Dünya nüfusunun beslenmesinde değerlendirilen 200 civarında kültür bitkisi var. Bunların içinde tahıllar ilk sırada yer alır. Tahıllar olarak isimlendirilen besinler; buğday, arpa, yulaf ve çavdar gibi buğdaygiller ailesinden bitki ürünleri ile hasat edilen bu ürünlerin tohumlarıdır. En çok üretilen ve tüketilen tahıllar bu sebepten her ülke için stratejik öneme sahiptir. Türkiye ise buğdayın ana vatanı. Bu yanıyla buğday daha fazla ilgi ve önemi hak eden ürün olmalıdır.
Fiyat politikaları yanlış
TMO 2023 yılı hububat alım fiyatlarını açıkladı.
– Sert Ekmeklik Buğday 8.250 TL + 1.000 TL prim toplam 9.250 TL,
– Arpa 7.000 TL + 500 TL prim toplam 7.500 TL,
– Çavdar, Yulaf ve Tritikale: 6000 TL/Ton+ 500 TL prim ile 6500 TL/Ton olarak belirledi.
Açıklanan fiyat elbette çiftçiyi memnun etmedi. Bu fiyat politikasının tek iyi yanı Çiftçi Kayıt Sistemi’ne-ÇKS kayıtlı üreticilere diğer desteklemeler dışında buğday için ton başına 1000 TL/Ton, arpa, yulaf, çavdar, tritikale için ise 500 TL /Ton desteklemenin (primin) verilmesi kararıdır. Bunun dışında uygulanan fiyat politikaları çiftçinin aleyhine olduğu gibi ilerde halkın çıkarına olmayacak yanlış uygulamalardır.
Neden?
– Dünya buğday fiyatları 350 USD/Ton fiyatlardan 220 USD/Ton fiyatlara, arpa fiyatları ise 300 USD/Ton fiyatlardan 200 USD/Ton fiyatlara, dünya durum buğdayı fiyatları ise 600 USD/Ton fiyatlardan 350 USD/Ton fiyatlara kadar düşmüş durumda.
– Dünya fiyatları düşük diye geçen yılın fiyatlarına buğdayda %24, arpada %21 gibi düşük oranda zam yapıldı. Oysa TÜİK’e göre tarımsal girdi enflasyonu yüzde 49,7 olarak gerçekleşti. Enflasyonun yüksekliği düşünüldüğünde bu oldukça düşük bir artış. Kaldı ki TMO’nun açıkladığı bu düşük fiyat, taban fiyat değil tavan fiyattır. Piyasa bunun üstüne çıkamaz, ama altına düşebilir. Öyle de oldu, düştü. Ancak kamuoyu buğdaya geçen yıla göre zam yapıldığını sanıyor, gerçekte açıklanan zam lafta kaldı. Şu an hasat edilen bölgelerde elde edilen ürünler satışa sunulduğunda ton başına 6000-6500 TL’ye alıcı buluyor. Yani bırakalım zammı geçtiğimiz sezona kıyasla fiyatlar daha geri düzeyde seyrediyor. Çünkü kuraklık olacak endişesiyle hükümet gümrükleri sıfırladı ve stokunu ithal ürünle yaptı. Aynı şekilde sanayici de ihtiyacının önemli kısmını ithal etti, depoladı. Kısacası, piyasa tok!
Çözüm?
TÜİK’in açıkladığı 2021-2022 verilerine göre buğdayda kendimize yeterliliğimiz yüzde 87. Yani biz buğday üretiminde kendimize yeterli değiliz. Dışardan buğday almamız gerekiyor. Bunun sebebi; uygulayageldiğimiz yanlış fiyat politikaları sonucunda çiftçilerin buğday üretiminden vazgeçmesidir. Eğer açıklanan fiyatlar tavan değil de taban fiyat olsaydı, o zaman, ürün fiyatları piyasada açıklanan oranın altına düştüğünde devlet açıkladığı fiyat üzerinden alırdı. Çiftçi üretime devam edebilir, ithalat yapılmazdı. Ama o zaman da serbest piyasanın bir hükmü kalmaz. Tarımda serbest piyasa uygulanırsa da çiftçi olmaz, kalmaz! Tercihiniz?