Uluslararası 18 kurum Amed merkezli gözaltılara ilişkin açıklama yaparak, serbest bırakılmaları çağrısında bulunuldu
Amed merkezli gözaltılara ilişkin 18 uluslararası kurum açıklama yaptı. Gözaltıların seçimden önce yapıldığına dikkat çekilen açıklamada, “Seçimler öncesinde özgür ve çoğulcu bir medya ortamına duyulan ihtiyacı yineliyoruz” denildi.
Söz konusu baskınların sistematik taciz olarak değerlendirildiği çağrı metninde, “Medya özgürlüğü, ifade hürriyeti ve insan hakları örgütleri Türkiye yetkililerine, Kürt gazetecilere, medya çalışanlarına, medya kuruluşlarına, onları savunan avukatlara ve Kürt siyasi parti yetkililerine yönelik sistematik taciz ve gözdağı uygulamalarına son vermeli, bu kişilerin avukata erişimini sağlamalı, yöneltilen suçlamaların tüm ayrıntılarını açıklamalı ve bu kişilerin gözaltından serbest bırakılmalarını sağlamalıdır. Bu vesileyle, 14 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleştirilecek seçimler öncesinde özgür ve çoğulcu bir medya ortamına duyulan ihtiyacı yineliyoruz” ifadelerine yer verildi.
‘Tutuklu gazetecilerin avukatları gözaltında’
Açıklamada, 20 ilde 128 kişinin ev ve ofisine yapılan baskınların nedeninin henüz tam anlamıyla belirlenmediğine dikkat çekildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: “Devlete ait Anadolu Ajansı, Diyarbakır merkezli operasyonun Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen terörle mücadele soruşturmalarıyla ilgili olduğunu bildirdi. Toplam 216 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldığı bildirildi. Şu ana kadar gözaltına alınanlar arasında 10 gazeteci ve tutuklu gazetecileri temsil eden bir avukat da bulunuyor. Baskınlar sırasında gazetecilere ait teknik ekipman, bilgisayar, kitap ve belgelere de polis tarafından el konuldu. Şu ana kadar gözaltına alınan gazeteciler arasında Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Abdurrahman Gök ve muhabirleri Ahmet Kanbal ve Mehmet Şah Oruç; Yeni Yaşam gazetesi genel yayın yönetmeni Osman Akın; Türkiye’deki tek Kürtçe basılı gazete olan Xwebûn’un imtiyaz sahibi Kadri Esen, JinNews muhabiri Beritan Canözer ve gazeteciler Mehmet Yalçın, Mikail Barut, Salih Keleş ve Remzi Akkaya bulunuyor. Haziran ve Ekim 2022’deki benzer baskınların ardından Diyarbakır ve Ankara’da tutuklu gazetecileri temsil eden Avukat Resul Temur da baskınlarda gözaltına alındı. Diyarbakır Barosu, soruşturmada gizlilik kararı olması ve gözaltına alınanların avukatlarıyla görüşmelerine 24 saat kısıtlama getirilmesi nedeniyle gözaltına alınanlara yöneltilen suçlamaların henüz bilinmediğini açıkladı.”
‘Baskınlar seçime yönelik’
Baskınların seçime sayılı günler kala yapıldığına vurgu yapılan açıklamada, “Ülkedeki Kürt medyasına ve siyasi muhalefete yönelik sistematik taciz ve gözdağının bir başka adımını temsil ediyor. Daha önce Haziran 2022‘de benzer bir baskın sonucunda Diyarbakır‘da 20 gazeteci gözaltına alınmış, bunlardan 16’sı 11 Temmuz 2023’te başlayacak olan duruşmaya kadar terör suçlamasıyla tutuklu yargılanmak üzere tutuklanmıştı. Ekim 2022‘de, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen terörle mücadele soruşturması kapsamında Ankara, İstanbul, Van, Diyarbakır, Şanlıurfa, Mersin ve Mardin illerinde yapılan eş zamanlı ev baskınlarında 11 Kürt gazeteci daha terör suçlamasıyla gözaltına alındı. Duruşmaları 16 Mayıs 2023’de başlayacak” sözlerine yer verildi.
‘Derhal serbest bırakılmalılar’
Açıklamanın devamında şunlar yer aldı: “Mapping Media Freedom veri tabanı, son 12 ay içinde 91 Kürt gazeteci, medya çalışanı veya kuruluşunu etkileyen 27 uyarı kaydetmiştir. Bu uyarılar çoğunlukla tutuklama, gözaltı, hapis cezası, kovuşturma ve mahkumiyetle sonuçlanan yasal vakalardan oluşmaktadır. Yetkilileri, gözaltındaki gazetecilere, avukatlara ve siyasi aktivistlere derhal avukat erişimi sağlamaya ve yöneltilen suçlamaların tüm ayrıntılarını açıklamaya çağırıyoruz. Görevi kötüye kullandıklarına dair inandırıcı bir kanıt bulunmadığı takdirde, bu kişiler derhal serbest bırakılmalıdır.”
İmzacı kurumlar
Gazetecilikte Kadın Koalisyonu (CFWIJ), English PEN, Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi (ECPMF), Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ), Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), Uluslararası Basın Kurumu (IPI), Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA), Osservatorio Balcani Caucaso Transeuropa (OBCT), PEN America, PEN International, PEN Netherlands, PEN Norway, PEN Québec, Bağımsız Gazetecilik Platformu (P24,San Miguel PEN, Scottish PEN, Güneydoğu Avrupa Medya Organizasyonu (SEEMO), çağrı metnine imzacı olarak katılırken metni imza için yarına kadar açık kalacak.
HABER MERKEZİ