Tutuklular yaşadıkları hak ihlallerini gönderdikleri mektup ile anlattılar: ‘Kürtçe mektuplarımız aylarca bekletiliyor, Başıma bir şey gelirse kimsenin haberi olmaz, 14 tutsağın infazı ertelendi’
Hüseyin Aykol / İçeriden
Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan gazeteci arkadaşlarımızdan Habibe Eren, 2 Nisan 2023 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Bildiğiniz üzere TJA Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan, Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nden buraya sürgün edildi. Şu an aynı koğuşta kalıyoruz. 1 Mart 2023 günü cezaevi tarafından ‘sevk’ edildiği kendisine söylenen Ayşe Gökkan yüksek tansiyon hastası. Eşyalarını taşırken tansiyonu yükselmiş ve ölçüldüğünde 19 çıkmış. Beyin kanaması riski taşımasına rağmen eline bir limon tutuşturup, hiçbir önlem alınmadan ve sağlık kontrolünden geçirilmeden küçücük ring hücresine kelepçeli olarak konularak yolculuğa çıkarılmış. Yolda rahatsızlanması üzerine Malatya’da hastaneye götürülmüş; ancak deprem olunca alelacele oradan çıkarılmış. Kayseri yakınlarına geldiklerinde ringin içinde tansiyonu ölçülmüş ve yüksek çıkmış. Kısa süre önce de burun kanaması geçirmiş. Sağlıkçılar ‘burun kanaması geçirmişse hayati riski atmış demektir’ diyerek nasihat edince, tekrar yola çıkartmışlar.
Daha sonra yol üstündeki bir hastanenin acil servisinde dilaltı verilerek kısa bir süre tutulmuş. 18 saat boyunca bu şekilde ‘yolculuk’ yaptırılmış. Ayşe Gökkan kendisini bu şekilde yolculuğa çıkaran cezaevi idaresi, müdürleri, sevk güvenliğinden sorumlu askerler hakkında suç duyurusunda bulundu. Ben de sizin aracılığınızla bu konuyu kamuoyunun gündemine getirmek istedim. Burada da kendisine vejetaryen yemeği verilmiyor. 1 ay boyunca sohbete çıkarılmadı. Yalnızca bir defa spora çıkarıldı. Kendisinin görüş yasağı var denilerek, milletvekili Fatma Kurtulan ile görüştürülmedi. Bünyan Cezaevi’ne gönderdiği Kürtçe faks mesajı sahibine bir yıl sonra verilmiş. Anayasa Mahkemesi’nin kararına rağmen, burada tutsakların resmi dilekçelerinin fotokopisinden ücret isteniyor. Daha önce cezaevine gönderilen dergiler verilirken, artık bizlere verilmiyor. Burada toplam 14 tutsağın infazı ertelendi. İsimleri şöyle: Nedime Yaklav, Sermin Demirdağ, Mukaddes Kubilay, Zeynep Bingöl, Sedef Demir, Sabite Ekinci, Rojdan Erez, Dilan Oynaş, Berrin Sarı, Jiyan Ateş, Hanım Yıldırım, Özlem Demir, Rozerin Kurt, Necla Yıldız…
Zilan Demir
Manavgat S Tipi Cezaevi’nde bulunan Zilan Demir, 28 Mart 2023 tarihli mektubunda -özetle- şöyle diyor: “Ben 27 Haziran 2020’den bu yana tutuklu olarak cezaevlerinde bulunuyorum. Önce üç ay kadar Mardin E Tipi Cezaevi’nde tutuldum. Sonra Elazığ Kadın Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildim. Orada beni 1.5 yıl boyunca hem ailem ve avukatlarımdan uzakta ve hem de tek başına tuttular. Bu halim benim için dayanılmaz hale gelince, çıktığım duruşmada bu koşullar devam ettiği sürece duruşmalara katılmayacağımı ve savunma veya ifade vermeyeceğimi ilettim.
Kısa bir süre sonra, 23 Şubat 2022 günü Tarsus Kadın Kapalı Cezaevi’ne gönderildim. Orada 14 kişilik bir odaya verildim. Ancak bu durum da çok sürmedi ve 8 ay sonra yani 10 Ekim 2022 günü yeniden tekli hücreye alındım. Karar duruşmam için götürüldüğüm Mardin Adliyesi’nde de jandarmanın tehdidine maruz kalmıştım. Nitekim bana yapılan tehdidi milletvekili Fatma Kurtulan, mecliste dile getirmişti. Bunun üzerine 15 Aralık 2022 günü Manavgat S Tipi Cezaevi’ne getirilmiş bulunuyorum.
Burada da bana verilmiş olan ağırlaştırılmış müebbet cezası henüz kesinleşmeden tekli hücreye alındım. Oysa kendisi yüksek güvenlikli standartlara sahip olan bu cezaevinde benim tekli hücrelere konulmama gerek kalmaz diye düşünüyordum. Tekli tutulma kararı yüzünden etkinlik ve sohbet hakkından yararlanamıyorum. Şu anda sadece haftada 10 dakika telefon görüşmesi hakkım var. Ailem durumumdan endişe etmektedir. Hatta can güvenliğimin olmadığını düşünüyorlar. Çünkü başıma bir şey getirilse, kimseden doğru-dürüst bir bilgi alma şansları yoktur.”
Kenan Avcı
Sincan 1 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan Kenan Avcı’nın 3 Nisan 2023 tarihli faks mesajı, 10 gün sonra gönderilmiş. Nedeni de şu olmalı: Mahpuslar birçok talepleri yerine getirilmediği için önce iki hafta boyunca slogan atıp, kapı vurarak gürültü yapmışlar ve protestolarıyla sorunlarına bir çözüm bulamayınca 4 Nisan gününden itibaren 3 günlük açlık grevi yapmışlar. Mahpusların kimi sorunları şöyle: “Dışarı çıkıp, geri gelirken; ayakkabı ve üst aramaları çok sık ve facia boyunda yapılıyor, toplatması olmayan kitaplara ve edebi çalışmalara el konuluyor, saat takılması engelleniyor, sözlük ve başvuru kaynakları hücreye verilmiyor, FM radyoları verilmiyor, kurs faaliyetlerine çıkarılmıyorlar, mektuplar kayboluyor ya da geç veriliyor, Kürtçe mektuplar aylarca bekletiliyor…”
Orhan Çaçan
Şakran’dan Antalya S Tipi Cezaevi’ne sürgün edilen Orhan Çaçan 4 Nisan 2023 günü gönderilen faks mesajında şöyle diyor: “Bir Nisan sabahı, saat sabahın 04:00’ünde başmemur beraberinde kalabalık bir grupla odaya girdi ve sürgün edildiğimi söyleyip, 10 dakika içinde hazırlanmamı istedi. Arkadaşların yardımıyla hızla eşyalarımı toparladım. Sahur vaktinde arkadaşlarla vedalaşıp, yola koyuldum. Kapıaltındaki x-ray’in oraya geldiğimde Cahit Ayaz’ın da benimle aynı yolculuğa çıkacağını öğrendim.
Cahit ile birlikte saat 05:00 gibi ringe bindirildik. Öğleden sonra saat 15:00 gibi Antalya’ya ulaştık. Bulunduğumuz yerin adı Döşemealtı. Şakran gibi bir cezaevi kampüsü. Çeşit çeşit cezaevleri bulunuyor. Beni buraya yani S Tipi Cezaevi’ne, Cahit’i ise 1 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne götürdüler. Beni arkadaşların yanına verinceye kadar elbisem, kitabım, kalem-kağıdım olmaksızın üç gün boyunca tek başıma tuttular. İnsan hakları kurumlarımız benimle ilgilenirse iyi olur.”
Bager Sayak
Sincan 1 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan Bager Sayak, 3 Nisan 2023 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Sizin aracılığınızla deprem ve sel felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlara rahmet, yakınlarına ve halkımıza başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Evlerini barklarını yitiren yaralılara da geçmiş olsun diyor, kendilerine acil şifalar diliyoruz. Politik tutsaklar olarak deprem bölgesindeki halkımıza maddi-manevi destek olmak isteğimizi bir dilekçe ile hapishane müdürlüğüne ilettik; fakat kabul görmedi. Talebimiz reddedildi. Böyle olsa da, halkımız bilmelidir ki, yanlarındayız.”
MEKTUBU GELENLER:
Habibe Eren – Sincan Kadın Kapalı Cezaevi
Zilan Demir – Manavgat S Tipi Cezaevi
Orhan Çaçan – Antalya S Tipi Cezaevi
Bager Sayak – Sincan 1 nolu Yk. Güv. CİK
Salman Gözelyuz – Sincan 1 nolu Yk. Güv. CİK
Kenan Avcı – Sincan 2 nolu Yk. Güv. CİK