Tecrit altında bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan için Asrın Hukuk Bürosu, CPT’ye başvuran ‘acil’ bir şekilde sonuç alıcı tutum beklediklerini belirterek başvuruda bulundu
İmralı Cezaevi’nde bulunan ve 25 aydır hiçbir şekilde haber alınmayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın müdafiliğini yürüten Asrın Hukuk Bürosu ve ailesinin yıllardır yaptığı tüm görüş başvuruları “disiplin” cezaları gerekçesiyle ret edildi.
CPT’ye başvuru
Asrın Hukuk Bürosu, aile ve avukat görüş engelinin yanı sıra telefon, faks ve mektup gibi her türlü iletişim hakları engellenen Öcalan ile İmralı’da bulunan diğer tutuklular Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’a dönük tecrit haline karşı 9 Mayıs’ta Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’ne (CPT) başvuruda bulundu.
Deprem hatırlatıldı
Yapılan başvuruda, PKK Liderine yönelik bu tecridin “İncommunicado” (Mutlak iletişimsizlik) olarak tanımlandığı başvuruda, işkence yasağının sistematik bir süreklilikle ihlal edildiğine dikkat çekildi. Başvuru kapsamının 15 Aralık 2022 ile 30 Nisan 2023 tarihleri aralığını içerdiğini, bu tarihler arasında 43 avukat, 26 aile görüş başvurusunda bulunduklarını belirten avukatlar, başvuruların tamamının yanıtsız bırakıldığını kaydetti. Bu başvurular arasında yer alan 12 avukat ve 9 aile görüşünün 6 ve 20 Şubat’ta Mereş (Maraş) ve Hatay’da meydana gelen depremlere ilişkin olduğunu aktaran avukatlar, yasanın bu tür hallerde görüşmeyi zorunlu kıldığını ancak buna rağmen hiçbir şekilde ziyarete izin verilmediğini ve bu hakkın engellendiğinin altı çizdi.
Hiçbir iletişim yok
Müvekkilleri ile mektup yolu ile iletişim kurmaya çalıştıklarını ancak daha önce ve son olarak ise başvurunun kapsam tarihi içinde gönderilen iki mektubun da ulaşıp oluşmadığına dair bir belirtinin olmadığını, bunun yanı sıra İmralı’dan da kendilerine ulaşan bir mektubun olmadığını belirten avukatlar, aynı şekilde telefon görüşme haklarına dair de bir gelişmenin yaşanmadığını kaydetti.
Gerekçe gösterilmeden ret edildi
Avukatlar, başvurularında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi yanı sıra Bursa İnfaz Hakimliği’ne yaptıkları aile ve avukat görüş başvurularına yanıt verilmediğini ya da reddedildiğini, bu ret kararlarını Bursa 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşıdıklarını ancak çoğu zaman gerekçe dahi gösterilmeden reddedildiğinin bilgisine yer verdi.
Avukatlar başvurularında şimdiye kadar yaptıkları tüm başvuruları da hatırlatarak, sonuçsuz bırakıldığını belirttiler.
8 yılda onlarca yanıtsız başvuru
6 Şubat’ta meydana gelen depremler nedeniyle 17 Şubat’a kadar her gün avukat ve aile görüş başvurularında bulunduklarını belirten avukatlar, bu başvurulara tek bir cevap dahi verilmediğini kaydetti. Tüm yasakları Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşıdıklarını, AYM’nin başvuruları zamana yayarak etkisizleştirdiğini vurgulayan avukatlar, 8 yıla yayılmış 23 başvurularının sonuçsuz bırakıldığını ifade etti.
CPT’nin ilkeleri hatırlatıldı
AYM’nin iç hukukun en üst merci olduğunu ve tutumu ile uygulanan tecridi teşvik ettiğine işaret eden avukatlar, CPT’nin 10-17 Mayıs 2019’da İmralı’ya yaptığı ziyaret sonrası açıkladığı raporu hatırlattı ve verilen disiplin cezalarının keyfi olduğuna vurgu yaptı. CPT ilkelerinin uygulanmadığını, denge ve denetleme mekanizmalarının işlevsizleştirildiğini belirten avukatlar, başvurularının devamında uygulanmayan kararlara yer verdi.
Talepler sıralandı
İmralı’da uygulamaların “benzersiz” olduğunu vurgulayan avukatlar, CPT’den son ziyaretlerine ilişkin raporlarını “acil” bir şekilde açıklamasını talep etti. Avukatlar, başvurunun devamında şu taleplerde bulundu:
“* Avukat ziyaretlerinin derhal gerçekleştirilmesi ve devamlılığının sağlanması ile hukuka aykırı mahkeme kararları ile engellenmesine son verilmesinin sağlanması,
* Aile ve vasi ziyaretlerinin gerçekleştirilmesi ve devamlılığının sağlanması ile hukuka aykırı disiplin cezaları ile engellenmesine son verilmesinin sağlanması,
* Ziyaret haklarının tesis edilmesine paralel bir şekilde başvurucuların aile ve yakınlarıyla rutin telefon haklarını kullanmalarının sağlanması,
* Dışarıyla ve avukatlarıyla mektup, telgraf ve faks yoluyla iletişiminin önündeki tüm engellere son verilmesinin sağlanması,
* Gazete, dergi ve kitaplar ile ilgili fiili veya hukuka aykırı uygulamaların son bulmasının sağlanması,
* İşkence, insanlık dışı ve kötü muamele koşulları ile incommunicado halini ortadan kaldıracak zorlayıcı tedbirin alınması ve Sözleşme 10/2. Maddesinde düzenlenen prosedürlerin işletilmesi ivedilikle talep olunur.”
Haber: Mehmet Aslan / MA