Geleceğe umutla bakamadıklarını söyleyen üniversiteli öğrenciler yaşanan ekonomik krizden dolayı kaygılarının arttığını belirtiler
Derinleşen ekonomik kriz nedeniyle üniversiteli öğrencilerinin kaygıları büyüyor. Üniversiteli öğrencilerden birçoğu, okulu bitirmek için çalışmak zorunda kalıyor. Mezopotamya Ajansı’na konuşan öğrenciler, aldıkları bursların yetersiz olduğunu ve geleceğe de kaygıyla baktıklarını söylediler.
‘Burslar yetersiz’
Aldıkları bursların yetersiz olduğunu ifade eden Dicle Üniversitesi Devlet Konservatuarı bölümü öğrencisi Ömer Aslan, “Bursum bin 250 lira. Burada öğrenci otobüs ücretleri 3 buçuk lira. Aylık 300 lira yapıyor neredeyse. Yemeğimiz de var. Bir tost burada 30 lira. Çok zor geçiniyoruz” dedi. Yaşanan ekonomik kriz nedeniyle öğrencilerin istedikleri üniversiteye dahi gidemediğini dile getiren Aslan, “Ben Ege Üniversitesinde okumak istedim. Ekonomik şartlar buna izin vermedi; ailemin geliri düşük olduğu için. Babam çalışmıyor. Annem ev hanımı. Hayalimdi ama gidemedim” diye belirtti.
‘Güvenlik soruşturması ve mülakat kaldırılmalı’
Atanmaya yönelik kaygılarını dile getiren Aslan, “Herkesin bir dayısı olması lazım. Bizim de bir dayımız yok! Tabi bundan dolayı bir kaygı yaşıyorum. Öncelikle mülakatın kaldırılmasını istiyorum. Öyle olması gerek. Güvenlik soruşturmasının kaldırılmasını istiyorum” dedi. Öğrencilerin bütün hayatını meslek sahibi olabilmek için harcadığını ancak emeklerinin karşılığını alamadığını ifade eden Aslan, güvenlik soruşturması ve mülakat gibi uygulamalardan vazgeçmesi gerektiğini vurguladı.
‘Hem okula gidip, hem çalışmak gerekiyor’
Manisa Celal Bayar Üniversitesi İlköğretim Matematik Öğretmenliği bölümü öğrencisi Ebru Aslan, kendisine burs verilmediğini aktardı. Öğretmenlerin atama sorunundan dolayı öğrenim kredisi de almadığını ifade eden Aslan, ailesinin gönderdiği parayla geçimini sağlamaya çalıştığını belirtti. Atama sorunundan kaynaklı Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) borçluları arasına girmek istemediğini aktaran Aslan, “Sıkıntı çeken çok fazla arkadaşım var. Çok uzak olduğu için burs ulaşıma yetmiyor. Yiyeceğe yetmiyor. Zaten yurt yemekleri bayağı kötü, genellikle dışarıda yiyoruz. Atamadan umudumuz yok diyebilirim. O yüzden dilimi geliştirip yüksek lisans yapmayı düşünüyorum” diye belirtti.
Mevcut hükümetin politikalarından beklentisi olmadığını kaydeden Aslan, “Hükümet, yaptığı şeylere devam edecek. Yeni bir şey beklemiyorum. Eski hatalar devam edecek. Öğretmen olarak, atama yapılmasını isterim. Köy okullarının açılmasını isterim. Öğrencilerin hem okula gidip hem çalışmaması lazım. Bu konuda öğrencilere daha fazla destek olunması gerekiyor” şeklinde konuştu.
‘Çalışmak eğitim hayatını etkiliyor’
Dicle Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği bölümü öğrencisi Dilek Erol, aldığı bursun yetersiz olmasından dolayı çalışarak eğitim hayatını sürdürebildiğini dile getirdi. Çalışma koşullarının eğitim hayatını etkilediğini belirten Erol, “Ekstra Kick Boks antrenörlüğü yapıyorum. Özel ders veriyorum. Salonlarda çalışıyorum. Bu şekilde geçimimi sağlıyorum. Hem çalışıyorum hem okuyorum. Liseden beri bu şekilde devam ediyorum. Hem aktif sporcu olup hem okuyup hem de çalışmak zor oluyor. Benim derslerden çıkıp eve girmem gece 24.00’ü bulabiliyor. Sabah uykusuz bir şekilde derse gelmek zorundayım. Bu beni yıpratıyor. Ayrıca hazırlanmam gereken turnuvalar oluyor. Bu beni daha çok yıpratıyor” ifadelerini kullandı.
‘Ülkenin gidişatı umudumuzu kırıyor’
Erol, atamaya yönelik kaygılı olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Ülkenin gidişatı umudumuzu kırıyor. Çünkü beden eğitiminde atama puanlarımız çok yükseldi. Biz hem sporcuyuz hem de öğretmenlik yapacağız. Aktif sporculara veya aktif sporcu yetiştiren insanlara biraz daha tolerans sağlanmalı. Bizim atama puanımız 85. Ben hem sporcu yetiştirip hem kendim maça girip aynı zamanda ders çalışacağım. Kendimi üç parçaya böleceğim. Bu beni çok zorluyor. Fiziksel bir aktivite yaptığımız için zaten yoruluyoruz. Dinlenmemiz gerekiyor, aynı zamanda ders çalışmamız gerekiyor. Bu da bizi müthiş bir şekilde yıpratıyor.”
‘Atama problemi var’
Dicle Üniversitesi Devlet Konservatuarı bölümü öğrencisi Yusuf Aslan ise, çalışarak eğitim hayatına devam edebildiğini ifade etti. Aslan, “Ben ne burs ne de kredi alıyorum. Hem çalışıp hem okul okumam lazım. O yönden zorlukları var. Bazen geç çıkıyorum işten. İkisini birlikte götürmeye çalışıyorum. Hangisine asılırsam diğeri elimden kalıyor. Onun için orta yolu bulmaya çalışıyorum” dedi.
Aslan, 100 bin öğretmen ataması talep ettiklerini belirterek, şunları söyledi: “Bizim isteğimiz ilkokul ve ortaokul bölümlerine de müzik bölümünün açılması. Genel olarak bütün bölümlerin atama problemi var. Başlangıçta gelecek kaygısını ortadan kaldırmaları lazım. Sosyoloji, edebiyat ve felsefe bölümlerini okuyanlar boştalar.”
AMED