‘Erdoğan sayesinde’ yazılı stickerlar hazırlayan ve ardından gözaltına alınan Mahir Akkoyun ile konuştuk. Akkoyun, iktidarın kendi yarattığı ekonomik ve toplumsal yıkımın gündemde olmasını istemediğini belirterek amacının eylem birlikteliği örmek olduğunu söyledi
Meltem İnci
Koronavirüs salgını, ardından AKP-MHP iktidarının yaratmış olduğu ekonomik kriz, Mereş (Maraş) merkezli depremler ve yaklaşan seçimler. Yurttaşlar artık AKP iktidarının yaratmış olduğu tüm kaos ve katliamlar nedeniyle daha yüksek sesle tepkilerini dile getiriyorlar. Tepkilerin dile geldiği birincil araç ise öncülüğünü çoğunlukla gençlerin yürüttüğü sanal medya platformu Twitter. Gençler, gelecek kaygılarını, ekonomik krizin insanlar üzerinde yarattığı sorunu dile getirerek yeni bir dijital eylem yaratıyorlar. Onlardan biri de, ekonomik krizin boyutlarını gözler önüne seren “Erdoğan sayesinde” sözüyle yaptığı stickerlerla gündemimize gelen Mahir Akkoyun isimli genç.
Akkoyun’un tasarladığı stickerler çok kısa sürede ekonomik krizin gözle görülür oranda olduğu market, pazar raflarında yerini aldı. Bu ilginin ardından stickerları tasarlayan Akkoyun gözaltına alındı ve tepkiler nedeniyle aynı gün serbest bıraktı. Mahir Akkoyun ile stickerları hazırlama sürecini, yaklaşan seçimleri ve gençlerin neler istediğine dair konuştuk.
- AKP-MHP iktidarının yaratmış olduğu ekonomik kriz, toplumun her tarafına sirayet etmiş durumda. Siz de buna karşı, seçimler yaklaşırken “Erdoğan sayesinde” sözünü içeren stickerlar hazırladınız. Bu fikir nasıl ortaya çıktı?
Daha önce birçok benzer çalışma yaptım. Bu çalışma da o çalışmaların doğal bir sonucuydu. Örgütlü mücadele içinde birçok kez sticker ve afiş yapıştırmak, bildiri ve broşür dağıtma gibi fiileri yapmış biriyim. Bu birikimimi tasarım anlayışım ile birleştirerek hepimizin alışkın olduğu eylem yöntemlerini daha farklı şekilde yorumladım. Önemli olan tasarım ve o tasarımın uygulanacağı mecranın mantıksal ilişkisiydi. İnsanların ilgisini çeken bu tutarlılık oldu.
- İktidar, kendisini eleştirilemeyen bir dogma olarak görüyor. Gözaltına alınmanızın sizin gözünüzde anlamı nedir?
İktidar kendi yarattığı toplumsal ve ekonomik yıkımın gündemde olmasını istemiyor. Bunu istememekte de haklılar çünkü kaybettiklerinde birçok büyük sorunla karşılacakları bir seçime gidiyorlar. Elbette yoksulluğa, sefalete, işsizliğe ve buna benzer birçok soruna dair yükselen bütün sesleri kesmeye çalışacaklar. Bana yaptıkları da bunun bir yansımasıydı, şaşırtıcı bir şey sayılmaz.
- Oldukça çok konuşuldu, bireysel değil aslında toplumsal bir meseleye destek oldunuz yaptığınız işle. Peki, bir genç olarak siyasi partilerin gençlere yönelik bakış açısını ve politikalarını nasıl buluyorsunuz?
Türkiye’de 3.5 milyon genç işsiz ve yine milyonlarca genç gelecek kaygısı ile uğraşmakta. İş bulabilenler kendilerini şanslı sayarken, buldukları işlerde kölelik koşullarında çalışıp çok düşük ücretlerle yaşamlarını sürdümek için çabalıyorlar. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Gençlerin artık kendi toplumsal güçlerinin farkına varıp siyasal bir iddia ile hareket etmesi lazım. Bunun da yolu sınıf siyasetinden geçiyor. Tek tek partilerin gençlere yönelik bakışlarını değerlendirmektense böyle bir genel yaklaşımı daha doğru buluyorum.
- Siz de Türkiye’de yaşayan bir genç olarak, neler istiyor ve bekliyorsunuz?
Gençliğin tamamı adına konuşamam ama bir genç olarak kendi adıma konuşabilirim. Ben gençlerin mezun olduklarında kölelik koşullarında çalışmadıkları, iş bulabildikleri, özerk ve bilimsel temelle oluşturulmuş üniversitelerde örgütlenebildikleri ve eğitim görebildikleri, siyasetin içinde yer alabildikleri ve gelecek kaygısıyla yaşamadıkları bir ülke istiyorum.
- Partilerin iletişim stratejilerini nasıl buluyorsunuz? Geleneksel iletişim yollarıyla ve gençlere uzak bir dille propaganda faaliyetleri mi gerçekleştiriliyor? Siz tam bu sırada yaratıcı bir yolla karşımıza çıktınız. Bu açıdan nasıl yollar oluşturabilir
Açıkcası bütün bu stratejileri değerlendirebilecek bir vaktim ve kaynağım yok. Ama genel olarak seçim kampanyalarının seçim kazandırabildiği iddiasına katılmıyorum. Bir seçimi kazabilmek için birçok farklı etmene ihtiyaç var, çok iyi bir iletişim ve çok iyi bir kampanya bile seçim kazandırmayabilir. Siyasete reklam stratejisi yönüyle bakmamak gerekiyor, siyaseti yönlendiren, değiştiren ve dönüştüren birçok olgu var. Benim yaptığım şey de bu olgulardan birkaçını gündeme getirmek oldu. Derdim sadece seçimi etkilemek değildi, insanların uzun yıllardır atıl kaldığı, tepki vermediği toplumsal sorunları dile getirerek eylem birlikteliği örmekti. Görece bunu başarmış oldum.
Bir kişi tutuklandı
Sadece Akkoyun değil, iktidara yönelik sanal medyada eleştiri yönelten herkes gözaltı ve tutuklama furyasıyla karşı karşıya kalıyor. Onlardan biri de “Distaste” kullanıcı adlı Gökberk Akbulut isimli genç. Akbulut’un sanal medya hesabından AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle Ankara’da tutuklanarak Sincan Cezaevi’ne götürüldüğü belirtildi.