Bizim 68 kuşağının en sevdiği yazarlardan biri olmuştu İzak Babel…
Gün Yayınları’nın 1968 yılında yayınladığı “Kızıl Süvariler” ve Fethi Naci’nin Gerçek Yayınları’ndan aynı yıl yayınladığı “Güvercinliğimin Öyküsü”…
Gün Yayınları editörü Mehmet Ali Ermiş, Nazım Hikmet’in “Yaşamak Güzel Kardeşim” adlı kitabını yayınladığı için mahkemede yargılanırken kalp krizi geçirip ölüverecekti genç yaşında.
TC devletinin yazarlara, gazetecilere ve yayıncılara yaşamı zindan etme politikalarının nice kurbanlarından biri…
Kaderi bir anlamda, “Kızıl Süvariler” kitabının yazarı İzak Babel’in kaderi ile de örtüşmüştü.
İzak Babel de Stalin’in devlet terörüne kurban gitti.
Putin ile Erdoğan’ın yollarının kesişmesi bir tesadüf değil!
Nazım’ı yayınlamak artık bir sorun değil, olsa olsa telif sorunu!
Nazım’ın üvey oğlu Memed Fuad, 68’lerde Nazım’ın en kaliteli baskılarını yapmıştı. Onun da TC mahkemelerine düşmesi şaşırtıcı değildi.
12 Eylül Cuntası Nazım Hikmet’in bütün yapıtlarını yasakladı.
Odesa Masalları’nın ilk baskısı Yücel Yayınları’ndan 1975 yılında, ikinci baskı ise Belge Yayınları’ndan 1980 yılında çıktı. Kapakta Marc Chagall’ın Ekim Devrimi’ni simgeleyen resmini kullanmıştım. Kıyamet Meleği’ydi devrim borusunu üfleyen. Nural Birden ise hikayeleri başarıyla çizgilemişti.
İzak Babel’i 12 Mart döneminin zindanlarında tercüme ettim. Ant ve Partizan dergileri yazı kurullarında yer almam nedeniyle Selimiye Kışlası’nda, Alemdağ Askeri Hapsihanesi’nde, Maltepe 2. Nolu Zırhlı Tugay Hapishanesi’nde kalırken.
Babel’in Rusya’da Yahudileri hedef alan pogromları çocuk gözüyle anlatışı çarpmıştı beni.
Ve tabii kendi hikayesi … Bizim gibi siyasi polis tarafından tutuklanması, diğer aydın, sanatçılar, yazarlar, gazeteciler ile birlikte… Özel sorgudan geçirilişi, özel mahkemelerde yargılanışı…
Biz de sadece sokakta, evde, köyde değil, sorguda, cezaevinde az insanın infaz edilişine tanık olmadık… 12 Mart, 12 Eylül dönemlerinde…
Sonra onların anısına kitaplar, tanıklıklar yayınladık…
İzak Babel 1940 yılında infaz edildiğinde, 45 yaşındaydı.
“Odesa Masalları”nın 3. baskısını 2006 yılında Amerika’da kaldığım sırada hazırlamıştım. Babel’in kızı Nathalie Babel’in editörlüğünde hazırlanan “The Complete Works of Isaac Babel” 2001 yılında çıkmıştı. Harika bir yazar olan Cinthia Ozink de bir önsöz yazmıştı.
Nathalie Babel 12 Aralık 2005’te New York’ta öldü. Onunla görüşme olanağı olup, görüşememiş olmak beni çok üzdü. Ortak tanıdıklar vardı. Ama 76 yaşında girdiği ameliyattan sağ çıkmamıştı.
Oğlum Şeref, onun babasına ilişkin tanıklıklarını tercüme etti, bizim üçüncü baskı için.
Nathalie’nin hayatı ise bir başka macera… Annesi Evgenia Gronfein 1927 yılında Fransa’ya gidip, bir daha Sovyetler Birliği’ne dönmemişti. Babel Fransız yazar çevrelerinin yakın dostu olduğu için Fransa’ya gelip gidebiliyor, onları görebiliyordu. Fransa’da doğmuştu Natalie. Babasını en son 5 yaşında iken, Paris’te görmüştü.
2. Dünya Savaşı sırasında Güney Fransa’ya kaçışları, Yahudi olduğu için annesinin gözaltına alınışı ve o küçük yaşında Alman komutanın karşısına çıkıp onu kurtarışı… Alman komutanın adı Fransızcaydı, çünkü Almanya’ya sığınan Fransız Protestanı Hügnoların soyundan geliyordu.
Nathalie Paris Sorbonne’da, NY’da Columbia Üniversitesi’nde okudu, hoca oldu. Bir başka akademisyenle, sosyolog Richard Brown ile evlendi.
1961 yılında Moskova’ya ilk gittiğinde üvey kız kardeşi Lidya ile tanıştı. İzak Babel ikinci evliliğini Antonina Pirozhkova ile yapmıştı. Mühendis olan Antonina Moskova metrosunda, Kafkasya’da yeni bir dünyanın inşasında çalıştı. Kızı Lidya da mimar olacaktı.
“(Onu) Yitirmenin acısı beni asla terketmedi” diye bitirmişti anılarını. Görevliler evlerinde kağıtları, eşyaları, her şeyi ortalığa savurdu.
Antonina hiç kimseyle evlenmedi yaşamında Babel’den sonra, onunla yaşadı, o kayıp olsa da.
Antonina, Babel’in başına ne geldiğini öğrenmek için 15 yılını harcadı. İzak Babel’in başına ne geldiği bir sır olarak kaldı, öldüğü resmen bildirilen 1954 yılına kadar.
Antonina 1996 yılında anılarını yayınladı: At his Side: The Last Years of Isaac Babel / At His Side (İzak Babel’in Son Yılları / Onun Yanında). Keşke Türkçeye çevrilip yayınlansa.
Aynı yıl Amerika’da Washington yakınlarındaki Silver Sipring’e yerleşti kızıyla birlikte. Daha sonra hep birlikte Florida’ya taşındılar.
Antonina Pirozhkova, 2010 yılında Sarasota’da 101 yaşında öldü.
Benzer akıbete uğrayan şair Osip Mandelstahm’ın eşi Nadejda Mandelstahm, onu “Hope Against Hope ve Hope Abondened” (Umuda Karşı Umut ve Umut Terketti adlı) anılarıyla yaşattı. İlk kitabın Türkçe çevirisi bu yıl yayınlandı, “Her Şeye Rağmen Ümitli Olmak” başlığıyla. Teşekkürler Dorlion Yayınları ve çevirmen Faruk Özdem Yıldırım.