Tarım ve hayvancılığın bitme noktasına geldiği Türkiye’de meralar ve tarım arazileri yok ediliyor
Türkiye’de ortaya çıkan enerji arz fazlasına rağmen, enerji üretiminde dönüşümün sürdürüldüğü iddiasıyla ‘yenilenebilir enerji’ için sermayeye alan açan iktidar, diğer yandan kömür, doğalgaz, jeoterma, nükleer vb. enerji yatırımlarına kesintisiz destek vermeye devam ediyor olması kendi iddialarını çürütüyor. Dünya da yaşanan ekolojik kriz suların ve tarım arazilerinin yaşamsal değerde olduğunu açıkça gösterirken, birinci sınıf tarım arazileri, meralar ve ormanların ‘Güneş tarlaları’na tercih edilmesi dikkat çekiyor.
Köylüler şaşkın
Sermaye gruplarının yaptığı incelemelerle enerji üretimine uygun bulduğu yaşamsal önemdeki araziler bu şirketlere peşkeş çekiliyor. Bunun bir örneği de Bergama’da yaşanmakta. Bergama’nın Atçılar, Seklik ve İsmailli köylerinde Güneş Enerji Santrali’ne, 10 bin adet fıstık aşısı yapılmış menengiç ağaçları, 400-500 yıllık palamut ağaçları ile köylünün hayvan üretiminde kullandığı meralık alan tahsis edilmesi köylülerde şaşkınlık yarattı. Geçtiğimiz yıl bu tahsis ortaya çıktığında Atçılar, Seklik ve İsmailli köylüleri GES projesine karşı harekete geçmişti.
Binlerce ağaç katledilecek
Tarlaları ve meraları ellerinden alınarak 10 bin fıstık aşılı menengiç ile 400 yıllık tarihi palamut ağaçları kesilmek istenen köylüler durumu öğrendiğinde Bergama Adliyesi’ne itiraz dilekçelerini vermişti. Aradan bir yıl geçtikten sonra projeye Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İnceleme Değerlendirme Kurulu’ndan olumlu bulunduğu öğrenildi. Bu gelişmelerin ardından Yenigün Gazetesi’nden Nurcan Etik’e konuşan Bergama Çevre Platformu Başkanı Erol Engel sürece tepki göstererek Atçılar, Seklik ve İsmailli köylerinin Bergama’nın en yoksul köyleri olduğunu belirtti.
Meralar yok olacak
Erol Engel yaptığı açıklamada, “Buradaki talihsiz durum şu; burada yaklaşık 10 bin menengiç ağacı var ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu döneminde yaklaşık on yıl önce bu ağaçlara fıstık aşısı yapılmıştı. Bu fıstık köylüler için ciddi bir gelir kaynağı hâline geldi” dedi. Ayrıca köylülerin meralarında hayvanlarını otlattığını ve bu proje gerçekleşirse meraların da yok edileceğinin altını çizen Engel, “Zaten oldukça yoksul durumda olan köylülerin kendi kendine yeter şekilde yaptıkları hayvancılıkta ortadan kalkacak” diye belirtti. Özellikle Atçılar merasının tamamen köylülerin elinden alınacağını belirten Engel, hem tarlaların köylülerin elinden alınmasının hem de en az on bin ağacın kesilmesinin söz konusu olduğunu ifade etti.
Şirket köylüye meydan okudu
Termik santrale karşı yenilenebilir enerji olarak görülen GES’lerin ve Rüzgar Enerji Santralleri’nin (RES)de bir tehlikeye dönüştüğünün altını çizen Engel, “İş o kadar çığırından çıktı ki üç beş zengin para kazanacak diye, Türkiye’nin ihtiyacının çok üzerinde elektrik üretildiği hâlde, maalesef burada kıt kanaat yaşayan köylülerin geleceği karartılmak isteniyor. Burada zaten RES’ler var, aynı firma ‘Aliağa RES’ bir de GES projesi için burada. ÇED toplantısında köylünün yüzüne, siz arazilerinizi verseniz de vermeseniz de buraları ‘Cumhurbaşkanı bizim için kamulaştıracak’ diyerek, küstahça ve arsızca köylüye meydan okumuşlardır. Bu küstahlığı asla kabul etmiyoruz” dedi.
Savcılığa kitlesel itiraz
Bergama Çevre Platformu’nun çağrısıyla tarım arazileri ve meraları işgal edilmek istenen köylüler kitlesel katılımla Bergama Adliye Sarayı önünde tepkilerini ortaya koyarlarken, GES’e itiraz eden dilekçelerini savcılığa teslim ettiler. Büyük bir tepkinin ortaya çıktığı köylerde GES girişimi durdurulamazsa köylüler açlığa varan yoksulluğa itilecekler. Ekonomik gelir elde ettikleri yaşam alanlarını kaybetmeleri halinde köylüler bölgeyi terk etmek zorunda bırakılacak.
EKOLOJİ SERVİSİ