Gazeteci yazar Hüseyin Aykol, Diyarbakır merkezli soruşturma kapsamında gazetecilerin tutuklanmasını ‘Özgür basının seçimi izlemesini engellemeye yönelik bir hareket’ olarak değerlendirirken, her halükârda halka haber ulaştırmaya devam edileceğini söyledi
Amed merkezli operasyon kapsamında gözaltına alınan 128 kişiden Mezopotamya Ajansı (MA) Editörü Abdurrahman Gök, JINNEWS Muhabiri Beritan Canözer ile gazeteciler Mehmet Şah Oruç ve Remzi Akkaya açık tanık Ümit Akbıyık ifadelerinden ibaret olan soruşturma dosyasında, “kuvvetli suç şüphesi” iddiasıyla tutuklandı.
Gözaltı ve tutuklamalara tepkiler sürerken, gazeteci yazar Hüseyin Aykol, gazetecilerin tutuklanmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İddianame 14 Mayıs sonrasına bırakıldı
Gözaltı ve tutuklamaların seçime yönelik bir operasyon olduğunu ifade eden Aykol, 8 Haziran ve 25 Ekim’de gözaltına alınan MA ve JINNEWS çalışanı gazetecilere yönelik iddianamenin zar zor yazıldığını ve duruşmalarının 14 Mayıs’tan sonraya bırakıldığını hatırlattı. Aykol, “Neredeyse bir sene önceden başlayan bu tavırla arkadaşlarımızın seçimleri izlemesi önlenmişti. O bile yetersiz gelmiş ki yine gazeteci arkadaşlarımızın bir kısmı gözaltına alındı ve ciddi bir suçlama olmadan tutuklandılar. Bu da yine özgür basının seçimi izlemesini engellemeye yönelik bir hareket. İktidarın başından beri adeta düşman gibi gördüğü bir basın kuruluşuyuz. Şaşırmadım ama kendileri açısından çok kötü bir durum. Gerçekten yazık” diye konuştu.
Muhalefetin sessizliği
İktidarın tepkisizlikten güç aldığını söyleyen Aykol, şunları kaydetti: “En azından muhalefetten, CHP’den, Millet İttifakı’ndan ciddi bir tepki gelseydi bu böyle devam edemezdi. Özellikle Kürtler, özgür basın söz konusu olunca bir suskunluğa geçiliyor ama bu daha sonra kendi gazetecilerine, kendi kurumlarına yöneliyor. O nedenle yanlış yapıyorlar. İktidar değişirse kendileri aynı şekilde mi devam edecek? Aynı şekilde devam ederse iktidarda kalamayacaklar. Bütün bunları düşünmeleri lazım. Bu konuda iktidardan beklenti içinde değiliz ama maalesef iktidara gelmeyi düşünen Millet İttifakı’nın bir şeyler söylemesi gerektiğini düşünüyoruz. Yoksa en azından Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy bekleyen Millet İttifakı, Kürt halkı tarafından cezalandırılabilir.”
‘Halükârda halka haber ulaştırmaya devam edeceğiz’
Tutuklamalara ve baskılara karşı çalışmaya devam edeceklerini belirten Aykol, “Biz arkadaşlarımızı gözaltına alsalar da tutuklasalar da halkın içinden bir özgür basın kurumuyuz. Aldıkların yerini daha tecrübesiz de olsa genç arkadaşlarımız dolduracak. Hiç gazetecilik yapmamış insanlar bile ellerinde cep telefonlarıyla bize haber gönderecek, biz onları yayınlayacağız. 14 Mayıs’ın değiştirme gücünü mümkün olduğunca yansıtmaya çalışacağız. 14 Mayıs’tan sonra umarım politik iklim değişecek ver gazeteci arkadaşlarımız peyderpey tahliye olacak ve demokrasi mücadelesi veren partilerin faaliyetlerini daha kolay, daha geniş şekilde yansıtabileceğiz. 14 Mayıs’a kadar biraz daha dişimizi sıkacağız. Ondan sonra gerçek anlamda bir demokrasi mücadelesine girişeceğiz. Çünkü şu anda demokrasi mücadelesinin verilebileceği bir ortam değil. Bu kadar baskıcı otoriter bir ortamda konuşulması gereken, tartışılması gereken şeyleri konuşamıyor, tartışamıyoruz. Halkımız sakin olsun biz her halükârda kendilerine haber ulaştırmaya çalışacağız. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın” şeklinde konuştu.
HABER MERKEZİ