Tutuklu bulunan Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in tahliye talebinin reddedilmesine ilişkin konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Güven dosyasının Meclisin bir onur sınavı olduğunu, Meclisin bu konuda düzenlemeyi yaparak bu adaletsizliğe acilen son vermesi gerektiğini ifade etti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Leyla Güven’in yargılamasının durdurulması ve tahliye edilmesine ilişkin avukatı tarafından 21 Eylül tarihinde yapılan başvuru Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “Örgüt kurma veya yönetme/üye olma” gerekçesiyle reddedildi. Mahkeme, aynı dosyada yer alan “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanuna muhalefet” suçlamasının ise daha önceki duruşmalarda yargılamanın durdurulması kararı verilmesi nedeniyle söz konusu suçlamanın dosyadan ayrılmasına karar verdi. Mahkemenin ret kararını HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Berzan Güneş ve Müjdat Can’a değerlendirdi.
‘Mahkemeler saray talimatıyla hareket ediyor’
Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nin tahliye talebini reddetmesini anayasaya aykırı bir karar olarak değerlendiren Temelli, “Anayasanın geçici maddesi olan ‘dokunulmazlıkların kaldırılması’ maddesine dayanarak, anayasa bu maddeyi referans olarak kabul ediyor. Terörle mücadele kapsamında olan davalarda yargılamanın devam etmesi ve tutuklulukların devam etmesi gibi bir yaklaşım sergiliyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Leyla Güven şuan Hakkari milletvekilidir ve derhal serbest bırakılması gerekiyor. Bütün hukukçular bu konuda defalarca görüş beyan ettiler. Bu konuda çok güçlü mütalaalar olmasına rağmen, mahkemeler bunu dinlemek yerine Saray talimatlarıyla hareket etmeye devam ediyorlar” diye konuştu.
‘Meclis Güven’siz’
CHP Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında verilen kararı hatırlatan Temelli, “Enis Berberoğlu bugün serbest, parlamentoda ve yasama faaliyetini sürdürüyor. Bundan biz de mutluyuz, çok iyi de oldu. Ama parlamento şuan Leyla Güven’siz. Dolayısıyla bir eksik. Milletvekilimizin bir an önce özgür bırakılmasını istiyoruz. Parlamentoya bir an önce dönmesini istiyoruz. Berberoğlu kararı seçilmiş bir parlamenterin görevini yapabilmesi, yasama faaliyetinde bulunmasının önünü açmıştır. Şimdi bu hakkın bir an önce leyla Güven’e de tanınması gerekiyor. Güven’e milletvekili değilmiş gibi bir muamelede bulunuyor” dedi.
‘Kendi yasalarına uyamaz hale gelmişler’
Parlamentonun 26’ncı dönemde tarihinin en utanılacak kararlarına imza attığını söyleyen Temelli, bu dönemin dokunulmazlıkları kaldırdığını söyledi. Bu nedenle birçok arkadaşlarının içeride olduğunu hatırlatan Temelli, “Geçen dönem Eş Genel Başkanlarımız Sabahat Tuncel, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, birçok belediye eşbaşkanımız bu çarpık anlayıştan, adaletsiz yargı sisteminden dolayı içerdeler. Bir yargı sistemi adaletsizse, gerisini siz düşünün. Kendi yasalarına uyamaz hale gelmiştir. Leyla Güven dosyası bu açıdan önemli bir dosyadır. Leyla Güven’in şuanda halen cezaevinde olması hem anayasaya aykırıdır, hem de Meclisin kendi teamülüne, kendi anlayışına aykırıdır. Meclis bir kere 2016 yılında dokunulmazlıkları kaldırarak, aslında demokratik siyasete ve kendi varlık nedenine dair en aykırı adımı atmıştır. Meclis bu utançtan biran önce kurtulmak zorundadır. Bu hatayı düzeltmek zorundadır” dedi.
Meclis çatısı altında bulunan herkese çağrıda bulunan Temelli, Leyla Güven dosyasının Meclisin bir onur sınavı olduğunu, Meclisin bu konuda düzenlemeyi yaparak bu adaletsizliğe acilen son vermesi gerektiğini ifade etti.