PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridi değerlendiren Kürt siyasetçi Selim Sadak, amacın ‘Abdullah Öcalan’ın kendi halkıyla bağının koparılması’ olduğunu söyleyerek sessiz kalınmaması gerektiğini vurguladı
İmralı Cezaevi’nde ağır tecrit altında bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 25 Mart 2021’den bu yana haber alınamıyor. Aile ve avukatların yaptığı tüm görüş başvuruları “disiplin cezası” gerekçesiyle reddedilirken, hukuk örgütleri ve siyasetçilerin Adalet Bakanlığı’na yaptığı başvurulara ise yanıt verilmiyor.
Devletin Kürt sorunu ve Abdullah Öcalan’a dönük tecride karşı tutumunu değerlendiren Kürt siyasetçi Selim Sadak, PKK Lideri’nin çağrısıyla yürütlen çözüm sürecin değinerek, “Çöktürme Planı”nı farklı yöntemlerle sürdürüldüğünü dile getirdi.
Sadak, “İktidar ve derin devlet, süreci sonlandırmasından sonra ülkeyi kutuplaştırmaya götürdü. ‘Mutlak’ tecrit durumunun geliştirilmesiyle Abdullah Öcalan’ın kendi halkı ve hareketiyle olan bağının koparılması hedeflendi. Çünkü Öcalan ile görüşmeler sürseydi, devletin ve iktidarın bu politikasına izin vermezdi, sivil siyasete bu kadar acımasızca saldıramazlardı. ‘Çöktürme Planı’yla beraber Kürt halkı tümden düşman olarak gösterilmeye başlandı. Bugün HDP şahsında tüm Kürtlere saldırmalarının altında yatan temel neden budur” dedi.
Tecride sessizlik taraf tutmaktır
Abdullah Öcalan’ın Üçüncü Yol perspektifinin halklara umut, iktidarlara korku yarattığını ve bu nedenle “çözüm” sürecinin sonlandırıldığını belirten Sadak, savaş ve çatışmanın devreye konulduğunu söyledi. Tecridin sürdürülemez olduğunu ve Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) İmralı’da nelerin yaşandığına dair açıklık getirmesi gerektiğini ifade eden Sadak, sessizliğinin ise taraf olduğuna dair göstergenin işareti olduğunu kaydetti.
Uluslararası kurumların sessizliğinin tecridi onaylamak anlamına geldiğini belirten Sadak, CPT’nin sessizliğini bozarak İmralı’da yaşananları anlatması gerektiğini belirtti. CPT’ye baskı uygulanması gerektiğini belirten Sadak, “Halkın da dikkat çekici büyük girişimlerde bulunması gerekiyor. Onun için Kürt halkı ulusal ittifakını kurmak zorunda. Tecrit konusu gibi birçok sorunda ortaklaşmak gerekiyor. Çok mu zor? Evet zor ama bunu başarmak zorundayız. Kürt halkının bugünkü konumu çok güçlü, bu yapılabilir” diye konuştu.
Eylemlerde yöntem değişikliğine ihtiyaç var
Avrupa’da tecride karşı eylem ve etkinliklere katılımın önemine vurgu yapan Sadak, “Bu saatten sonra başta Kürt aydınları, yazarları, siyasetçileri ve dostlarının tecridin kaldırılması için sürdürülen eylemlere daha güçlü ve daha sonuç alıcı bir katılım sağlaması gerekir. Bunun için ciddi bir siyaset ve ciddi bir eylemsellik gerekir. Sözde, düşüncede ve eylemlerde bir değişime ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
Haber: Ergin Çağlar / MA