştirdiği katliama ilişkin firari sanıklar yönünden birleşen dosyanın 20’nci duruşması Ankara 4’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Davaya, katliamında yaşamını yitirenlerin aileleri taraf olarak katılırken, birçok sivil toplum örgütü ve siyasi parti üyesi davayı izlemek üzere bulundu. Tutuklu sanıklar İbrahim Halİl Alçay, Hacı Ali Durmaz, Resul Demir, Erman Ekici, Metin Akaltın, Hakan Şahin duruşmaya Ses ve Bilişim Görüntü Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.
Sanık avukatından Bin Ladin istemi
Kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmada konuşan sanık Ekici’nin avukatı, Usame Bin Ladin’in “kahraman” ve “şehit” olarak anılmasını istemesi salonda tepkilere neden oldu.
Olay yeri canlandırması talebi
Daha sonra söz alan avukat Senem Doğanoğlu, sanık Erman Ekinci’nin insanlığa karşı suç kapsamında yargılandığını anımsattı. Ekici’nin Temmuz 2013 ve “Taş üstünde taş bırakmayın” tapesini hatırlatan Doğanoğlu, şunları kaydetti: “Bu insanlığa karşı suç işlendiğinin kanıtıdır. Ağustos 2014’te Ezidi soykırımı oldu ve Erman Ekici Suriye’deydi. Şengal’ten kurtulanlar Kobanê’ye gitti. Bir ay sonra Kobanê işgali oldu. Kobanê İşgali olduğunda Erman Ekici oradaydı. Biz sanıkların söylediklerinden Şubat, Haziran 2015’te orada olduğunu biliyoruz. Bu kadar suçla, tecavüzle, yağmayla, gaspla yürüyen bir örgüte üye olmak, ‘ben Ebu Talha değilim’ diyerek geçiştirilemez. 10 Ekim Ankara Katliamı insanlığa karşı suçtur. Bütün yaralanma ve ölümlerin tarifi, B ve A bölgesi olarak ayrıldığı için yeniden canlandırma yapılması zorunlu. Olay yerinin canlandırılmasını ve bombalama mekanizmasının zararını tarif edecek düzeneğin kurulmasını talep ediyoruz.”
O tarihte Antep Valisi, şimdi İçişleri Bakanı
Daha sonra söz alan Avukat İlke Işık, şunları kaydetti: “Ankara’da bu katliam gerçekleşiyor ama Gaziantep 2015 döneminin IŞİD üstü, IŞİD merkeziydi. Bir buçuk yıl içinde 5 büyük katlimı örgütlemiş bir üst. 2015 döneminde Antep Valisi olan kişi şu anda İçişleri Bakanı. Biz İçişleri Bakanı’nın bu dönemi bildiğini, buna engel olmayan biri olduğunu biliyoruz. Mahkemenin İçişleri Bakanlığı’na sorduğu sorulara yıllarca cevap almadık. Ankara emniyetinin sorumluluğunu siz yok saysanız da Bakanlığın Müafettiş raporunun tek tek sorumluları yargılayan bir rapor. Bu raporların gönderilmesini sizden talep ettik. Bu raporları neden saknlandığına neden açıklanmadığına dair hiçbir açıklama da yok. Dönemin Antep Valisi’nin İçişleri Bakanı olduğu bir ülkede, sorumluların yargılanmasını talep ediyoruz. 2015 döneminde Gaziantep’te yer alan yetkililer yargılanmayacak mı? Ali Yerlikaya’nın İçişleri Bakanı olduğu ülkede, bütün süreçlerin şeffaf yürütülmesi gerekiyor. Olmaması soruşturmalara engel oluyor. 2015 Türkiyesi’nde, Ankara Gar Katliamında ne olduğuna dair açıklama yapılması engelleniyor.”
Soylu’nun tanıttığı yüz tanıma sitemine eklensin
Firari sanıkların MİT’e sorulması talebinin her seferinde reddedildiğine dikkat çeken Işık, “Bu dosyada eksik sanıklar var. Firari sanıklarla fotoğraflarla olan kişiler çok önemli çünkü katilamın bir parçası onlar. X,Y denilen çok sayıda kişiyi bulamıyoruz” dedi.
Eşki İçişleri Bakanı Soylu’nun telefonundaki yüz tanıma sistemini hatırlatan Işık, “X,Y’lerin yüzü belirli. Yüz tanıma sistemiyle çok rahat bulunabilir. Bir kez daha X,Y’lerin akıbetinin incelenmesini ve yüz tanıma sistemine eklenmesi gereken bir dosyadır. Firari sanıklarla ilgili, Savaş Yıldız’ın Adana ve Mersin dosyasının eklerinin mahkememize sunulmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
Savunmalar ardından söz alan iddia makamı, sanıkların tutukluluk halinin devamı yönande talepte bulundu. Mahkeme heyeti, ara kararında, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, tutuklama yönündeki yakalama kararı olan sanıklar hakkında kararın devamına, kırmızı bülten kararı hakkında Adalet Bakanlığı’ndan müzekkereye cevap verilmesinin beklemesine, 2 tanığın dinlenmesine, Erman Ekici’nin dijitalleri için yazılan yazının cevabının beklenmesinine, diğer taleplerin ise reddine karar verildi.
Duruşma’nın 8 Eylül, saat 10.00’a ertelendi.
Adliye önünde basın açıklaması
Duruşmanın ardından Adliye önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamada konuşan 10 Ekim-Der Başkanı avukat Mehtap Sakinci Coşgun, “Değişmeyen bir adalet sistemiyle, adalet arayışıyla doldurduğunuz salonlardan yine tüm taleplerimizin reddi ve duruşmanın ertelenmesi kararı çıktı. Önümüzdeki ay Suruç katliamının 8’nci yılı dolacak. Geçtiğimiz ay Diyarbakır katliamının 8’nci yılı doldu. Yıllardır hiçbir sanığın bulunamadığı, boş sanık sandalyelerinin doldurulamadığını görmüyoruz. Bu süreçte 10 Ekim katliamını hesabını yargılanacağı gün gelene kadar bu mücadele devam edecek. Vazgeçmeyeceğiz. 8 Eylül tarihine ertelenen duruşmasına emek demokrasi güçleri olarak katılım çağrısında bulunuyoruz” diye konuştu.
Dönemin vali ve bakanlarına seslendi
Daha sonra söz alan avukat İlke Işık, şunları söyledi: “8’nci yılında yapacağımız bin duruşma var. 8 yıldır devam eden bir adalet mücadelesinden bahsediyoruz. Hala adalet gelmiş değil, taleplerimiz reddediliyor. Gerçek sorumluları yargılamamak için direnen, firari sanıkları bulmayan, kolluğu yargılamamak için her şeyi yapan bir mahkeme var karşımızda. Ezidi soykırımının ve insanlık karşıtı suçları yargılamak zorundayız. Bunu inatla görmeyen bir mahkeme var. 2015 yılı Gaziantep Valisi ve yeni İçişleri bakanı da bilsin: Asla vazgeçmeyeceğiz.”
Kaynak: MA