Kadınca bir eleştiri-özeleştiri mekanizması işleterek, büyük kongreye gidileceğini söyleyen HDP MYK üyesi Sultan Özcan, ‘Parti mekanizmalarımızla konuşan, gidip halkı dinleyen, herkesin önerilerinden faydalanacağız’ dedi
Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Partisi), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları ve Eş Sözcüleri, hem 14 Mayıs hem de 28 Mayıs seçim sonuçlarını değerlendirmek üzere 30 Mayıs’ta bir araya geldi. Yeşil Sol Parti ve HDP kurularının bir araya geldiği toplantılarla devam eden toplantılar, halkın katılımıyla buluşmalar ve konferanslarla devam edecek, halkın nihai kararıyla kongreye tamamlanacak. Bu kapsamda 5 Haziran’da da Yeşil Sol Parti ve HDP Kadın Meclisleri toplandı.
HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Sultan Özcan, başlatılan süreç ve bu süreçlerde kadınlar açısından izlenecek yol ve yöntemlere ilişkin Mezopotamya Ajansı’ndan Yüsra Batıhan’a değerlendirmelerde bulundu.
‘Kadınca eleştiri-özeleştiri ile büyük kongreye gideceğiz’
Toplantılarının temel gündemlerinin seçim sonuçlarının değerlendirmesi olduğunu belirten Özcan, “Kadınca bir eleştiri-özeleştiri mekanizması işleterek, büyük kongreye gideceğiz. Bu süreçte halkımızla, kadın yapılarıyla, çeşitli öznelerle birlikte bu süreci değerlendirip, nerede tıkandık, nerede eksikliklerimiz oldu üzerine tartışacağız. Buna dönük siyasal ve örgütsel bir yenilenmeyle güçlenerek önümüzdeki dönemi karşılayacağız. Hem parlamentoda hem sokakta hem de hayatın her alanında bu ırkçı, tekçi, kendini milliyetçilikle güncelleyen ittifakın karşısında, toplumsal muhalefeti, yüzde 48’e varan bir hayır cephesini de gören bir yerde mücadele haritamızı çizeceğiz” diye konuştu.
‘Önerilerinden faydalanacağız’
Kongreye giden süreçte kadınların yaşam alanlarında olacaklarını ifade eden Özcan, şunları söyledi: “Ev emekçisi kadından tarım emekçisi kadına kadar bize eleştirisi, uyarısı, katkısı olabilecek bütün toplumsal kesimlerle sadece parti binalarına sıkışarak değil, parti mekanizmalarımızla konuşan, gidip halkı dinleyen, herkesin önerilerinden faydalanacağız. Tekrar yenilenmiş olarak, mücadele dönemini önemli dersler almış, halktan beslenmiş, halka öz eleştirisini vermiş olarak, büyük bir kongre ile taçlandırmayı hedefliyoruz. Ama parti binalarına sıkışan bir yaklaşımla değil, örgütümüzün ana iskeletiyle sahici, ortak soruları soran ve ortak yanıtları arayan bir metodoloji izlemeyi düşünüyoruz” diye belirtti.
Kadın özgürlükçü mücadele
İçinde derinliği, felsefesi ve hayata bakışı olan kurucu bir irade olan “Jin jiyan azadî” fikriyatıyla yeni dönemi karşılayacaklarını vurgulayan Özcan, “Kadınlar, dünyanın çeşitli yerlerinde yükselen bir muhalefet ve direnişle hem haklarını hem hayatlarını savunuyor. ‘Jin jiyan azadî’ felsefesini kazanımlarına sahip çıkarak, bu yüzyılın ihtiyaçlarına göre yeni yaşamı kuracak bir çerçeve olarak görüyoruz. Yeryüzünün otoriter rejimlerine karşı kadın özgürlükçü, eşitlikçi bir mücadele alanın izleri görülüyor. Bunun büyüyeceğini biliyoruz. Biz de bunu büyütmeye adayız” ifadelerinde bulundu.
‘Neşemizle, öfkemizle önümüzdeki dönemi örgütlemeye…’
İranlı yazar Füruğ Füruzat’ın “İçim Acıyor Bahçeye” şiirinden, “Ben yüreğini yitirmiş bu zamandan korkuyorum” dizesini hatırlatan Özcan, “Biz duygusunu yitirmiş siyasetten korkuyoruz. O nedenle duygumuzla, neşemizle, öfkemizle birlikte önümüzdeki dönemi örgütleme kararlılığımız bana umut verdi. Hepimiz birbirimizden güç aldık” dedi.
HABER MERKEZİ