Agirî Barosu Cezaevleri ve İşkenceyi Önleme Komisyonu, Patnos cezaevinde yaşanan hak ihlallerini açıkladığı raporda cezaevi personelinin tutuklulara söylediği ‘Esat Oktay’ın yarım kalmış hayallerini gerçekleştireceği’ sözlerine yer aldı
Agirî (Ağrı) Barosu Cezaevleri ve İşkenceyi Önleme Komisyonu, Patnos L Tipi Cezaevi’nde çok sayıda insan hakları ihlali yaşandığını belirten bir rapor yayınladı. Rapor, mahkumlar ve aileleriyle yapılan görüşmeler, mektuplar ve fakslardan elde edilen bilgilere dayanıyor. Çeşitli konuların altını çizen rapor, ağır hasta mahpuslara tıbbi müdahale yapılmaması, ağız boşluğu aramalarının kullanılması ve hapishane görevlilerinin kışkırtıcı davranışlarına dikkat çekiyor.
‘Hasta tutklular sevk edilmiyor’
Raporda, Patnos Cezaevi revirinde doktor bulunmadığı ve ağır hasta tutukluların hastanelere sevk edilmediği belirtildi. Ayrıca, ağız boşluğunu reddeden mahkumlara zor kullanıldığı ve bunun insanlık dışı bir uygulama olduğu vurgulandı. Raporda, cezaevi yönetiminin yakın zamanda komşu koğuşlardan bazılarını boşalttığı ve tecavüz ve cinsel saldırıdan hüküm giymiş mahkumların kasıtlı olarak bu koğuşlara yerleştirdiği, bu uygulamanın hayatlarını ve akıl sağlıklarını riske attığı belirtildi.
‘Esat Oktay’ın hayalleri’
Rapor ayrıca, cezaevi yetkililerinin mahkûmlara fiziksel ve psikolojik baskı uyguladığı, hapishane görevlilerinin provokatif davranışlarına dikkat çekiliyor ve bazı mahkumların sakallarının zorla kesildiği bilgisi paylaşılıyor. Baş memur ile birlikte hazır kuvvetten sorumlu memurun kendilerine karşı fiziksel ve psikolojik baskı yaptıklarını ve bahse konu kişilerin ‘Esat Oktay’ın yarım kalmış hayallerini gerçekleştireceğiz’ şeklinde beyanlarının olduğu, mahkumların diğer koğuşlardaki tanıdıklarını selamlamak için uzun süreli hücre hapsine tabi tutulduğu belirtildi.
Açlık Grevi
Raporun sonunda, mahkumların bu insanlık dışı uygulamalara tepki olarak 24 Ocak 2023’te açlık grevine başladığı bilgisi yer alıyor. Bu rapor, Patnos Cezaevi’nde yaşanan insan hakları ihlallerine dikkat çekildi ve bu konuda gerekli önlemlerin alınması çağrısında bulunuldu.
Raporda, cezaevi yönetiminin tutukluların aile ziyaretlerini 5 kişi ile sınırlandırdığı, 90 dakika olan aile görüşünün siyasi tutuklular 45 dakika kullanabildiğini, görüntülü görüşme hakkının siyasi tutuklulara tanınmadığına yer verildi.
Raporun devamında Patnos Cezaevi’nde artarak süren hak ihlalleri şöyle sıralandı:
- Keyifli disiplin soruşturmalarının başlatıldığı,
- Yüksek elektrik faturaları,
- Cezaevinde verilen yemeklerin yenilmeyecek derecede kötü olduğu,
- Cezaevinde su sorunun yaşandığı, 25 kişilik koğuşlarda 4 tane banyo kabini bulunduğu, mahpusların banyo yapmaları için iki günde bir 1 saat kadar sıcak su verildiği, koğuşun yarısından fazlasının duş alamadan sıcak sularının kesildiği, hazır su uygulamasında ilk zamanlar her gün kendilerine su verildiğini fakat son haftalarda kendilerine iki günde bir su verildiğini, iki günde bir verilen su miktarının yaklaşık 2-3 litre arasında olduğu, yıkanma için kullanılan şebeke suyunun ise çok kirli olduğu, şebeke suyundan böcek, yonca, taş, çamur gibi birçok yabancı cismin bulunduğu,
- Sevk taleplerinin kabul edilmediği,
- Tutukluların yazdıkları dilekçelerin işleme alınmadığı,
- Yapılan koğuş baskınlarında yapılar aramalarda bilgisayar çıktısı ve el yazısı çalışmalarına ile kitaplara el konulduğu,
- Keyfi aramaların sürekli hale geldiği ve sıklaştığı,
- Birçok tutuklunun infazının bir yılın altına düşmesine rağmen denetimli serbestlikten yararlanamadığı.”
Raporun sonuç kısmında Agirî Barosu’nun şu önerilerine yer verildi:
- “Hak ihlallerinin sonlandırılarak, idarenin pozitif yükümlülüklerini yerine getirmesi,
- İşkence uygulamalarına son verilerek, tutuklulara işkenceye maruz bırakanlar hakkında derhal etkin soruşturma başlatılması,
- Tutuklulara yönelik tecridin sonlandırılması
- Cezaevinde yaşanan hak ihlallerinin önüne geçilmesi,
- Mahpuslara derhal tıbbi bakım ve sağlıklı yaşama hakkının sağlanması,
- Okuma ve yazma materyallerine el konulmasına son verilmesi,
- Ağır hasta tutukluların infazının ertelenmesi, diğer hasta tutukluların ise sağlık haklarının kullanabilmesi sağlanmalı.”
AGİRÎ