Yaşanan kuraklığı küresel iklim sorununa bağlama çabası yerel yağmayı gizleme işlevi görüyor. Wan Gölü’nde çekilme ve İnci kefalinin üreme sorununda aynı iddia kullanılırken akarsulardaki suların azalmasının temel nedeni HES, baraj ve yağma politikaları
Wan Gölü’nü besleyen ve inci kefalleri için hayati önemdeki akarsuların üzerine yapılan HES ve barajlar nedeniyle gölle buluşan sularda büyük bir azalma yaşanmakta. Bölgesel düzeyde ortaya çıkan kuraklık küresel iklim değişiminin de etkisiyle büyürken bentlerle önü kesilip dereye dönüşen suların sığlaşması sonucunda yoğun bir buharlaşma yaşanıyor. Bu süreçlerin tamamı bölgede ve Wan Gölü’nde büyük bir ekolojik yıkımı ortaya çıkarırken bu yıkımdan inci kefalleri de ağır biçimde payını alıyor. Bölge maden ve enerji işgali altına alınırken yaşanan sorunların küresel iklim değişimine bağlanma çabası dikkat çekiyor.
Yurttaşlar inci kefali için çabalıyor
Binlerce yıldır Wan Gölü’nde yaşayan ve üremek için gölü besleyen akarsulara göç eden inci kefallerinin göç yolu kapanmaya başlanırken Zilan Nehri’nin gölle buluştuğu noktada balıkların göç yolu tıkandı. Van Gölü’nde yaşayan ve endemik bir tür olan inci kefallerinin göç yolunun kumlarla kapandığını gören yurttaşlar, ellerine aldıkları küreklerle kumları alarak balıkların geçiş yolunu açmayı başardı. Zilan Çayı’nı Wan Gölü’ne bağlayan bölgenin biriken kum nedeniyle kapandığını, inci kefallerinin de bu nedenle tatlı sulara göç edemediğini fark eden yurttaşların imece usulü toplanıp küreklerle tepeliğe dönüşen kum yığınlarını temizleyerek tatlı su geçişini sağladıkları öğrenildi.
Katliam aralıksız sürüyor
Rantçı politikalar nedeniyle inci kefali yok olma sürecine bağlanırken bu sürecin başlıca nedeni akarsular üzerine inşa edilen HES ve barajlar olduğu biliniyor. İklim değişimi iddiasıyla süreci aktarmaya çalışanların bölgede süren ekolojik yıkımları görmezden gelerek sistemin ve iktidarın yaşamı yok oluşa sürükleyen politikaları görünmez kılınıyor. Zilan Deresi üzerinde Kürt halkının hafızasını yok etmek ve bir avuç sermayedarlara rant yaratmak amacıyla önce Koçgiri Barajı kurulmuş ve ardından 2012 yılında Zilan HES ismi ile yeni bir girişim başlatılmıştı. Madenlerle istilaya uğrayan bölgede tüm bu adımlardan sonra tertemiz akan Zilan Deresi kirlilikle tanıştı. HES inşası sırasında ortaya çıkan hafriyat Zilan Deresi’ne bırakılırken binlerce balık ölümü yaşanmış ve 2 adet su samurunun cansız bedeni bulunmuştu.
Kolonyalist politikalar
AKP iktidar sürecinde Van Büyükşehir Belediyesi dâhil birçok HDP’li belediyeye, halk iradesi yok sayılarak el konup kayyumlar atandı. Diğer yandan milyonlarca hektar orman, mera, yayla, tarihi ve doğal sit alanlarını ve tarım arazilerini kapsayan alanlarda maden ihaleleri yapıldı ve bu süreç büyüyerek ilerliyor. Kolonyalist politikalara benzer yağma ve talan uygulamalarıyla yüz yüze kalan Van’da; maden, Hidro Elektrik Santralleri (HES), Güneş Enerji Santralleri-tarlaları (GES) ile on binlerce hektar doğal alan işgal edildi, ediliyor. Van Gölü ise gölü besleyen sular üzerine kurulan HES ve barajlarla hapsedilirken diğer yandan kentsel kirliliğin göle salınması nedeniyle göl adeta ölüme mahkûm edilmiş durumda.
Zilan’da 4300 bitki türü yaşıyor
HES’ten kaynaklı Zilan Vadisi’nde büyük bir tahribat yaşandı. Yüzlerce ağaç kesildi, bölgedeki kimi mezarlıklar tahrip edilirken birçok tarım arazisi de yok edildi. Derenin debisi düşerken kirlilikle birlikte oksijensiz kalan balık ölümleri yaşanmaya başladı ve su samurlarının sayısında ciddi düşüşler oldu. Zilan Vadisi’nde 30’u aşkın yerleşim yeri bulunuyor ve binlerce kişi ikamet ediyor. Oldukça uzun ve geniş bir bölgeyi kapsayan vadide ayrıca 10’u aşkın akarsu bulunuyor. İnci kefali balığının üreme ve geçiş güzergâhlarından biri olan vadi, çok sayıda endemik canlıya ev sahipliği yapıyor. Yine binlerce küçükbaş hayvanın yanı sıra su samuru başta olmak üzere birçok canlı vadide yaşam sürüyor. Vadi, zengin bitki örtüsüyle de dikkat çekiyor. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre, vadide 4 bin 300 çeşit bitki yaşıyor.
Akarsuların akış rejimi değişti
Kirliliğin neden olduğu ötrofikasyonun en yoğun görüldüğü yerler: Muradiye ilçesinde geçen Bendimahi Çayı, Zilan Çayı ve Edremit ile Gevaş ilçesi arasında bulunan Engilsu Çayı’dır. Buralarda akarsuların yüzeyinin su yosunlarıyla kaplandığını ve adeta suyun akmakta zorluk çektiği durumlar yaşanırken akarsulardaki bozulmanın çok bariz göstergesi olarak ortaya çıkıyor. Akarsulardaki doğal akış rejimindeki bozulmanın temel nedeni ise baraj ve HES’ler olurken Karasu, Güzelsu, Bendimahi, Zilan ve Yeniköprü Çaylarına atıklar bırakılmaya ve üzerinde yeni baraj ve HES inşaları yapılmaya ve yeni planlarla bu katliam genişletilmek isteniyor.
EKOLOJİ SERVİSİ