HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Rıdvan Turan, iktidarın savaş, kur ve faiz politikasına dikkat çekerek, ‘Savaşa, sermayeye aktarılan kaynaklar halka dağıtılamadan sorun çözülmez’ dedi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ekonomi ve Tarım Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Rıdvan Turan, kurdaki artış ve ekonomideki son gelişmelere ilişkin partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Türkiye, seçimlerin üzerinden bir süre geçmemesine rağmen çok büyük bir iktisadi bunalımın pençesinde olduğunu belirten Turan, “Bugün yüzde 5’in üzerinde artan kurun bize gösterdiği şey aslında iktidarın başından beri halının altına süpürdüğü şeyleri yokmuş gibi gösterdiği, seçimden sonra popülist iddialar sonrasında tek tek nasıl ortaya çıktığını bize gösteriyor” dedi.
Yüksek kura mahkûm
Uzun bir dönem boyunca eldeki bütün döviz rezervini yakma pahasına kuru baskılanma çabalarının yavaş yavaş son bulduğunu belirten Turan, kurun ciddi bir şekilde yükselişe geçtiğini ifade etti. Turan, şunları söyledi: “Bu açıdan seçim öncesinde sözünü ettiğimiz iktidarın devamı koşullarında ekonominin çok daha kötü hale geleceği, gelir dağılımı eşitsizliğin giderek boyutlanacağı öngörümüz tam anlamıyla çıkmış durumda. Hem de henüz bir ay bile geçmeden. Türkiye’nin içinde olduğu ekonomik kriz bir çöküşe dönüşmüşken, iktidar bu defa Süpermen arayışları içerisine girdi. Mehmet Şimşek’in ekonominin başına getirilmesiyle birlikte zannediyor ki Türkiye’nin temel yapısal problemleri çözülecek ve ekonomi rayına oturacak. Akıl dışı para ve maliye politikalarını ısrarla savunan Erdoğan zihni sinir projesine bağlı bir biçimde Türkiye ekonomisini düşük faiz, düşük TL ve yüksek kura mahkum etti”
Neoliberalizmin etkisi
Tarımda 21 yıldır sürdürülen politikalara işaret eden Turan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni ekonomi programı neyi içerecek ki gıda fiyatlarını düşürecek? Tarımda 21 yıllık zaman dilimi içerisinde yaratıkları tahribat iki günde onarılabilecek durumda değildir. Kaldı ki yeni gelecek olan tarım bakanın da gıda enflasyonun düşürmek için ne tedbirler alacağını bilmiyoruz. Özellikle üretimin giderek azaltılması, tarım bakanlığının bir ithalat bakanlığına dönüştürülüyor olması gibi sebeplerle tarımı bitirme seviyesine getirdi. Neoliberal siyasetin tarım üzerindeki etkilerini yaşadık, yaşıyoruz. Gıda enflasyonunu düşürmek için tedbiriniz nedir?”
Yoksulluk derinleşecek
Sıcak parayı ülkeye çekip sorunları çözmenin dışında bir çözümlerinin olacağı kanısında olmadığını kaydeden Turan, “İhracatı artırmak dış ticaret ve cari açığı azaltmak yollu politikaların dışarıdan kaynağa bağlı olarak sağlanmasına dönük politikaların günün sonun sonunda Türkiye’nin çok daha fazla borçlanmasına sebep olacağını, yoksulluğun, gelir dağılımı adaletsizliğinin çok daha fazla yoğun olacağını bugünden öngörebilmek için kahin olmaya gerek yok. Siyasete genel bir kanı vardır, hep denir ki tencerenin devirmeyeceği iktidar yoktur, oysa çok önemli tarihsel süreçlerde ekonomik krizin ciddi bir biçimde boyutlanması umutsuzluğa, mutsuzluğa, yarınsızlığa mahkum edilmiş geniş kesimlerin, otoriter bir lider etrafında yana yana gelen motivasyonunu çok artırmıştır” dedi.
Kaynaklar halka aktarılmalı
Çözüm önerilerine dikkat çeken Turan, “Öncelikle sermayeye geniş destekler, sermayeye bir servet transferi yönelimleri bir kenara bırakarak özellikle en alttakilerin yoksulların, işçilerin, emekçilerin gelir durumunu düzeltmek için enflasyona yönelik olarak ciddi tedbirlerin alınmasıdır. Bu da ekonomide demokrasiden geçer. Bu da aynı zamanda üretimin demokratik şekilde planlanmasından geçer. Özellikle kırsal bölgelerde tarımla iştigal eden vatandaşın ekonomik durumunun iyileştirilmesinden geçer. İşçilerin sendikalarda örgütlenmesinden, ondaki engellerin ortadan kaldırılmasından geçer. Türkiye daha iyi üreten katma değerli mal üreten ve elde ettiği geliri de kendi içerisinde adaletli bir biçimde paylaşacak bir ekonomik perspektife sahip olmadığı sürece Süpermenlerin, Türkiye ekonomisini düzenlenebilmesi, içinde olduğu krizden çıkarabilmesi mümkün değildir. Biz HDP olarak neyin nasıl yapılmasını gerektiğini gayet iyi biliyoruz? Ekonominin nasıl düzelebileceğini gayet iyi biliyoruz. Savaşa, sermayeye İHA’ya, SİHA’ya aktarılan kaynakların yoksullara aktarılmasıyla birlikte ekonominin düzeleceğini ülkemizde herkesin çok daha mutlu olacağın hep beraber görüyor ve teyit ediyoruz” diye konuştu.
HABER MERKEZİ