Üç hafta önce petrol boru hattında yaşanan kaçak sonucu büyük bir kirlilik ortaya çıkmış, ancak kaçağın ufak bir sızıntı olduğu bildirilmişti. Yapılan bir duyuruda, 15 bin ton petrol atığının temizliği için ihaleye çıkılması dikkat çekti
Êlih coğrafyası uzun yıllardır petrol kirliliğine maruz kalıyor. En son 3 hafta önce BOTAŞ’ın Batman Çayı üzerinden geçen Batman-Dörtyol Ham Petrol Boru Hattı’nda ‘sızıntı’ meydana geldiği duyurulmuştu. Sızıntının ardından bölgeyi besleyen vanaların kapatıldığı ve 3 farklı noktada bariyer sistemleri oluşturularak petrolün yayılımının önlendiği iddia edilmişti. Petrol ‘sızıntısı’ nedeniyle Batman Çayı simsiyah akmaya başladı. Sızıntı diye iddia edilen petrol kaçağının 15 bin olabileceği ortaya çıktı. Batman Çayı’na karışan kirlilik, Dicle Nehri’ne kadar taşındı.
15 bin ton ölüm demek!
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO), Batman Bölge Müdürlüğüne bağlı sahalarda bulunan ‘tehlikeli atıkların’ bertarafı ve geri kazanımı için düzenleyeceği ihale Resmi Gazete’de yayımlandı. TPAO Genel Müdürlüğü’nün konuya ilişkin Resmi Gazete ilanına göre, TPAO Batman Bölge Müdürlüğüne bağlı sahalarda bulunan tehlikeli maddeler içeren toprak ve taşların, tehlikeli maddeler içeren sondaj çamurları ve diğer sondaj atıklarının ve tank dibi çamurların oluşturduğu yaklaşık 15 bin ton tehlikeli atığın bertarafı ve geri kazanımı işi için ihaleye çıkılacağı ve ihalenin 25 Nisan Salı günü saat 14.00’te TPAO Genel Müdürlüğü’nde yapılacağı belirtildi. Bu miktarda bir kirlilik bölgeyi ekolojik bir yıkıma uğrattığı bir gerçek ve bugüne kadar atık suların yeraltına enjekte edilmesiyle bölge yeraltı ve yerüstüyle adeta katliama uğratıldı.
Açıklama yok ihale var!
Êlih’in Girêsîra (Balpınar) beldesinde ‘sızıntı’ yeraltı sularına sızdığı ve beldede bulunan su kuyularından su içilmemesi yönünde uyarılar yapıldı. BOTAŞ’tan yapılan açıklamada ise temizleme ve onarım çalışmalarının ardından boru hattının tekrar devreye alınacağı ifade edilerek, “Batman- Dörtyol ham petrol boru hattının yaklaşık 507’nci kilometresinde meydana gelmiştir. BOTAŞ acil müdahale ekiplerimiz olay yerine sevk edilmiş olup, ekiplerimiz tarafından gerekli çevre tedbirleri alınarak müdahale çalışmalarına ivedilikle başlanmıştır. Çalışmaların tamamlanmasına müteakip petrol boru hattı en kısa sürede devreye alınacaktır” ifadelerine yer alırken bu konuda yeni bir açıklama yapılmazken, duyurulan ihalenin bu kirlilikle olduğu belirtiliyor.
Qubîn ve Hezo yıllarca zehirlendi
Geçmiş yıllarda petrol kirliliği sürekli olarak yaşanırken, 2019 yılında Beşiri ve Kozluk’ta büyük bir kirlilik daha yaşanmıştı. TPAO Batman Bölge Müdürlüğü, Êlih’in Qubîn (Beşiri) ilçesine bağlı Barinç (Bahçeli) köyü yakınlarında bulunan TPAO’ya bağlı Silivanka Üretim Sahası ile Hezo’ya (Kozluk) bağlı Dırşane (Ünsaldı) köyü sınırlarında bulunan TPAO’ya ait petrol sahası bölgede yeraltı sularını ve toprakları kirlettiği ortaya çıkmıştı. TPAO tarafından yapılan açıklamada, “4 adedi (Silivanka 1,3,5 ve 9) Silivanka üretim istasyonunda petrolden ayrıştırılan atık suyun basılması için kullanılmaktadır. Silivanka sahası içinde bulunan Silivanka 1,3,5 ve 9 nolu kuyuların kapasiteleri yeterli gelmediği için sahadan yaklaşık 4 kilometre mesafede bulunan Güzeldere-6 kuyusuna da atık su basma zorunluluğu hâsıl olmuştur. Bu kuyu da TPAO’nun ruhsat sınırları içinde bulunan Güzeldere petrol üretim sahası içinde bulunmakta olup, atık su enjeksiyonu için Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nden enjeksiyon izni alınmıştır” denildi.
Garzan Çayı zehirlendi
Yine 2015 yılı ocak ayında, Êlih’te TPAO ve TPİC’e ait kuyuların etrafında petrol kirliliği tespit edilmişti. Hezo ilçesi yakınlarında bulunan petrol sahasında yıllarca toprağa gömülen zehirli kimyasal atıklar ortaya çıkarken, atıklar Garzan çayına bırakıldı. Hezo ilçesi yakınlarında bulunan Kuzey Arıkaya 2 petrol sahasında yapılan sondajların ardından ortaya çıkan zehirli kimyasal atıklar, kazılan çukurlara doldurularak üzeri toprakla örtüldü. Aradan geçen uzun yıllar sonra toprak örtüsünün bozulması sonrası atıklar gün yüzüne çıktı. Garzan Çayı’nda zaman zaman balık ölümlerinin yaşandığını belirten çevredeki köylüler, zehirli atıkların çocukları ve hayvanlar için büyük tehlike yarattığını belirterek isyan ediyorlardı.
EKOLOJİ SERVİSİ