Gaz kapsülüyle katledilen 18 aylık Mehmet Uytun’un dosyası, suçun “Olası Kastla Adam Öldürme” kapsamında olup olmadığının değerlendirilmesi için dosyanın Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi
Şirnex’in Cizîr (Cizre) ilçesinde 9 Ekim 2009 tarihinde 18 aylık Mehmet Uytun, evlerinin balkonunda annesinin kucağında bulunduğu sırada askerler tarafından atılan gaz kapsülünün başına isabet etmesi üzerine hayatını kaybetti. Uytun’un katledilmesine dair Uzman Çavuş Hakan Alkan hakkında “taksirle ölüme neden olmak” suçlamasıyla açılan davanın 4’üncü duruşması Cizre 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya, Uytun ailesinin avukatları Yakup Güven, Ercan Yılmaz, Uytun’un annesi Kevzer Uytun ve babası Turan Uytun katıldı. Sanığın katılmadığı duruşmada, avukatı ise bulunduğu kentten Ses ve Görüntü Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) duruşmaya katıldı.
Kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmaya, anne Uytun, mütalaada aleyhe olan hususları kabul etmediğini belirterek, sanığın “kasten adam öldürme” suçundan cezalandırılmasını talep etti. Baba Uytun ise sanıktan sonuna kadar şikayetçi olduğunu söyledi.
Nihat Kazanhan dosya emsal alınsın
Ardından mütalaaya karşı savunma yapan Uytun ailesi avukatı Ercan Yılmaz, dosyanın “olası kastla adam öldürme” suçundan görevli Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesini talep ederek, “Zira olayda kullanılan silah nişangahı olan ve atış yapılırken hedef gözetilen bir silah türüdür. Anayasa Mahkemesi Cizre için benzer dosyalarda olası kastla adam öldürme suçundan cezalandırılması gerektiğini, ayrıca haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektiği yönündeki kararlar vardır, ayrıca Nihat Kazanhan isimli çocuğun öldürülmesi olayına ilişkin açılan davanın dosyamıza emsal olması gerektiğini düşünüyoruz. Anayasa Mahkemesinin ihlal kararıyla beraber dosyamıza görevsizlik kararı verilerek dosyamızın görevli Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesini talep ediyoruz. Bu dosya açısından mütalaada belirtilen taksirle insan öldürme suçu sanığın fiili ile orantılı değildir, buna ilişkin taksir değerlendirilmesinin hafif kalacağını düşünüyoruz, görevsizliği ilişkin önceki beyanlarımızı tekrar ediyoruz” dedi.
14 yıldır yargılama sürüyor
Ardından savunma yapan aile avukatlarından Yakup Güven de, “Yargılama yaklaşık 14 yıldır sürmektedir, etkili ve katılan ailenin acısını dindirecek bir yargılamanın tesisinin mümkün olmadığını düşünüyoruz. Bizim uğraşlarımız sonucu kamu davası açılmıştır. Önceki mahkemece keşif talebimiz reddedilmiş. Gaz fişeğinin kaybedilmiş ve gaz fişeğinin kayıp edenler hakkında mahkemeden ilgili şahıslar hakkında suç duyurusunu talep ettik, fakat mahkeme Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmamıştır. Mahkeme faili aklar şekilde yargılama yapmıştır, sanık savunmaları huzurumuzda alınmamıştır” diye belirtti.
Benzer yargılamalarda yurttaşların beyanlarına itibar edildiği hatırlamasında bulunan Güven, “Ancak olayımızda kolluk görevlisi olan sanığın beyanları daha muteber görünmüştür. Bir kısım deliller toplanmamış ve yokluğumuzda sanık savunmaları alınmıştır. Mütalaayı kabul etmiyoruz, sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
Beraat talebi
Ardından savunma yapan sanık avukatı Yalçın Torun, 10 sayfa savunmasını yazılı bir şekilde mahkemeye sunduğunu belirterek, müvekkili hakkında beraat kararının verilmesi, olası ceza verilmesi durumunda ise cezanın paraya çevrilmesi talebinde bulundu.
Dosya Ağır Ceza’ya gönderildi
Duruşmaya verilen aradan sonra mahkeme, sanık Alkan hakkında “Taksirle Ölüme Neden Olma” suçundan kamu davası açıldığını, sanığın eyleminin bir bütün halinde 5237 sayılı TCK’nın 81, 21/2 maddelerinde düzenlenen “Olası Kastla Adam Öldürme” suçunu oluşturup oluşturmayacağı hususundaki delillerin takdir ve değerlendirme yetkisinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğunu belirterek, dosyayı Cizre Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi.
Kaynak: MA