‘Seçime Giderken Neden Yeşil Sol?’ başlıklı panelde konuşan HDP’li vekil Hatimoğulları, depremzedelerin unutulduğunu belirterek ‘Bu depremi görmeyen bir siyaset önümüzdeki süreçte başarılı olma ihtimali yok’ dedi. Yeşil Sol Parti adayı Türkmen ise, ‘Bizim iddiamız bu düzeni değiştirmek ve yeni düzeni inşa etmek’ dedi
Yeşiller Sol ve Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde “Seçime Giderken Neden Yeşil Sol?” başlıklı panel düzenlendi. Panelde Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları Oruç, HDP Seçim İşleri Komisyonundan Sorumlu Eş Başkan Yardımcısı Emirali Türkmen ve Yeşil Sol Parti MYK üyesi Ahmet Asena konuşmacı olarak yer aldı.
Depremzedeler yalnız bırakıldı
Panelde ilk olarak söz alan Hatimoğuları, deprem bölgesinde yaşanan zorluklara ilişkin konuştu. Deprem bölgesinde halkın yalnız bırakıldığının altını çizen Hatimoğulları, “Acımıza bu kadar büyük acı katan şey, bu kadar yalnız bırakılmamızdı. Bizde ilk saatlerden itibaren oradaydık. 3 gün boyunca insanların çığlıklarını duyuyorduk. İnsanlar, içeride ‘bizi kurtarın’ diyor dışarıdakiler ‘biraz dayanın’ diyor. Biz orada büyük bir yalnızlığa terk edildik. Hiçbir zaman yalnızlığı bu kadar iliklerimizde hissetmemiştik. Şu ana kadar toplumsal dayanışma ağları ile geldik ve insanlar orada hala toplumsal dayanışma ile nefes alıyor. İlk 3 gün asker sahaya inseydi çok daha fazla canımızı kurtarabilirdik. Acımızı katmerleyen kamusal alanda yalnız bırakılmamızdı. Elinde kazma küreği olmayan, ağlayan. ‘biz buraya niye geldik’ diyen AFAD görevlisi gördüm. Kentlerimizin yaralarını ülke olarak sarmak, toplumsal dayanışma ağlarını devam ettirmek zorundayız. Depremzedeleri unutmayalım, dayanışma ağlarına katkı verelim. Başta depremzedeler olmak üzere, sesimizi tüm Türkiye’de yankılandırmaya, haklarımızı talep etmeye devam edelim” diye konuştu.
‘Ezilenlerin yoluyuz’
Kürt sorununda barışçıl çözüm ve barış için Yeşil Sol Parti ile yol aldıklarını söyleyen Hatimoğluları, “Bu seçime deprem gerçeğini göz önünde tutarak gitmemiz gerek. Bu depremi görmeyen bir siyaset önümüzdeki süreçte başarılı olma ihtimali yok. Yeni bir kurucu anlayışı başarma imkanı da yok. Bu acılardan sonuçlar çıkarmak zorundayız. Son 10 seneye baktığımızda ne kadar büyük felaketler yaşadığımızı görüyoruz. Karşımızda iki ittifak var. Cumhur ve Millet ittifakı. Bizim yapacağımız şey, HDP’nin kuruluş paradigmasını oluşturan 3’ncü yol. Biz bu iki ittifakın tarihsel olarak yönetme biçimine karşı çıkan ezilenlerin yoluyuz. HDP’nin ‘kapattım’ diyerek kapatılmayacağını Yeşil Sol Parti ile göstermiş olduk.” diye konuştu.
Türkmen: Özgürlük mücadlesi için aday oldum
Ardından söz alan Türkmen, kendisini Ankara’dan milletvekili adayı olduğunu belirtti. Türkmen, tarihsel bir sürecin içerisinde bulunulduğunu belirterek şunları söyledi: “Bir sayfayı 14 Mayıs’ta kapatmak ve hepimizin bu sokaklarda el ele tutuşup sloganlar attığımız, Yüksel caddesinde bir araya geldiğimiz, ‘özgürlüğü yeniden birlikte inşa edebiliriz’ mücadelesini büyütmek için aday oldum. Ben doğrudan demokrasiye inanan bir yaklaşıma sahibim. Yan yana mücadele edersek bu coğrafyaya demokrasi getireceğimizi biliyorum. Türkiye’de trafolara kedi girdi ve ‘Atı alan Üsküdar’ı geçti’ modeli ile karşılaştık. Önceliğimiz bir halk iradesini yükseltmek, toplumsal barış için birlikte yaşamı yeniden inşa etmek, sandığa gidip bu rejimi yıkmak, sandıktan yurttaş iradesinin çıkmasını sağlamak. Oyların sandıktan doğru bir bizimde çıkmasını sağlamak Türkiye’nin temel meselesi haline geldi. Sandıkların nasıl kontrol edileceği endişesi hepimizde var ama bizim de deneyimlerimiz var. İyi bir planlama ve organizasyonla sandık sonuçlarını, sandığa atılan gerçek oyaların topluma ulaşmasını sağlayabiliriz.”
‘Bizim iddiamız bu düzeni değiştirmek’
HDP’ye yönelik kapatma davasını HDP Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başta olmak üzere birçok HDP’linin tutuklandığına, HDP’li belediyelere kayyum atandığını anımsatan Türkmen, “HDP olarak bu süreçte halkımıza ‘sizi alternatifsiz bırakmayacağız’ sözünü verdik. Türkiye her an seçime gidebilir diyerek, 1 yıldır sandıklara sahip çıkma noktasında çalışıyorduk. Şimdi, ‘kader’ diyenleri göndermenin zamanı. Partimize büyük bir sorumluluk düştüğünün farkındayız. Bizi diğer siyasal ittifaklardan ayıran iki temel özellik var. Millet ittifakının bir restorasyondan farkının olmadığı kanısındayız. Bizim iddiamız bu düzeni değiştirmek ve bu düzeni yeniden inşa etmek. Cumhuriyetin 100’ncu yılı itibariyle de demokratik bir cumhuriyet kurabileceğine inanıyoruz. Bu seçimler bunun için büyük bir imkan sağlıyor. Şimdi tek adam rejimini yıkmak zamanı.”
‘Enkazı 14 Mayıs’ta kaldırmak zorundayız’
Panelde son olarak Asena söz aldı. Asena konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Yeşil Sol, 10 sene önce doğanın sömürüsüne, eşitsizliğe, kadınların, emekçilerin sömürülmesine karşı çıkmak için kurulduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti: “HDP üzerindeki baskıların yoğunlaşması ve kapatılması riski ortaya çıkınca bizim için demokratik bir görev doğdu. Demokratik görevimizi yerine getirdik. Bugün seçimlere Yeşil Sol olarak girdik. Kaderin cilvesi, 10 yıl önce hep beraber yapacağımız işi bugün hep beraber yapıyoruz. Önümüzde iki görev var. Birincisi Erdoğan’ı göndermek ama bununla işimiz bitmiyor. Beraberinde bu tek adama dayalı merkeziyetçi yapıyı değiştirmek zorundayız. Deprem yerinden ve yerelden olmayan her şeyin çöktüğünü gösterdi. Biz demokratik Cumhuriyete gitmek zorundayız. Bu politik enkazı bir an önce kaldırıp atmak durumundayız. 14 Mayıs tam da bunun günü. Barış için, ‘Jin jiyan azadî’ diyenlerin haklarını alabilmesi için, tecridin kalkması için bu enkazı 14 Mayıs’ta kaldırmak zorundayız.”
HABER MERKEZİ