Torbalı’da gözaltına alınıp tutuklanan Yiğit Üste adlı genç, gözaltına alındığı süreçte ormanlık alana götürüldüğünü ve burada kendisine 6 saat işkence yapılarak ajanlık dayatıldığını söyledi. Üste’nin avukatı Zafer İnci, bu uygulamanın faili meçhul cinayetlerin yaşandığı dönemleri hatırlattığını belirtti.
İzmir’in Menemen ilçesine bağlı Asarlık Mahallesi’nde 5 Ekim tarihinde polisler tarafından düzenlenen ev baskınları sırasında adresinde olmadığı için alınamayan Yiğit Üste (18) 7 Ekim’de Torbalı ilçesinde gözaltına alınmıştı. Bir gün sonra adliyeye çıkartılan Üste, çıkartıldığı mahkeme tarafından “Örgüt adına faaliyet yürütmek” ve “Örgüt propagandası” iddialarıyla tutuklandı.
‘Kafasına silah dayandı, orrmanda işkence edildi’
Üste’nin gözaltındayken ormanlık bir alana götürülerek burada 6 saat boyunca işkenceye maruz bırakıldığı iddia edildi. Üste, yaşadıklarını avukatı ve ailesi aracılığıyla aktardı. Oğlu ile yaptığı görüşmeyi aktaran baba Harbi Üste, evlerine yapılan baskın sırasında kendilerine hakaret edildiğini ve kafasında silah dayandığını söyledi.
Çocuğunun gözaltına alındığını duyduktan sonra emniyeti aradığını ancak “Oğlunuz burada yok” yanıtını aldığını söylen baba Üste, “Torbalı Emniyeti bize başta Yiğit’in kendilerinde olmadığını söyledi. 6 saat sonra oğlumun emniyette olduğunu öğrendim. Avukatımız Yiğit’in görüşüne gittiğinde kafasının şiş, ellerinde ciddi yaraların olduğunu gördü” dedi.
Ajanlık dayatması
Baba Üste çocuklarının anlattıklarını şöyle aktardı: “Torbalı emniyetine götürüldükten sonra sivil bir araç ile yüzleri maskeli 4 kişi beni aldı. Aldıktan sonra bilmediğim bir ormanlık alana götürdü. 6 saat boyunca korkunç bir şekilde fiziki işkenceye maruz kaldım. Kollarımda ciddi morluklar var. Başımda şişkinlikler var. Ajanlık dayatıldı. Polislerin bana ‘PKK üyesi olduğunu kabul edeceksin etmesen bize isim vereceksin. Bizimle çalışırsan biz sana yardımcı olacağız. Kadro olduğunu kabul edeceksin. Biz seni bu şekilde emniyete götüreceğiz. Yoksa seni asla emniyete götürmeyeceğiz. Çıkarın şunun pantolonunu’ dediler. Polis benim pantolonumu açmaya çalışırken yüzündeki maskeyi çıkardı ve ben onu tanıdım. Ona Çankaya TEM şubesinde çalışan bir polis olduğunu söyledim. O da bana, ‘Biz seni çok iyi tanıyoruz. Biz seni havada ararken yerde bulduk’ deyip şiddet uygulamaya devam etti. Adından polis telsizinden anons geçilerek emniyete götürülmem istendi. Sonra yüzümü kapattılar ve emniyete getirdiler. Yüzüm kapalı olduğu için nereye götürüldüğümü bilemedim ancak avukatım beni görmeye geldiğinde emniyette olduğumu öğrendim.”
Sağlık raporu verilmedi
Aradan geçen zamana rağmen çocuğunun kafasında şişlikler ve ellerinde morluklar olduğunu aktaran baba Üste, yapılan işkenceye rağmen sağlık raporu verilmediğini ve bu şekilde adliyeye götürülüp tutuklandığını aktardı.
‘Faili meçhul dönemin uygulaması’
Konuya ilişkin Cumhuriyet Başsavcılığı ve İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi’ne başvuracaklarını aktaran baba Üste, “İşkence insanlık suçudur. İşkence bir çaresizlik örneğidir. Oğlum daha çocuk sayılır ona yapılanları hesabını mahkemede soracağız” diyerek yapılan işkencelere karşı herkesi duyarlı olmaya çağırdı.
Üste’nin avukatı Zafer İncin ise, müvekkilinin vücudunda ciddi morlukların olduğunu belirterek, ormanlık alana götürülüp yapılan bu işkence yöntemlerinin faili meçhul cinayetlerin yaşandığı dönemleri hatırlattığını söyledi.
Kaynak: MA/Ruken Demir