AKP’nin desteği ile ormanlar maden şirketlerinin yağma alanına dönüşürken, şirketler arsızlıklarını sürdürüyor. Maden şirketleri, ‘Böyle giderse ocakları çalıştıramayız’ tehdidiyle, orman bedellerinin çok arttığını iddia ediyor
Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, “Dünyadaki resesyon ve pandemi krizinin ardından düşüş yaşıyoruz. Ayrıca orman bedelleri ve yeniden yapılandırma bedelleri de çok arttı. Bu paraları ödeyemediğimiz için böyle giderse ocakları çalıştıramaz hale geleceğiz ama şimdilik üretime devam ediyoruz” dedi. Ege’de Sonsöz’den Diren Çelik’e açıklamalarda bulunan Alimoğlu, “Döviz kurlarındaki artışın maliyetlerdeki yükselişin gerisinde kalması, dünya genelinde resesyonla birlikte Nisan ayında ihracat rakamlarının hem Türkiye genelinde hem de Ege Bölgesi’nde eksiye düşmesine yol açtı” iddiasına bulundu.
İhracatları düşmüş
Alimoğlu, “Dünya ile entegre olmuş bir sektörüz. İhracatımız dünyadaki gelişmelere göre gerçekleşiyor. Dünyadaki gelişmelere göre talep azalıp ya da artabiliyor. Sektörde 22 milyar dolar ithalat yaparken 6 milyar dolar ihracat yapıyoruz. 6 milyar doların 2 milyar doları da mermer ve doğaltaş… Çin’e ve Hindistan’a blok satıyorduk. İhracatımız çok iyiydi. Pandemiden sonra blok satışlarımız durdu. İşlenmişlere yöneldiğimizde ise Amerika’ya ihracat yapıyorduk. Daha sonra Amerika da frene bastı. Bu sebeple ihracatımızda düşüş meydana geldi” derken kendilerini acındırma çabası dikkat çekti.
Şirketler doymak bilmiyor
Orman bedellerinin yüksekliğinden yakınan şirketler doğal yaşamın tamamını kendi çıkarlarına bağlamak isterken ceplerinden de bir şey çıkmasını istemiyor. Geçtiğimiz ocak ayında Meclis’e verilen bir soru önergesini yanıtlama ‘inceliği’ gösteren Enerji ve Tabii Kaynakları Bakanı Fatih Dönmez, 2021 yılı sonuna kadar 5 yıllık sürede 120,39 ton altın üretimi yapıldığını ve devlet hakkı olarak 2,5 milyar TL aldıklarını söylemişti. 120 ton altın son değerlere göre yaklaşık 167 milyar liraya ulaşırken devlet hakkı için 2,5 milyar lira alınması kamusal karşılık olarak ortaya çıkıyor. Yaklaşık yüzde 1,5’lik bir devlet hakkı için büyük bir doğa yağması yaşatılırken, bu yağmayı yerli-milli sözleriyle süsleyen iktidar doğal yaşamdaki yağma üzerinden bir avuç sermayeye servet aktarmayı kesintisiz sürdürdü ve iktidarda kalırsa sürdürmeye devam edecek.
Sermaye arsızlığı
AKP iktidarı bugüne kadar 2 milyon hektara yakın mera ve ormanlık alanları maden şirketlerine peşkeş çekerken, Türkiye yüzölçümünün yaklaşık yüzde 60’ını maden sahaları olarak belirledi. Maden şirketlerine uyguladığı teşvikler ve vergisizlik sermayeye yetmedi-yetmiyor. AKP, madencilerden 2 yılı aşkın süre salgın gerekçesiyle vergi bile alınmasını ortadan kaldırırken, şirketlerin halen orman katliam bedellerinin çok yüksek olduğunu iddia etmeleri açık bir arsızlığı gösteriyor.
Madenler için engeller kaldırıldı
AKP tarafından, ‘Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’ 5 Nisan’da Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Kanunda “Madencilik faaliyetlerinin ve faaliyetlerle ilgili her türlü yer, yol, bina ile tesislerin hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine (Kamu kurumlarına) ait ormanlarda veya özel ormanlarda yapılmak istenmesi halinde Tarım ve Orman Bakanlığınca izin verilebilecek” olması yağma işinin kolaylaştırıldığını gösteriyor.
Ormanlar korumasız
Devlet ormanları içinde maden aranması ve işletilmesi ile madencilik faaliyeti için zorunlu olduğu iddiasıyla; tesis, yol, enerji, su, haberleşme ve altyapı tesislerine, fon bedelleri dışında bedeli alınarak Tarım ve Orman Bakanlığınca izin verilebiliyor. Devlet ormanları sınırları içindeki tohum meşcereleri, gen koruma alanları, muhafaza ormanları, verimli orman alanları, orman parkları, endemik ve korunması gereken nadir ekosistemlerin bulunduğu alanlarda da, maden aranması ve işletilmesi Tarım ve Orman Bakanlığı’nın muvafakatine bırakıldı. Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin; baraj, gölet, liman ve yol gibi yapılarda dolgu amaçlı kullanacağı her türlü yapı hammaddesi üretimi için yapacağı madencilik faaliyetleri ile zorunlu tesislerinden ise bedel alınmayacağı yasallaştı.
EKOLOJİ SERVİSİ