Erdoğan, ‘Üniversiteler tarihlerinin en özgür dönemini yaşıyor’ iddiasında bulundu. Uzmanlar ise, ihraçlar nedeniye üniversitelerin tarihin en kötü dönemini yaşadığını söylerken, cezaevlerinde 70 bin öğrenci bulunuyor
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kayseri Erciyes Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada üniversiteler konusunda ilginç iddialarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk üniversiteleri tarihlerinin en özgür, en güçlü dönemini yaşıyor. Belli ideolojik kimliklerin üniversitelerde kısmen sürdüğünün farkındayız” dedi. Oysa uzmanlar, KHK’lerle üniversitelerin en birikimli akademisyenlerinin ihraç edildiğini, Barış Akadamisyenlerinin ihracın yanı sıra hapisle cezalandırıldığını, mizahi pankart taşıyan öğrencilerin tutuklandığı, “cehalet iyidir” diyen akademisyenlerin rektör yapıldığı üniversitelerin ölmekte olduğunu kaydediyor. Uzmanlara göre Türk üniversiteleri dünya sıralamasında yerlerde sürünürken, üniversite niteliğini de kaybediyor.
Tekçiliğe karşıyız şakası!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca üniversitelerin gelişmesinin temel koşulu olan farklı kimlikleri de hedef alarak “Belli ideolojik kimliklerin üniversitelerde kısmen sürdürdüğünün farkındayız. Bunların zamanla değişeceğine inanıyorum” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözünün devamını “Biz üniversitelerde tek tipçiliğe karşıyız” diye bitirmesi ironik bulundu. Üniversitelerde geçmiş dönemi aşan yeni baskıcı ve faşist sistemi öven Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu nitelikleri geçmişe atfetti. Halihazırda üniversitelerde cadı avı ve öğrenci tutuklamaları devam ederken, cezaevlerinde yaklaşık 70 bin öğrenci bulunuyor.
Biat etmeyen terörist!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıllardır üniversiteleri baskıcı, jakoben hatta faşist ideolojilerine payanda yapanlar, bizim dönemimizde üniversitelerin asli hüviyetlerine kavuşmasından çok ciddi rahatsızlık duyuyorlar. Politikalarımızı yerden yere vuran çevrelerin bizden önce üniversitelerin darbelerde oynadığı role ilişkin tek bir açıklaması yoktur. Bunların varoluş kaidesi ait oldukları yerlerin tetikçiliğini yapmaktır. Üniversiteleri bilim ve araştırma yerine vesayetin ideoloji üretim merkezleri olarak gören zihniyeti hep birlikte çöpe attık. Terör propagandası yapmak fikir ve düşünce özgürlüğü anlamına gelmez” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “terör propagandası” dediği ise akademisyenlerin barış bildirisi ile Kürt sorununda demokratik çözüm istemesi, çocuklar ölmesin demesi, öğrencilerin demokratik eylemleri, baskıcı politikaları eleştirmesi. Bu faaliyetler “terör propagandası” sayılırken, iktidar yanlısı olmayan her akademisyen ve öğrenci “terörist” muamelesi görüyor.
Hazine yağmalanıyor!
Ekonomik kriz nedeniyle halk evine ekmek götürmekte zorlanırken, Cumhurbaşkanlığı için hazineneye hortum bağlandı. 2019 Cumhurbaşkanlığı bütçesine ilişkin tahmin iki kez revize edildi. Yeni sisteme geçiş için hazırlanan anayasa değişikliğinin TBMM’de kabulünden önce Cumhurbaşkanlığı’nın bütçesi için yapılan 565.5 milyon TL’lik tahmin anayasa referandumunun ardından yüzde 85 artırılarak, 1 milyar TL’yi aştı. 24 Haziran seçimlerinin ardından 2019 için yapılan bütçe tahmini ise referandum sonrası yapılan tahminin yüzde 168 fazlası oldu, 3 milyar TL’yi buldu. Diyanetİşleri Başkanlığı’nın 2019 tahminleri de tutmadı. Buna göre Diyanet’in 2019 yılı bütçesi için yapılan tahmin 1.3 kat ve yüzde 35 arttı. Böylece 10 milyar 445 milyon 979 bin TL’ye dayandı. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu ise 15 arazi aracı ve 2 Mercedes marka otobüs satın aldı. Araçlara 5 milyon 378 bin lira ödedi. Sayıştay, lüks araç konusunda uyarı yaparken, iktidar lüks taşıtta tasarruf sözü vermişti.
HABER MERKEZİ