Geçirdiği trafik kazasıyla bilinci kapanan oğluna bakan Nuriye Arslan, Dîlok’ta evlerinin depremle yıkılmasıyla Semsûr’a taşındı. Oğlunun tedavisi için özel bir hastaneye ihtiyaç olduğunu belirten Arslan, eşinin aldığı maaşın ilaçlara yetmediğini ifade etti
Mereş (Maraş) merkezli 6 Şubat’ta peş peşe iki büyük deprem yaşanırken, 11 kentte büyük yıkımlar meydana geldi. O kentlerden biri de Semsûr (Adıyaman) aradan geçen zaman rağmen yurttaşların sorunları çözülebilmiş değil.
Bêhiştî (Besni) ilçesine bağlı Pınarbaşı köyünde 2019’da geçirdiği trafik kazası sonrası bilinci kapanan 32 yaşındaki Mehmet Arslan, üç yıldır yatağa bağlı bir şekilde yaşıyor. Annesi Nuriye Arslan, 3 yılda bütün başvurularına rağmen oğlunun tedavisinin yapılmadığını, bu nedenle kendi imkanlarıyla özel hastanede tedavisinin yapılması için Dîlok’a (Antep) taşındıklarını, ancak bulundukları binanın depremlerde hasar görmesi nedeniyle tekrar Pınarbaşı köyündeki evlerine dönmek zorunda kaldıklarını anlattı.
Başvur cevapsız kaldı
Oğlunun iyileşebilmesi için tedavi görmesi gerektiğini belirten Arslan, gittikleri bütün hastanelerden “Bilinci yok, tedavisi yapılamaz” denilerek gönderildiklerini aktardı. İyi bir tedavi ile oğlunun iyileşebileceğini sözlerine ekleyen Arslan, “Özel hastanede tedavisini yapamaya çalıştık, 2 buçuk yıl orada kaldık ama depremde kaldığımız bina hasar gördüğü için köye dönmek zorunda kaldık. Hastanelere yaptığımız birçok başvuruya cevap alamadık” dedi.
Aldığımız tedaviye yetmiyor
Hem maddi hem de manevi olarak çok zorlandıklarını vurgulayan Arslan, “Babası çalıştığı için bütün gün tek başıma ben ilgileniyorum. Sadece bir emekli maaşı ve bahçemiz var, başka bir şeyim yok. Önceden bez veriyorlardı ama şimdi onu da vermiyorlar. Bir bez 270 TL olmuş, almaya gücümüz yetmiyor. Oksijeni ve bütün ihtiyaçlarıyla tek başıma ilgilenmek zorunda kalıyorum. Tek isteğim oğlumun iyi bir hastanede tedavi olması” dedi.
Haber: Mahmut Altıntaş / MA