Nafaka sisteminde yapılmak istenen değişikliğin kadınların hukuki kazanımlarını yok edeceğine dikkat çeken HDP vekili Dilan Dirayet Taşdemir, ‘Kadınların mağduriyeti önemsizleştiriliyor’ dedi
Diren Yurtsever/Ankara-MA
Adalet Bakanlığı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın düzenlediği ortak çalıştayda nafaka sistemi ile ilgili düzenlemeler gündeme getirildi. Düzenlemede, yoksulluk nafakasının ödenmesine en az 1 yıl, en çok 5 yıl olmak üzere süre kısıtlaması getirilmesi ve yoksulluk nafakasının bağlanması için bir dizi koşul aranması isteniyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, nafaka sistemi ile AKP’nin kadın politikalarına dair değerlendirmelerde bulundu. Taşdemir, AKP iktidarının “tek adam rejimini” inşa etmek isterken bütün toplumsal farlılıkları hedef alan bir siyaset izlediğini belirterek, bu siyaset anlayışından kadınların da nasibini aldığını ifade etti. AKP’nin kadın mücadelesinin karşısında konumlanan bir siyaset yapmasında, kadınların üstlendiği misyona dikkat çeken Taşdemir, “Kadın mücadelesi aynı zamanda demokrasi ve eşitlik mücadelesidir. Ülkenin kriz ve kaos içerisinde olduğu bir dönemde tekçiliğin, erilliğin ve cinsiyetçiliğin örüldüğü bir dönemde, bunun karşısında bir duruş sergileyen, farklı bir deneyim açığa çıkaran bir mücadele elbette ki tehlike olarak algılanıyor. Çünkü şu nettir; kadın mücadelesinin olduğu alanda bir toplumsal dönüşüm ve zihinsel devrim yaşanıyor. Bunun mekanizmaları örülüyor” dedi.
‘Bilinçli bir politika’
Kadınların ve dönüşümün hedef alındığını ifade eden Taşdemir, “Önce kadınların yaşam tarzına müdahaleler başladı. Bu müdahaleleri destekleyen cinsiyetçi söylemler; AKP’nin temsilcileri tarafından, Meclis kürsüsünde, sokakta, toplumsal yaşamın her alanında bir nevi toplumda meşru gören söylemler peşi sıra gelmeye başladı. Bununla orantılı olarak kadına yönelik çok ciddi şekilde artan şiddet vakaları, vahşet boyutunda tanımlayabileceğimiz kadın katliamları gündeme geldi. Tamamıyla bilinçli, hayata geçirilmeye çalışılan bir rejimin bekası için atılması gereken adımlar olarak görmek gerekiyor” diye konuştu. AKP’nin alternatif kurumlar oluşturmaya çalışarak kadın mücadelesine ket vurmaya çalıştığını dile getiren Taşdemir, “Gerçek sorunlarla ilgilenmeyen, eşitsizliği derinleştiren politikalar üretiliyor” diye belirtti.
‘Yoksulluk nafakası haktır’
Kadınların yaşadığı ekonomik, politik sorunlar, şiddet ve katliamı gündemden düşürmek için nafaka düzenlemesinin getirildiğini vurgulayan Taşdemir, şöyle devam etti: “Bu sorunlara dair bir çalıştay yapmayı aklından geçirmeyen ve sorunlarla mücadele etmeyen AKP iktidarı, bütün gücünü, enerjisini kadınların elinde olan kazanımları ‘nasıl alırım, bu eşitsizliği nasıl derinleştiririm, kadınları nasıl eve hapsederim’ siyaseti izliyor. Yoksulluk nafakası, boşanma sürecinden sonra yoksul olan tarafın diğer tarafın belli bir süreye kadar kendisini geçindirebilmesi için verilmiş hukuki bir haktır. Elbette ki bundan en fazla kadınlar yararlanıyor. Toplumsal eşitsizliği en fazla yaşayan kadınlar, ev içi ücretsiz emek konusunda ciddi emek veren kadınlar bu anlamda mahkum edildiğinde toplumsal yaşama ve iş hayatına katılımı engelleniyor.”
‘Mücadele yükselmeli’
Düzenleme ile kadınlardan yana olan yoksulluk nafakasının kaldırılmak istendiğini sözlerine ekleyen Taşdemir, şunları söyledi: “Mesele tam da kadınların yaşadığı bu dezavantajlı durumu, eşitsizliği görmeyen bir yerden başka mağduriyetler varmış gibi bir algı yaratılıyor. Kadınların mağduriyeti önemsizleştiriliyor. Çok süslü cümlelerle kamuoyunun vicdanına seslenen bir yerden siyaset üretilerek kabul ettirilmeye çalışılıyor. Şiddete uğrayan kadınlar bu şiddet ortamına rıza göstermeye yönlendirilmek isteniyor. Kendi rejimlerinde kadınları konumlandırdıkları yerle çok ilgili. Kadınların kendi gelecekleri, demokratik ve adil bir yaşam için tavır koyarak mücadeleyi yükseltmeleri gerekiyor.”