Adalet Bakanlığı’nın hasta tutuklulara ilişkin veri paylaşmadığını belirten İHD Wan Şubesi Başkanı Mehmet Karataş, ‘Son 10 yılda cezaevlerinde tutuklu sayısının 3 kat artığını’ söyledi
Adalet Bakanlığı’na bağlı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nün 2022 yılına dair açıkladığı verilere göre, cezaevlerinde kalan kişilerin sayısı 2021 yılına göre yüzde 14,6 artarak 341 bin 294 oldu. Aynı verilerde yüz bin kişi başına düşen Ceza İnfaz Kurumlarındaki kişi sayısı 2021 yılında 352, 2022 yılında ise 400 oldu. Öte yandan 2022 yılında 12 ve üzeri yaş grubunda bulunan her yüz bin kişiden 485’i ceza infaz kurumlarında yer aldı. Verilere göre; 2016’de 382 olan cezaevi sayısı ise 2022 yılında 399’a yükseldi.
Tutuklu sayısı sürekli artı
Verilere göre, 2012 yılında 136 bin 638 olan tutuklu sayısı, 2022 yılında 341 bin 294 kişi oldu. Cezaevinde kalan kişi sayısı sadece pandemi dönemi olan 2020 yılı dışında sürekli arttı. Bu verilere göre AKP’nin iktidar olduğu son 10 yılda tutuklu sayısı 3 kat arttı.
Bir yıl içinde çocuk istismarı suçundan 18 bin 181 kişi, cinsel saldırı nedeniyle de 6 bin 58 kişi tutuklandı.
Son bir yıl içinde sadece “örgüt üyeliği” iddiasıyla yürütülen soruşturmalar gerekçesiyle gözaltına alınan onbinlerce kişiden 16 bin 748’i tutuklanarak cezaevine konuldu.
Mezopotamya Ajansı’ndan Berivan Kutlu’ya konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD) Wan Şubesi Başkanı Mehmet Karataş, Adalet Bakanlığı’nın verilerini değerlendirdi.
‘Cezaevleri bu coğrafyada kanayan bir sorun’
Cezaevlerinde kapasitenin çok üzerinde tutuklu sayısı olduğuna işaret eden Karataş, tutuklu sayısının da son 6 yılda yaklaşık 3 kat arttığına dikkat çekti. Tutuklu sayısının Türkiye’nin insan hakları karnesini gösterdiğini ifade eden Karataş, “Bir ülkede ne kadar çok cezaevi varsa, insan hakları konusunda o kadar ihlalin olduğunu gösterir. Cezaevleri bu coğrafyada kanayan bir sorun. Verilere bakınca da hem cezaevine girenlerinin sayısının artması hem de kapasitenin üzerinden insanın bulunması, cezaevlerinin sayısının giderek artması bu tabloyu gösteriyor” şeklinde konuştu.
‘Adalet Bakanlığı veri paylaşmıyor’
Bakanlığın verilerinde hasta tutuklulara yer verilmediğini söyleyen Karataş, “Adalet Bakanlığı veri paylaşmıyor. Derneğimizin verilerinde bin 600’den fazla hasta mahpus bulunuyor ve biz bu verileri bakanlıkla paylaştık. Adalet Bakanlığı’nın bu konuda çalışma yapmaması imkansızdır, zira bu insanlar cezaevinde kalıyor. Bakanlığa bağlı Adli Tıp Kurumu da hasta mahpuslara ilişkin işlemleri yürütüyor. Bakanlıkta büyük ihtimalle veri var ama kamuoyuyla paylaşılmıyor. Hasta mahpusların tahliyesine ilişkin de bir genelge yayınlandı. Bakanlığın veri paylaşmaması nedeni hem yetersiz çalışmaları göstermemek hem de veri paylaşarak kamuoyunun hasta mahpuslar hakkında bilgi edinmesi engellenmesi amaçlanıyor” diye belirtti.
Hak ihlalleri artı
Cezaevlerinde insan onuruna yakışmayan uygulamaların olduğunu dile getiren Karataş, “Cezaevinde kim kalırsa kalsın, süreç insanlık onuruna aykırı olamaz. Ancak verilerde şunu görüyoruz; 280 binlik bir kapasite var, bunun bile doldurulmaması gerekirken, 341 binden fazla insan yerleştirilmiş. Cezaevlerinde insanlar, yeme-içme ve elektriğe ulaşma başta olmak üzere birçok konuda sorun yaşıyor. Sağlık hakkı, eğitim ve gündelik yaşam gibi sorunları var. Tüm bunları göz önüne alınca, insanların burada hayatını idame etmesi imkansız hale geliyor” diye konuştu.
‘Cezaevinde can güvenliği sorunu’
Birçok tutuklunun İHD’ye başvuru yaptığını hatırlatan Karataş, “ Özellikle kötü muamele üzerinden şikayetler geliyor. İnsanlar cezaevine sevk edilirken sorun yaşıyorlar, tek kişilik hücrelere konuluyorlar. İnsanlar cezaevlerinde personellerin, müdürlerin kötü muamelesine maruz kalıyor, çıplak aramaya maruz kalması, tedavi hakkına ulaşamaması başat sorunlar. Aynı zamanda da aile ile iletişim, dergi ve gazetenin ulaşamaması artık insanların ikincil sorunu çünkü insanların artık cezaevinde can güvenliği sorunu yaşıyor” ifadelerini kullandı.
WAN