Texas Üniversitesi’nden cezaevleri uzmanı Denis O’Hearn İmralı’daki tecrit sistemini ‘Dünyadaki cehennem’ olarak adlandırılan ‘SuperMax’ı bile aştığı söyledi
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit giderek ağırlaşırken buna karşı uluslararası alanda kampanyalar yürütülüyor. 11 Mayıs’ta 3 kişilik Uluslararası İmralı Barış Delegasyonu İstanbul’da Asrın Hukuk Bürosu’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda kurumla görüşmeler gerçekleştirdi. 16 Mayıs’ta İzlanda’da düzenlenen Avrupa Konseyi Zirvesi’ne katılan heyet üyeleri, Abdullah Öcalan’a yönelik tecridi gündeme getirdi ve özgürlüğünü talep etti. Yeni Özgür Politika gazetesine konuşan heyet üyelerinden Texas Üniversitesi sosyoloji ve antropoloji profesörü Denis O’Hearn, İmralı’daki tecridin “Dünyadaki cehennem” olarak tanımlanan “SuperMax’ı” bile aştığını söyledi.
Başka ülkede yok
Dünyadaki H Tipi, F Tipi ya da “SuperMax” olarak bilinen maksimum güvenlikli cezaevleri üzerinde çalışan Denis O’Hearn, İmralı’daki sistemin dünyada bir benzerinin olmadığını belirtti. O’Harn, “İmralı tecrit sistemine ve tamamıyla iletişimsizlik haline yakın gördüğüm tek yer Irak savaşından sonra ABD’nin hem Amerika’da hem Afganistan’da geliştirdiği SuperMax olarak da bilinen karanlık hapishaneler. Öcalan’a son 2-3 yıldır uygulanan tecrit ve tam iletişimsizliğe başka bir ülkede rastlamadım. Ki olsaydı mutlaka insan hakları grupları gündeme getirirdi” dedi.
Dünyadaki cehennem
O’Harn, “Dünyadaki cehennem” olarak da adlandırılan bu cezaevleri için şunları ifade etti: “Bazı tutsaklar ile görüşme şansım oldu ve bu hapishanelerin büyük bir gizlilik içinde saklandığını çok iyi biliyorum. Dünyanın hiçbir yerinde başka buna benzer, avukatlar ve aile ile görüştürülmeme, buna benzer uygulamalar yoktur. Ben en azından yakın tarihimizde böylesi bir iletişimsizlik tecridine başka bir yerde rastlamadım.”
Nazi döneminde bile vardı
Nazi Almanyası cezaevlerinde bile iletişimin olduğunu hatırlatan O’Hearn, “Karanlık hapishanelerden (SuperMax) Batı aslında utanç duyuyor ve bunlar ile ilgili konuşmuyor. Fakat Türkiye, İmralı’dan utanmıyor, açıkça bunu utanmadan devam ettiriyorlar” dedi.
Türkiye’ye yaptığım uygulanmalı
Avrupa Birliği’nin tecrit karşısındaki sessizliğine tepki gösteren O’Hearn, “Öcalan’a yapılanlar herkesin gözü önünde yapılıyor ve kimse sesini çıkartmıyor, bu konuda kimse harekete geçmiyor. Bence bu kesinlikle çifte standarttır. Öcalan’a yaptıkları için Türk devletine yaptırım uygulamalılar. Fakat Avrupa topluluğu bu konuda hiçbir adım atmıyor. Türkiye üzerinde insan hakları ve uluslararası hukuka uyması için baskı yapılmalı” diye ekledi.
Yapılan işkencedir
Nelson Mandela Kuralları’nı da hatırlatan O’Hearn, şunları ifade etti: “Mandela Kuralları’na göre; 15 günden fazla bir tutsağın dış dünya ile iletişimin kesilmesinin tamamıyla bir işkence olduğu kanaati vardır. Bu kesinlikle bir işkencedir. Avrupa’nın, Türkiye’ye ‘Öcalan’a yaptığınız işkencedir’ demesi gerekiyor. Fakat bunu yapmıyorlar. Uluslararası ülkeler, insan hakları örgütlerinin yapabileceği en iyi şey, yaşananların üstünün örtülmesine izin vermemektir. Öcalan, İmralı Adası’na gizlenemez. Orada yapılanlar gün ışığına çıkartılmalıdır. Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada Öcalan’a yapılanlar bilinmeli, duyulmalıdır. Öcalan ile birlikte binlerce Kürt tutsağa da yapılanlar duyulmalı, bilinmelidir. Bu daha fazla gizlenmemeli, her şey gün ışığına çıkartılmalıdır.” Reykjavik
Paris’te ‘Öcalan’a özgürlük’ yürüyüşü
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü talebiyle Paris’in Villiers le Bel banliyösünde yürüyüş düzenledi. Tevgera Ciwanên Şoreşger (TCŞ) ve Jinên Ciwan ên Têkoşer’in (TekoJIN) sürdürdüğü “Werin Cenga Azadiyê” hamlesi kapsamında bir araya gelen Kurdistanlılar, üzerinde Abdullah Öcalan’ın fotoğraflarının bulunduğu flamalar ve “Önder Apo’ya özgürlük” yazılı pankartlarla sokak aralarında yürüyüşe geçti. Sık sık “Bijî Serok Apo” ve “Liberte pour Öcalan” sloganları atılan eylemde, “Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünün sağlanması için kesintisiz olarak eylemlerimize devam edeceğiz. Kin ve öfkemizin artık bir sınırı kalmadı. Önder Öcalan’ın fiziki özgürlüğü bizim özgürlüğümüzdür. Her yerde mücadelemizi büyüteceğiz ve daha büyük eylemselliklerle Önder Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü haykıracağız” denildi.
PARİS