Munzur Dağı’nı ve vadisini yok edecek girişimlerden birine daha ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verildi
Tunceli Valiliği, Dosteli Madencilik Yatırım Anonim Şirketi’nin Munzur Dağı’nda hayata geçirmek istediği “4. Grup Krom Maden Ocağı Projesi” için 26 Ocak’ta “ÇED gerekli değildir” yönünde karar verdi. Mezopotamya Ajası’ndan Cengiz Özbasar’ın haberinde; Kulikan (Balveren), Kirgat (Çambulak), Lertig (Yalmanlar), Bîrîman (Eskigedik), Hars (Işıkvuran), Îksor (Gözen), Maraş (Eğimli) ve Çat köyü sakinlerinin 24 Şubat’ta Erzincan Bölge İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Mahkemece atanan bilirkişi heyetinin 2 Haziran 2023 günü incelemelerde bulunacağı öğrenildi.
Ruhsat alanı 1625 hektar
Davanın takibini yürüten avukat Barış Yıldırım, ÇED kararının yönetmeliğe aykırı olduğunu ve projeyle Munzur Vadisi’nin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağı uyarısında bulundu. Yıldırım, projenin ‘seçme-eleme kriterleri uygulanacak projeler listesinde’ ve ‘ÇED uygulanacak projeler’ arasında yer aldığını belirtti. “ÇED gerekli değildir” kararına konu olan alanların 17,21 hektarlık alanlar olduğu bilgisini paylaşan Yıldırım, söz konusu projede ruhsat alanının 1642,79 hektar alanını kapsadığını kaydetti.
Munzur Çayı ekosistemi yok olur!
Munzur Vadisi’ni var edenin Munzur Dağı olduğuna dikkat çeken Yıldırım, “Proje Tanıtım Dosyası’nda, projenin muhtemel çevresel etkilerine karşı alınacak tedbirler, doğal kaynakların kullanımı yöntemine uygun olarak ortaya konulamamıştır. Proje Tanıtım Dosyası’nda projeden etkilenmesi muhtemel alanın hassasiyeti yeterince değerlendirilmemiştir. Proje alanı ve yakın çevresinin mevcut arazi kullanımı göz önünde bulundurulmamıştır. Davalı idarece proje alanı yerinde incelenmemiş ve proje alanındaki mülkiyetin rejimi yeterince değerlendirilmemiştir. Proje sahası Munzur Vadisi Milli Parkı’nın en önemli tabii kaynaklarından olan Munzur Çayı’nın su havzası içerisinde bulunan Kalan Deresi’nin yatağında bulunmaktadır. Bu bakımdan projenin yürütümü milli parkın temel kaynak değeri Munzur Çayı ekosisteminin yok olmasına sebebiyet verecektir” şeklinde konuştu.
360 tür endemik bitki
Proje sahası ve çevresinde 2 bine yakın bitki türünün bulunduğu ve var olan bitkilerin yüzde 18’inin yani en az 360 türün ise endemik bitki olduğunu ifade eden Yıldırım, “Proje sahasında ülkemizin de taraf bulunduğu Bern Sözleşmesi’ne göre korunması gereken bitki ve hayvan türleri ile bunların yaşama ortamları bulunduğu halde bu husus göz ardı edilmiştir” dedi. ÇED kararı verilirken Sağlık Koruma Bandı zorunluluğunun göz önünde bulundurulmadığını ifade eden Yıldırım, “Projede hiçbir surette kamu yararı bulunmamaktadır” diye belirtti.
EKOLOJİ SERVİSİ