Tutuklu bulunan HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile konuştuk: İlk defa muhalefet üstünlüğü ele geçirmiş ve toplumdaki değişim rüzgârını arkasına almış durumda. Yıkılmaz denilen tek adam rejimi bugün tel tel dökülüyor ve 14 Mayıs’ta büyük kaybedecek
Hüseyin Kalkan
Tutuklu bulunduğu Edirne Kapalı Cezaevi’nde sorularımız yanıtlayan HDP önceki dönem Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş, 14 Mayıs seçimlerinin tarihi fırsatlar yaratabileceğin belirterek, muhalefetin değişim rüzgarını arkasına aldığını söylüyor. Demirtaş, Yeşil Sol Parti ve Emek ve Özgürlük İttifakı’nın alacağı sonucun önemine vurgu yaparak, bunun Kürt sorununun çözümü ve demokratikleşmenin önünü açacak gelişmelere vesile olacağını belirtiyor. Selahattin Demirtaş’ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
- Seçimler yaklaşırken nasıl bir ülke manzarası görüyorsunuz?
Türkiye 2015’ten bu yana, bir tür diktatörlükle yönetiliyor. O günden bugüne yapılan referandum ve seçimlerin tamamı adaletsiz bir şekilde, baskı ve zulüm ortamında oldu. Bu seçimlere de aynı ortamda gidiyoruz ama sonuç öncekiler gibi olmayacak. Çünkü ilk defa muhalefet üstünlüğü ele geçirmiş ve toplumdaki değişim rüzgârını arkasına almış durumda. Yıkılmaz denilen tek adam rejimi bugün tel tel dökülüyor ve 14 Mayıs’ta büyük kaybedecek.
- Bu seçimleri kritik kılan faktörler nedir?
Her şeyden önce bir parti devletinin, kurumsal bir diktatörlüğe geçip geçmeyeceği belirlenecek bu seçimlerde. Eğer muhalefet kazanır ve Yeşil Sol Parti de Meclis’te güçlü bir şekilde yerini alırsa demokratikleşme tartışmaları hız kazanacak ve birçok sorun gibi Kürt sorunu da çözüm perspektifleriyle birlikte gündeme girecektir. Bu seçimler, Cumhuriyet’in 100. yılında, demokratik cumhuriyete gidişin önünü açabilecek nitelikte. Bu açıdan tarihi öneme sahip.
- AKP’nin seçim ittifakını ve müttefiklerini Kürt sorunu çözümü ve kadın hareketine yaklaşımı bakımından nasıl değerlendiriyorsunuz?
AKP hem kendisi hem de kurduğu ittifaklarla sadece Kürt sorunu veya kadın mücadelesi açısından değil her açıdan tam bir gerici, faşist zihniyeti temsil ediyor. Aralarında demokrasinin kırıntısını savunan tek bir parti, tek bir aday dahi yok. Bu yönüyle Taliban İttifakı tanımı, bu ittifak için en uygun tanım bence.
- Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Kürt sorununun Meclis’te çözüleceğini söylüyor. Kürt sorununun Meclis’te çözülmesi için ne gibi adımlar atılmalı?
Elbette geçmişte birçok deneyim yaşandı, bunlardan yola çıkarak en uygun formülün bulunabileceğini düşünüyorum. Yapılması gereken çok iş, atılması gereken birçok adım var. Öncelikli adım, Meclis’te bir komisyon kurulması olabilir. Herkes yol, yöntem dahil tüm önerilerini bu komisyona sunar, buradan çıkacak yol haritası doğrultusunda ilerleme sağlanır. Yeter ki siyasi irade, çözüm konusunda bir kararlılık ortaya koyabilsin. Gerisi demokratik ve özgür tartışma ortamında şekillenir ve akılcı olanda mutlaka uzlaşı sağlanır.
- Yeşil Sol Parti ile Emek ve Özgürlük İttifakı’nın alacağa sonuç, önümüzdeki süreci nasıl etkiler?
Yeşil Sol Parti ve ittifak bileşenleri, yeni parlamentonun ana muhalefet görevini üstlenecektir. İktidarda kim olursa olsun etkili bir denetim ve parlamentonun çözüm gücü haline gelmesi konularında hayati bir role sahip olacaklar. Muhtemelen yasa ve anayasa yapımı konularında da anahtar güç Emek ve Özgürlük İttifakı’nda olacaktır. Bu nedenle tek bir milletvekilliği bile tarihi öneme sahiptir. Bizim de hedefimiz, ulaşabileceğimiz maksimum milletvekilliği sayısına ulaşmak olmalıdır. Hedef yüz vekil, Meclis’te güçlü temsil.
- Seçim kampanyalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Erdoğan ve avaneleri, devletin tüm olanaklarını kullanmalarına rağmen etkili olamıyorlar. Heyecan yaratan ve rüzgârı arkasına almayı başaran muhalefettir. Maalesef Yeşil Sol Parti’yi burada televizyondan izleyemiyoruz ama avukatlarımızın aktardığı kadarıyla yedi bölgede dört bir koldan canla başla fedakârca çalışma yürütülüyor. Gençlerin ve kadınların, kampanyada çok daha fazla görev alması gerekir, artık son haftalara girdik. Herkes tam zamanlı olarak kendini Yeşil Sol Parti çalışmalarına katmalı, sandıklar için görev almalıdır.
- Erdoğan sizi ve diğer Kürt siyasetçileri cezaevinde tutmayı bir seçim vaadi haline getirdi. Bu siyaset, Cumhur İttifakı’na ne kazandırır?
Ne kazandırdığını 2019 yerel seçimlerinde gördük. Avuçlarını yaladılar, yine öyle olacağından kuşkum yok.
- Türkiye ve Kürdistan halklarına seçimle ilgili çağrınız nedir?
Bu seçim dünyanın sonu değil ama barış ve demokrasi için, yoksulluğun, işsizliğin son bulması için tarihi fırsatlar yaratabilir. Herkes tam bir sorumluluk bilinciyle seçim çalışmalarına katılmalı ve oy vermekle yetinilmeyeceğini bilerek hareket etmelidir. Biz, halkımızın yeni bir tarihi zafere imza atacağına inanıyoruz. Bu vesileyle herkese başarı dileklerimizle birlikte sıcak, içten selam, sevgilerimizi gönderiyoruz.