Amed ve Êlih yapılan, ‘Kayıplar bulunsun, failler yargılansın’ eylemlerinde 13 yaşındaki Davut Altunkaynak ile 16 yaşındaki Nedim Akyön ve 1994’tekaçırılıp öldürülen TÜM SAĞLIK-SEN’in kurucularından Necati Aydın’ın failleri soruldu
İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed ve Êlih ( Batman) Şubeleri’nin her hafta yaptıkları “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eylemleri bu hafta da devam etti. Amed’de 739’uncu eylemde 4 Nisan 1994 tarihinde Devlet Güvenlik Mahkemesi’ne (DGM) çıkarılan ve serbest bırakıldıktan sonra kaçırılıp öldürülen TÜM SAĞLIK-SEN’in kurucularından Necati Aydın ve Êlih’te ise eylemin 575’inci haftasında 1995 yılında gözaltında kaybedilen 13 yaşındaki Davut Altunkaynak ile 16 yaşındaki Nedim Akyön’ün faillerini soruldu.
Cezasızlık yaygınlaştı
Amed’de Rezan (Bağlar) ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya gelen grup adına konuşan İHD Amed Şubesi Başkanı Abdullah Zeytun, Türkiye’de, gözaltında zorla kaybedilmeler ve faili belli siyasi cinayetlere karşı sürdürülen cezasızlıkla ağır tahribatlar yaşadıklarına dikkat çekti.
Ardından söz alan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Amed Şubesi Eşbaşkanı Şiyar Güldiken, Aydın’ın hikayesine değinerek, “Arkadaşlarımız Necati, Veysi, Hamit, Mehmet Emin, Zeki ve Aziz’lerin yükselttiği mücadele ve direniş bayrağını hiçbir zaman yere bırakmayacağız. Yine söz veriyoruz, bu bayrağı ileriye taşıyacağız” diye belirtti.
Önce gözaltına alındı
Basın metnini okuyan İHD Şube üyesi Fırat Akdeniz de, Aydın’ın, dönemin TÜM SAĞLIK-SEN kurucuları arasında yer aldığını, aynı zamanda Diyarbakır Sağlık-Sen kuruluş yönetiminde yer alarak ilk şube başkanı olarak görev yaptığını hatırlattı. Akdeniz, “27 Mart 1994 tarihinde Diyarbakır ilinde bir akrabasında misafir olarak kalan Necati Aydın ve eşi, misafir olarak kaldıkları evde ev sahipleri ve evde bulunda 5 yaşındaki çocuk dâhil kolluk kuvvetleri tarafından eve yapılan baskında gözaltına alınır. Olaydan dört gün sonra Necati Aydın’ın eşi ve beraberinde gözaltına alınanlar serbest bırakılır” diye belirtti.
Ensesinden tek kurşunla vurulmuş
Necati Aydın’ın 4 Nisan 1994 günü sabah saatlerinde Devlet Güvenlik Mahkemesine (DGM) götürüldüğünü anımsatan Akdeniz, “Akabinde ailenin avukatı savcı ile görüşme yapar ancak savcılık makamı da Necati Aydın için ‘muhtemelen örgüte katılmaya gitti’ cevabını verir” diyerek Aydın’ın ailesinin 8 Nisan 1994 tarihinde savcılıkla yaptığı görüşmede ise herhangi bir bilgi edinemediklerini vurguladı. Akdeniz, “Necati’nin cenazesi 9 Nisan 1994 günü Silvan yolu üzerinde, Kâğıtlı Jandarma Karakolu yakınlarında iki kişiyle birlikte bir tarlada bulunur. Necati Aydının cenazesi Diyarbakır Devlet Hastanesine getirilir. Necati Aydın ile ilgili yapılan otopsi işlemi sırasında vücudunda birçok işkence ve darp izleri olduğu, ensesinden tek bir kurşunla öldürülmüş olduğu yapılan otopsi sonucu tespit edilir” diye belirtti.
Açıklama, oturma eylemiyle son buldu.
Cinayetlerin sorumlusu devlettir
Êlih’te ise Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde toplandı. Açıklamayı okuyan İHD Şube Yöneticisi Zeki Tangüner, gözaltında kaybedilen 13 yaşındaki Davut Altunkaynak ile 16 yaşındaki Nedim Akyön isimli çocukların kemiklerinin 21 yıl sonra Mêrdîn de bulunduğunu hatırlatarak, “Dargeçit ilçesi Dîlan Köyünde bulundu. Derneğimizin Mardin şubesine 10 Nisan’da yapılan başvuru üzerine kemiklerin İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği; yapılan DNA testi sonucunda kemiklerin bu çocuklara ait olduğu kesinlik kazanmıştır. Geçmişten bugüne coğrafyamızda yaşanan insan hakları ihlallerini Davut Altunkaynak’ın ağabeyi Kazım Altunkaynak şu sözlerle dile getirmiştir. ’Türkiye’de adaletin olmadığını bir kez daha gördük. Yıllar sonra 13 yaşındaki kardeşimin kemikleri bulundu ama failleri hala yargılanmıyor. Adaletin olmadığı çok açık ortada değil mi?’ Düşünün bir aile çocuğunun cenazesine ulaşabiliyor tepkisini ‘sevinsek mi, üzülsek mi, bilemedik’ şeklinde ortaya koyuyor. 28 Kasım 2015’te aramızdan alınan Tahir Elçi suikastına ilişkin; faili meçhul kalmayacaktır, sözlerine fail veya faillerin ortaya çıkarılmaması faili meçhule bir adım daha yaklaşıldığını gösteriyor. Her zaman dillendirdiğimiz gibi faili tespit edilemeyen tüm cinayetlerin sorumlusu devlettir” ifadelerini kullandı.
Açıklama oturma eylemi ile son buldu.
HABER MERKEZİ