İktidarın tüm moral operasyonlarına ve tutuklamalarına karşın bu iktidarın defedileceği enerjiyi ve pozitifliği korumak ve birbirimize bulaştırmaktan geri durmamak gerekmektedir
Cem Şahin
14 Mayıs seçimleri bir dolu tartışma, provokasyon ve dahası ile son düzlüğe girmiş bulunmakta. İktidar kaybedeceği kompleksini daha açık ederek elinden gelen tüm kötü maharetlerini sergilemekten bu hafta da geri durmayacak gibi görünüyor.
Şu ara iktidara yakın bir aile olarak bilinen Yeşildağ ailesinin küçük ferdi Ali Yeşildağ’ın ifşaları eşliğinde AKP suç şebekesinin ne denli talanlar ve vurgunlar yaptığı gündemde. Hepimizce bilinen ama teferruatına sahip olmadığımız bilgiler içeriden bir karakterin detayları aktarmasıyla çok daha anlaşılır bir mahiyete kavuştu. Erdoğan’ın ihalelerden kendi adına aldığı paylardan, çöktüğü arsalara değin bir dolu ifşa söz konusu. Aymazlıkları ve pişkinlikleri ile meşum iktidar yöneticileri her zamanki gibi konuyu tartışılır bir düzeye getirmemek için oldukça güçlü bir çaba sarf ediyorlar. Seçim sürecinin sonuna yaklaşmışken böylesi bir skandalın tesiri iktidar karşıtları tarafından ne kadar gündemleştirilecek hep beraber göreceğiz.
Tabi son haftaya girerken yaşadıklarımız yukarıdaki olaydan ibaret değil. Devrimci aktivistler başta olmak üzere birçok gazeteci dostumuz düzmece iddialarla tutuklanarak cezaevine atıldı. İktidar sahipleri kaybedeceklerini kesinkes bildiklerinden olsa gerek şiddetin dozunu gün geçtikçe arttırma pozisyonuna evrilerek korku duygusunun hakim olacağı bir seçim zemini örgütlemeye çalışıyor. İktidarından kurtulmak isteyen milyonlarca insanı korku, terör ve baskıyla seçime girmeye zorlayan AKP iktidarı seçim manipülasyonlarını rahatça gerçekleştireceği bir alanı örgütleme çabasıyla buna engel olarak gördüğü herkesi tutsak almaya çalışıyor.
Bu hafta olası saldırıların daha fazla yoğunlaşacağı bir eşiğe girmiş bulunmaktayız. Geçen gün İmamoğlu’nun katıldığı mitingde yaşananlar ne türden bir seçim provokasyonun organize edilmek istendiğin fragmanı niteliğindedir. İktidarın ırkçı teşvikleri ve sokaktaki güçlerinin takviyesi ile gerçekleşecek saldırılar son hafta olması hasebiyle daha tehlikeli bir boyuta seyredebilme olasılığı taşıyor. Unutmamak gerekir ki bu iktidar yıllardır her türlü provokatif mekaniği işletebilmiş, her türlü şoven saldırının alt zeminini motive edebilmiştir.
Bundan doğru güçlü bir soğukkanlılıkla hem seçim güvenliğini almak hem de olası saldırılara karşı hazırlık yapmak gerekmektedir. Korku ve çatışma ruhu seçimin genel atmosferini etkilemeye başladığı anda kitlelerin pasifize olarak seçime etkin katılma ve sorumluluk alma tutumu gerileyebilir, bu haliyle iktidar kendi lehine oluşacak bir seçim sürecini daha kolay yönetebilir hale gelebilir ve bu da seçim güvenliği dahil birçok olumsuz sonucun yaşanmasına neden olabilir.
Emekçiler ve ezilen kesimler için umut vaat eden tarihi bir seçimin heyecanını her türlü gerilim kışkırtmasına rağmen diri tutmak ve seçim sürecinin sonuna kadar korumakla mükellef olduğumuzun bilinciyle hareket etmek çok elzem görünüyor öyleyse. İktidarın tüm moral operasyonlarına ve tutuklamalarına karşın bu iktidarın defedileceği enerjiyi ve pozitifliği korumak ve birbirimize bulaştırmaktan geri durmamak gerekmektedir.
Değişimi talep edenler olarak düşünmeden sandığa gitmenin çok önemli olduğu bir seçimin öncesinde her türlü sorumluluğu almamız gereken bir haftanın içinde bulunmaktayız. Seçime kadar değişim umudunun yarattığı kudreti sandıklara taşımak, sonraki süreçte de sandıklara sahip çıkarak sonuçlar açıklanıncaya kadar aynı azmi göstermek kritik önemde.
Provokasyon ihtimallerine karşı uyanık olmak, haftaya daha yaşanılır ve huzurlu bir geleceğe uyanmak dileğiyle.