Erzirom’da Yeşil Sol Parti’nin çiftçi kadın Milletvekili adayı Ayşan Tarlan ‘Kendi yolumuzu kendimiz belirleyeceğiz’ dedi
Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlerin yapılacağı 14 Mayıs için geri sayım başlarken, seçim sonuçlarının en çok merak edilen kentlerinden biri de Erzirom. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Partisi), 2018 seçim sonuçlarını katlayarak, en az iki milletvekilini Meclis’e göndermeyi hedefliyor.
Yeşil Sol Parti’nin kentteki adaylarından biri de Ayşan Tarlan.
Ayşan Tarlan kimdir?
Erzirom’un Xinûs (Hınıs) ilçesinin Şahabattin köyünde dünyaya gelen Yeşil Sol Parti’nin Erzirom Milletvekili adayı Ayşan Tarlan, her Kürt gibi devlet baskılarıyla erken yaşta tanıştı. Tarlan, henüz bir yaşındayken Erzincan Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) yargılanan babası Medeni Tarlan 36 yıl hapis cezası aldı. Babasını görmeden büyüyen Tarlan’ın yaşamı cezaevi kapılarında geçti. Devletin, Tarlan ailesine yönelik zulmü bunlarla sınırlı kalmadı, Medeni Tarlan hep ailesinden uzak cezaevlerine sürgün edildi ve ailenin maddi imkanları yetersiz olduğu için görüşlere gidemedi. Tarlan, 2015’te dedesini de kaybedince çok istediği akademik kariyer hayallerini bırakarak köye yerleşti.
Çiftçiliğe başladı
Kastamonu Üniversitesi Siyasal Bilimler mezunu olan Tarlan, dedesinin ölümüyle birlikte hem tarlalara hem de hayvanlara bakmak zorunda kaldı. Tarlan, o süreci MA’dan Berivan Kutlu’ya şöyle anlatıyor: “Ataerkil bir toplumda bir erkek olmadan hayatta kalmaya çalışmak, birçok zorluğu beraberinde getiriyor. Dedemin ölümüyle birlikte köye, annem ve kardeşimin yanına yerleştim, kız kardeşim evlendikten sonra annemle tek yaşamaya başladık. Dedem ölmeseydi, daha farklı bir hayat hayal ediyordum.”
Tarımı öğrendim
Tarım işleriyle uğraşmakta ilk başta çok zorlandığını söyleyen Tarlan, “Traktör kullanmayı öğrenmem gerektiğini fark ettim. Traktörü öğrenmek benim için zorluydu, eski bir traktörümüz var dedemden kalma, o yüzden sürekli bozuluyordu, parçaları kırılıyordu. Tarımı ciddi manada zor öğrendim, komşulara danıştım, fakat zor olsa da öğrendim. Dedemden kalan hayvanlar da yaşlıydı ve bakımı zordu. Süreç içinde bunları satarak daha genç hayvanlar aldım. Tarım girdi fiyatları son bir yılda 6-7 kat arttığı için zorlansam da orta sekmen tohumlarla üretime devam etmeye çalışıyorum. Geçen yıl oranla gübre, ilaçlama ürünleri çok arttı, dönüme 5 kilo gübre atmam gerekiyorsa, 2-3 kilo atıyorum. Az gübre attığım için verim düşüyor, fakat yine de tarlalarımızın ve ahırlarımızın boş kalmaması için elimden geleni yapıyorum. Bu yıl tarım girdi fiyatlarına yetişemediğim için yeni hayvan alamadım bu yüzden gelecek yıl hayvan satışı yapamayacağım” şeklinde konuştu.
Kendi yolumuzu kendimiz belirleyeceğiz
21 yıllık AKP iktidarında çoklu krizlerin yaşandığını vurgulayan Tarlan, “Şu an millet soğana muhtaç hale geldi. Hukukun, ekonominin çöktüğü bir dönemi yaşıyoruz. Bu ülke darbeleri, askeri vesayeti, faili meçhulleri gördü, fakat hiçbir zaman bu denli bir çöküş görmedi. Ekonomik, hukuksal ve toplumsal olarak bir çöküşe maruz bırakıldı. Bugün bir kilo soğan 30 TL ise, konuşacak bir şey yok diyebiliriz. Hem geçinemiyoruz hem de konuşamıyoruz, fikirlerimizi beyan edemiyoruz. Yeni bir yolun olması gerekiyor. İkinci yüzyıldan bahsediyoruz ve bu yüzyılı biz kurmalıyız. Yeşil Sol Parti, 40 yıllık bir geleneğin son temsilcisidir. Yeni bir yüzyılı kuracağımıza inanıyorum. İkinci yüzyılda barışın ve demokrasinin var olması için çabalayacağız ve bunu başaracağız. Gelecek yüzyıl gençlerin olacak, kendi yolumuzu kendimiz belirleyeceğiz” dedi.
Seçim çalışmaları için köy köy dolaşan Tarlan, fırsat buldukça da tarım ve hayvancılıkla ilgili çalışmalarını yürütüyor.
ERZİROM