Bir seçimi daha geride bıraktık. Ama geride bıraktığımız geleceğimiz oldu aynı zamanda. Şimdi herkes nedenler üzerinde durmalı ve neden kaybedildiğini iyice sorgulamalı.
Öncelikle nüfus konusunda ortak bir sayıda netleşilmesi gerekiyor. Ülke senelerdir 84 milyon üzerinden hesaplanıyor. Milyonlarca insanın ülkeye girişi var ve oy kullanıyor ama sayı hep 84 milyon. İki milyona yakın yurt dışı oyları var. Normal bir aile en az dört kişidir, bu da sekiz milyona yaklaşır. Bu sekiz milyon 84 milyonun içinde mi? Burada bir tuhaflık yok mu? 18 yaş altı kaç milyon insan var bunun araştırılması çok önemli. İki hafta içinde elli bine yakın seçmen sayısı arttı. Ayrıca yurt dışında yaşayan insanlar ve mültecilerin oy sayısı kesin belli mi? Öyle gözüküyor ki, mülteci sayısı ile nüfus 90 milyona yakın. HDP kendi bölgesinin istatistik nüfus verilerini hayata geçirmelidir.
Eşitsizlik üzerine kurulan bir düzende kimi nasıl seçeceksiniz? Devletin bütün imkânlarıyla daha doğrusu halkın parasıyla, vergisiyle seçim propagandası yapılan bir ortamda nasıl kazanma ihtimali olabilir? Bakanlar bakanlık bütçesinden sınırsız bir harcama ile seçimleri yürüttü ve milletvekili seçildi. Her türlü kanunsuzluğu geçerli duruma sokan bir anlayışla karşılaşıldı. Bu ülkede kanunsuzluk birileri için kanun gibi geçerlidir. Seçimlerde de görüldüğü gibi her türlü kanunsuzluklar seçim başladığından son güne kadar devam etti. Özelliklede bölgemizde her türlü saldırı hayata geçirildi. Medyanın %90’ı iktidar tarafından desteklendiği için muhalefete söz hakkı bile tanınmadı. TV konuşmalarında partilere ayrılan süreye bakınca bu net olarak gözükür. TRT milletin değil iktidarın TV’si olmuştur. TRT için faturalarımıza yansıyan kesinti iktidarın yararına kullanılmıştır.
Esasında en büyük sorun Kürt halkına yapılan sorumsuzca yaklaşımlardır. Hem iktidar ve hem de muhalefet bu konuda sınıfta kalmışlardır. İktidar HDP’yi kapatma tehdidiyle seçim öncesi bir kafa karışıklığı yarattı ama cevabını almakta gecikmedi. HDP, YSP olarak seçimlere girdi. Seçim bitti, HDP kapatıldı mı? Hayır. Çünkü oyunun kuralı bu şekilde işletildi. Bu seçimden sonra HDP öz gücüne güvenerek tek başına seçimlere katılmalıdır. Muhalefet Kemal Bey’in olumlu yaklaşımlarına rağmen İYİ Parti’nin ırkçı yaklaşımları Millet İttifakı’nı nakavt etmese de sendelettirdi. İktidar YSP’yi CHP’ye monte ederek “bunlar terörist, emirleri Kandil’den alıyorlar” söylemini işledi, hatta montaj video yayınlattı.
Millet İttifakı içinde bulunan Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu iktidarı en iyi tanıyan biri olarak çok sessiz ve yetersiz kaldı. Hâlbuki Erdoğan’a karşı canla başla çalışması gerekiyordu. Yoksa onun da mı kaseti var? Bildiklerini açıklamadı. Başbakanlık yaptınız, konuşmanız gerekmez miydi Hoca Efendi? İktidardayken gösterdiğiniz başarısızlığınızı muhalefet olarak da gösterdiniz. Menderes ve arkadaşları yolsuzluk iddiasıyla idam edildiler. Bu iktidarın yaptıkları yanında denizde bir damla bile değildi üstelik.
HDP bu seçim sonuçlarından sonra yapılan hataları iyi değerlendirmeli. %13’ten %8’e düşmenin nedenlerini halka açıklamak zorundadırlar. Kendileri söylüyorlar “bizim halkımız politik bir halktır” diye. Bu bir ikazdı, iyi değerlendirmek gerekir.
Önümüzdeki sene yerel yönetimler seçimi var. Ülkenin ekonomik şartlarına bakılırsa iki seçim olma ihtimali yüksek gözüküyor. Milletvekili ve belediye seçimleri bir arada olabilir. Ona göre hazırlıklı olmak gereklidir.