Îdir, iki farklı ezanın okunduğu, farklı günlerde bayramların kutlandığı iki kutuplu bir şehir. Azerilerin ve Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı kentte bu durum, siyasetin de kentin neredeyse eşit oranda ikiye ayrılması olarak yansıyor. Fakat bu seçim, belediyecilik tecrübesi ile birlikte Yeşil Sol Parti bir adım öne çıkıyor
Hicran Urun
203 bin nüfusa sahip olan Îdir (Iğdır), Ermenistan, Nahçıvan ve İran’a komşu ve 800 metre civarındaki rakımıyla bölgeye göre kelimenin tam anlamıyla çukurda kalan bir kent. Merkez dahil 4 ilçesi bulunan kentte, pamuktan elmaya, kayısından mısıra kadar birçok ürün yetişiyor. 2019 yılı istatistiklerine göre 59 bin 171 dekar alanda meyve, 34 bin 675 dekar alanda sebze üretimi yapılan kentte tonlarca ürün elde ediliyor ve kent, ‘Bölgenin Çukurovası’ olarak adlandırılıyor.
Ancak verimli topraklara rağmen işsizlik ve yoksulluk kentin başlıca sorunları arasında yer alıyor. Çoğu gencin iş bulabilmek umuduyla metropollere göçü, kentteki oy kullanma oranını da etkiliyor ve oy kullanabilen seçmen oranı yüzde 70 civarında ifade ediliyor.
Kentte Azeriler (yerel halkın deyimiyle Acemler) ve Kürtler yoğunlukta. Her iki halkın keskin çizgilerle ayrılmış farklı yaşamı ilk göze çarpan olgulardan. Öyleki kentte iki farklı ezan okunuyor. Sünnilerin ezanından 7 dakika sonra Caferilerin ezanı okunuyor. İki toplum farklı saatlerde iftar açtığı gibi bayramlarını da farklı günlerde kutluyor. Kent halkına göre, Caferiler iftarlarını ve bayramlarını İran’a göre ayarlıyor ve mollaları da İran’da dini eğitim alıyor. İki toplumun gittiği camiler de farklı ve Caferilerin cami Diyanet’e bağlı değil.
Kültürel farklılıkların keskin olarak ayrıldığı kentte sınıfsal farklılıklar da göze çarpıyor; Acemlerin neredeyse tamamı devlet-bürokrasi içerisinde yer alırken Kürtler daha çok hayvancılık, esnaflık veya tarım gibi işlerde yer alıyor. Kürtlerin yaşadığı bölgeler Acemlerin yaşadığı bölgelere göre çok daha yoksul ve yoksun.
Bu durum, siyasete de kentin neredeyse eşit oranda ikiye ayrılması olarak yansıyor. İki vekilin çıktığı Îdir’da bir vekil Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) Habip Eksik iken diğer vekil ise MHP’den Yaşar Karadağ.
2018 genel seçimlerinde HDP, 41 bin 057 oy alırken AKP ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı da 41 bin 914 oy almış. İki partinin seçmeninin birleşmesi 900’ün altına bir farkla HDP’ye 2. vekilliği kaybettirmiş.
Seçmen sayısının 120 binin üzerinde olan kentte 14 Mayıs seçimlerine dair kentin nabzını Yeşil Sol Parti 1. sıra adayı Yılmaz Hun ile konuştuk.
- Îdir’dan bahsederek başlayalım isterseniz bie biraz kentin yapısından bahsedebilir misiniz?
Iğdır çok kimlikli, çok inançlı bir yerdir. Iğdır’da Azeriler, Terekemeler, Dağlılar, Türkler ve Kürtler yaşar. Kozmopolit bir yer olduğundan dolayı tahammül gücü de yüksektir. Dışardan herhangi bir müdahale olmadığı sürece insanlar sorunlarını kendi çözebiliyor. Zaman zaman, özellikle seçim zamanlarında politik müdahaleler olabiliyor. Kutuplaşma arttırılıyor.
- Politik tercih olarak burada HDP ve MHP gibi bir birine zıt iki çizgi var. Kentin politik tercihlerini belirlemede etken nedir?
Son 20-30 yılda MHP ciddi oranda burada örgütlendi. Iğdır’da devlet eliyle örgütlendirildi. Burada bütün kamu kuruluşlarına MHP’liler yerleştirildi. MHP’nin geçmişi çok daha derinlerde ve ideolojiktir. Son yıllarda AKP de taban bulmaya çalıştı iktidarın nimetlerini kullanarak ama bir defa milletvekili alabildi. Türkiye’de Dersim’le birlikte tek milletvekili çıkaramadığı şehirdir Iğdır. AKP politik tercihlerden dolayı çok fazla taban bulamadı burada. AKP ranta dayalı siyaset yürütüyor. Son seçimlerde sahneye İYİ Parti de çıktı, MHP tabanına hitap ediyor. Yeşil Sol Parti’nin tabanı da büyük oranda Kürtler biraz da Azeriler, Terekemeler ve Dağlılar oluşturuyor.
- Azeri veya Terekemeler büyük oranda MHP’ye oy veriyor, bu seçimde bu değişir mi?
Burada Kürtler oylarını kayıtsız şartsız Yeşil Sol Parti’ye veriyor. Eksik politikalarını eleştirir ama yine oyunu kendine verir. Azeri kesimi ise eskiden kemik bir şekilde MHP’ye verirdi fakat bu seçimde MHP, AKP ve İYİ parti arasında dağılacağını düşünüyoruz çünkü onlarda siyaset dağınıklığı var. Azeri halkı da artık ilkel milliyetçiliği sorguluyor. Özellikle Kürtler ve Azeriler arasında bir kamplaşma, uzaklaşma vardı. MHP burada 10 yıl şehri yönetti, belediyeyi yönetti ve kutuplaşmayı derinleştirdi. MHP’nin 10 yıllık siyaseti Kürtleri ve Azerileri birbirinden uzaklaştırdı ve kamplaştırdı.
Fakat bizim son 10 yıllık belediye tecrübelerimizle birlikte bu durum değişti. Bizi tanıdılar ve yönetim biçimimizi anladılar. Eşit ve adil bir şekilde yönettiğimizi gördüler ve diyalog yollarımız açıldı. Önceden Azeri köylerine ve mahallelerine giremiyorduk. O kadar keskindi çizgiler. Belediye faaliyetlerimiz ve hizmetlerimizden sonra bu diyalog yolu açıldı. Bu bize büyük avantaj sağladı. MHP Kürt bölgelerine hizmet götürmüyorlardı Azeri bölgelerine hizmet gidiyordu, Azeriler bunu bizden de bekliyorlardı fakat biz bunun tam tersini yaptık. Bizim geldiğimiz gelenek her kese eşit mesafede yaklaşmak. Şimdi bu avantajla ciddi oranda oy vereceklerini söylüyorlar. Seçim büromuza ilk defa geliyorlar. Kayyumun dört gözle gitmesini beklediklerini söylüyorlar. Halk biran önce kayyumun gidip HDP’nin tekrar belediyenin başına gelmesini istiyor.
- MHP, AKP, İYİ Parti ve CHP’nin de adayı var kentte, 2019 seçimlerinde İYİ Parti ‘HDP kazanmasın diye’ adaylarını MHP lehine çektiğini açıklamıştı. Bu seçimde ne olur?
AKP’nin de MHP’nin de İYİ Parti’nin de hedef kitlesi aynı. AKP ve MHP merkezinde bir uzaklaşma var. Biz önceleri bir tanesinin aday çıkarmayacağını düşünüyorduk bu tartışılmıştı sonra Kars’ta ve Iğdır’da ikisi de ayrı ayrı aday çıkardı. Zafer Partisi biz çıkarmayalım diye aday çıkarmayacağını açıkladı ve faşist bir söylem de kullandı. Yerel seçimlerde de İYİ Parti’nin böyle bir söylemi vardı. HDP kazanmasın diye aday çıkarmayacaklarını söylemişlerdi ve çıkarmadılar ama biz yine de belediyeyi aldık. Bu nedenle biz şimdi 1 vekili kazandığımızda kendimizi başarısız göreceğiz. Bir zaten bizim, ikiyi almayı hedefliyoruz. 60 bin ve üzerinde oy alacağımıza inanıyoruz.
Tabi bir hedefimiz de sandığa gitme oranını arttırmak. Burada seçime katılım oranı yüzde 70 ile 75 arasında. Bu seçimlerin ne kadar önemli olduğunu halka anlatmaya çalışıyoruz. 100 yılın sorunları bu seçimle çözülebilir. Türkiye’nin hem ekonomik hem demokratik sorunlarının bu seçimle çözülebileceğini anlatmaya çalışıyoruz. Zaten kimse AKP’nin gitmemesi üzerine plan yapmıyor, hayal kurmuyor.
- Oy kullanma oranı neden bu kadar düşük?
Iğdır’da hayvancılık çok fazla ve hayvancılık burada yapılmıyor yayla kültürü var, ilk baharla birlikte karlar eridikten sonra hemen yaylaya çıkılıyor. Yaylaya çıkan halk oy kullanmak için günü birlik geri dönemiyor. İkincisi neden ise işsizlik, işsizlik çok fazla olduğu için insanlar ciddi oranda Türkiye’nin bütün şehirlerine çalışmaya göç ediyor.
- Son olarak bir çağrınız var mı?
Genel olarak şunu söyleyebiliriz; il dışında çok fazla seçmenimiz var herkese özellikle sandıklara gitme, oy kullanma çağrısı yapmak istiyorum. İl dışında olan bütün seçmenlerimiz bir şekilde bizimle sosyal medya üzerinden de olabilir irtibata geçmeleri durumunda gelme koşullarını oluşturacağız. Bu seçim tarihsel bir seçim, bu nokta herkes mutlaka oyunu kullanmalı ,sizin aracılığınızla bir kez daha mutlaka oyunuzu kullanın çağrısı yapmak istiyorum.