Wan Gölü kıyısında yoksulların evleri, ahırları, bahçeleri polis zoruyla yıkılıp kıyı yağmasına hazırlık yapıldı. Ardından son 3 yıldır sazlıklar yakıldı, bataklıklar kurutuldu
Wan’da halkın iradesi gasp edilip HDP’li belediyelere çökülmesinden bu yana Wan coğrafyası yağma alanına dönüştürülmüş durumda. Hem Vali hem de belediye kayyumu olan Ozan Balcı, “Van Gölü’nün sadece Van’a ait değil, tüm insanlığa ve Türkiye’ye ait bir değer olduğunu, bu değeri korumak için 16 kilometrelik bir sahil bandı yolu yaptık ve çalışmalar devam ediyor” dedi. Kıyı bandının inşaat yağmasına açılmasını gölü korumak iddiasıyla süsleyen Balcı, çalışmalara Edremit, İpekyolu ve Tuşba belediyelerinin de desteklediğini belirtti. Wan büyükşehir dışında diğer 3 belediye ile birlikte, ekipler oluşturularak polis eşliğinde ahırların yıkıldığını ve geçen yıl bölgede sahil bandı ve park yapımına başlandığı hatırlatıldı.
Hemşehri güzellemesi
Vali Balcı’nın, “Yaklaşık 10 kilometrelik bir sahil bandı yolu yapıyoruz. İnşallah bunu 16 kilometreye çıkartacağız. Bu sahil yolunu yaptığımız zaman, 1100 dönüm alan üzerindeki rekreasyon projesini gerçekleştirdiğimiz zaman, burası büyük bir kültürel, turistik merkezi olacak. Bu sahil yolunu, Erciş yoluyla da birleştirmeyi planlıyoruz. Aynı zamanda da şimdi bizim çevre yolumuz da yapılıyor. İki tane büyük yolumuz yapılmış oluyor. Hedefimiz, Vanlı hemşehrilerimizi Van Gölü’nün güzelliğinden zenginliğinden yararlandırmak. Sadece Vanlı hemşehrilerimiz değil, çevre il ve ilçelerde yaşayan insanlar için de bir turistik ve cazibe merkezi haline getirmeyi planlıyoruz” sözleri ‘hemşehriler’ güzellemesiyle sürerken, yapılanlar valinin iddialarını anlamsız kılıyor.
Kayyumlar el ele
Diğer yandan sürdürülen dip temizliği ile sahil temizleme çalışmaları sahillerin tamamen işgal edilerek büyük bir rant alanı yaratma projesi olarak yürütülürken, doğal yaşam ise yerle bir ediliyor. Wan Büyükşehir Belediyesi dışında Erdîş (Erciş), Bêgirî (Muradiye), Artemêt (Edremit) ve Tuşba belediyelerine kayyum atanmasından sonra bu ilçelerin sahilleri halka yasaklanıp AKP’li zenginler ile devlet kurumlarının rant alanı haline getirildi. Kayyumlar el ele vererek rant peşine düşerlerken, bu belediye kayyumlarından biri olan Erdîş kayyumu, kent sahilinin birçok noktasında göle dolgu yaptı. Dolguların üzerinde cafe ve lokanta gibi birçok işletme yapılarak yandaşlara verildi.
Türkleştirme çabası
Yine Artemêt kayyumu daha önce sahilde bulunan ve halka ait olan onlarca işyerini yıktırdı. Yeni yapılar yandaşlara verildi. Bêgirî ilçesinin Wan Gölü sahili doğal güzelliğinin yanı sıra tarihi 10 bin yıl öncesine dayanan höyükler ve yazar Yaşar Kemal’in memleketi olan Ernis (Ünseli) köyü, AKP’nin hedefi haline geldi. Ernis sahili ve çevresine, Kürt kültürü ve tarihini yok etmek için kayyum ve kaymakamlar tarafından Türklere ait olduğu iddiasıyla “Atayurt” adı altında Türk çadırları ve otağlar yapılırken, bölgede Kürtler yok sayılıp Türkleştirme süreci yağmayla birlikte sürdürülmek isteniyor.
Rant için doğa katlediliyor
Wan’ın Erdîş (Erciş) ilçesinin Wan Gölü sahilinde birçok kuş türüne ev sahipliği yapan sazlık alanlar yakılıp yuvalar yok edilirken, sayısız kuş türü yaşamını yitirdi. Birçok kuş türüne ev sahipliği yapan Gölağzı Sazlığı yanarken, Saray ilçesi sınırları içerisinde bulunan ve yine birçok kuş türüne ev sahipliği yapan Kazlıgöl Sazlığı da yakılmıştı. Bir diğer yangın da Muradiye ilçesi sınırları içerinde bulunan Karahan Mahallesi civarındaki sazlık ile Ovapınar mevkiindeki sazlık alanlar yakıldı. Kayyum döneminin başlaması sonrası 2018 yılından bu yana Muradiye, Gevaş ve Erdiş’te sazlıklar yakılırken, yangınlarla ilgili hiçbir soruşturmanın yapılmamış olması dikkat çekici bir durum.
Ekosistem çöküşe sürükleniyor
Ekosistemin önemli bir parçası olan bataklıklarda yüzlerce canlı türü yaşamını sürdürüyor. Ancak göl kıyısındaki mevcut sazlık ve bataklık alanlar, resmi kurum/kuruluşlar eliyle yok edilirken ekosistem çöküşe sürükleniyor. Göl kıyısındaki sazlık ve bataklık alanlarda park, sosyal donatı alanı, otel veya özel villa gibi rantsal alanlar yaratılması için sazlıklar yakılıyor, bataklılar ise doldurulup kurutularak yok edilmeye devam ediliyor. AKP’li Van Büyükşehir Belediyesi, sazlık ve bataklık alanların olduğu yerlerde, 30 metre genişliğinde 16 kilometre uzunluğunda yol inşa ederek büyük bir ekokırım yaşatmayı başardı.
Baro işaret etmişti
Diğer yandan, İpekyolu Belediyesi de göl sahilindeki sazlık ve bataklık alanları hafriyatla doldurup park alanı oluşturdu. Wan Barosu Çevre ve Ekoloji Komisyonu, belediyeler eliyle hafriyatla doldurulmak suretiyle tahrip edilen sazlık ve bataklık alanların incelenmesi sonrası yaptığı açıklamada, “Sazlıkların bulunduğu alanlarda vahim bir çevre kirliliği olduğu, sazlıkların büyük ölçüde tahrip edildiği, bazı noktalarda sazlıkların ortasından taş ve toprak yığıntılarıyla doldurulmuş yol geçirildiği görülmüştür” vurgusu yağmanın amacına işaret ediyordu.
Wan Gölü ölüme mahkum
Onbinlerce hektar orman, mera, yayla, tarihi ve doğal SİT alanlarını ve tarım arazilerini kapsayan alanlarda maden ihaleleri yapıldı ve bu süreç büyüyerek ilerliyor. Wan’da maden, Hidro Elektrik Santralleri (HES), Güneş Enerji Santralleri-tarlaları (GES) ile onbinlerce hektar doğal alan işgal ediliyor. Wan Gölü’nde ise gölü besleyen sular üzerine kurulan HES ve barajlar nedeniyle gölü besleyen sular azalırken, gölde büyük çekilmeler yaşanıyor. Diğer yandan kentsel kirliliğin göle salınması nedeniyle göl adeta ölüme mahkum ediliyor. Bölgede yaşanan depremler sonrası halkı kendi haline bırakanlar, TOKi eliyle rant devrişme süreçlerini işletirken, kıyı işgali rantı genişletmek için inşa ediliyor.
19 baraj ve inci kefali
Wan Gölü’nü besleyen ve inci kefalleri için hayati önemdeki akarsuların üzerine yapılan HES ve barajlar nedeniyle gölle buluşan sularda büyük bir azalma yaşanmakta. Bu durum bölgede ve Wan Gölü’nde büyük bir ekolojik yıkımı ortaya çıkarırken bu yıkımdan inci kefalleri de ağır biçimde payını alıyor. Bölge maden ve enerji işgali altına alınırken yaşanan sorunların küresel iklim değişimine bağlanma çabası ise dikkat çekiyor. Binlerce yıldır Wan Gölü’nde yaşayan ve üremek için gölü besleyen akarsulara göç etmek zorunda olan inci kefalleri HES ve barajların neden olduğu su azlığı, kıyı işgalleri vb. gibi nedenlerle adeta yok oluşa bağlanmakta. Ayrıca suyun taban seviyesine indiği Sarımemet, Zernek ve Koçköprü barajlarında balık ölümleri yaşandı. Diğer yandan akarsular ve Wan Gölü evsel ve maden atıkları ile her geçen gün adeta katlediliyor.
Yıkım yaratan barajlar
Wan coğrafyasında çalışan ve sırasını bekleyen 19 baraj ve HES mevcut. İşletmede olanlar ise şöyle: Muradiye Ayrancılar HES, Koçköprü Barajı ve HES, Zilan Regülatörü ve HES, Çataj Saral 3 HES, Engil HES, Gürpınar Hoşap Baraj ve HES, Sarımehmet HES, Erciş Morgedik Regülatörü ve HES Erciş, Erciş HES ile birlikte 9 adet Hidro Elektrik Santrali işletmede bulunuyor. Ayrıca üretim lisansı almış olan Ak HES ve ön lisansı alınmış olan Bahçesaray Pervari A Barajı ve HES sırasını bekliyor. Diğer yandan planlanan 9 HES ise şunlar: Tellikaya Regülatörü ve HES, Çatak Deliktaş HES, Botan Narlı Barajı ve HES, Karasu Barajı ve HES, Bahçesaray Tüğsüs Regülatörü ve HES ve Beşik HES, yine Çarak’ta Konalga Regülatörü ve HES, Başkale Sarıtaş HES ve Erciş Yakut HES.
EKOLOJİ SERVİSİ