Ankara Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan gazeteci Dilan Oynaş’ın infazı dördüncü kez yakılarak tahliyesinin önüne geçildi
Ankara Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde 2016 yılından bu yana “örgüt üyesi” iddiasıyla tutuklu bulunan gazeteci Dilan Oynaş, tahliye edilmesi gerekirken, infazı dördüncü kez yakıldı.
İlk olarak 26 Nisan 2022’de cezası biten Oynaş, 27 Nisan’da kurula çıkarılarak “iyi halli “olmadığı gerekçesiyle infazı yakıldı. 21 Temmuz 2022’de ikinci kez kurula çıkan Oynaş, bu kez de dayatılan “pişmanlığı” kabul etmediği için infazı yakılarak ve tahliyesi 6 ay uzatıldı. 21 Ocak’ta üçüncü kez toplanan İdare ve Gözlem Kurulu, Oynaş’a verilen disiplin cezasını gerekçe göstererek, tahliyesini üçüncü kez engelledi. Son olarak 27 Mart’ta dördüncü kez toplanan kurul, bir kez daha “pişmanlık” dayatmasını kabul etmediği için Oynaş’ın tahliyesini engelleyerek, 6 ay daha uzattı.
Baskı üstüne baskı
Kızının yaşadıklarını anlatan baba Vahap Oynaş, var olan hukuksuzluğun İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin cezaevlerine yansımaları olduğunu söyledi. Oynaş, “ 2016 yılında OHAL döneminde kızımın görüşüne birkaç kez gittim ancak görüştürmediler. En son görüştüğümde ise bulunduğu koğuşa baskın yapıldığını söyledi. Açlık grevi sürecinde sürekli arama adı altından baskı yapılmış. Mektup ve kitaplar zamanında verilmiyor” dedi.
Telefonda gürültü olunca ceza!
Cezaevinde kış ortasında battaniyelerinin toplatıldığını aktaran Oynaş, “Amaç eziyet vermek. 3 ay önce kızım aradı ve ‘Bir ay iletişim cezası aldım. Beni merak etmeyin’ dedi. Ceza ise daha önceki telefon görüşmesi sırasında benim dışımda başka seslerin gelmesi gerekçesiyle verildi. Bizim ev kalabalık olduğu için kızımla yaptığım telefon görüşmelerinde çocuk sesleri geldiği için bu cezayı aldı.”
30 yıllık tutukluların infazları yakıldı
Hak ihlallerine karşı Sincan Cezaevi önünde açıklama gerçekleştirdiklerini belirten Oynaş, “Tek derdimiz cezaevlerinden cenazelerin çıkmaması. Onlarca kadın ve erkek intihar süsü verilerek, cezaevinde öldürülüyor. Binlerce hasta tutuklu var. Bunların tahliye edilmesini istiyoruz” diye belirtti. 30 yıllık tutukluların infazları yakıldığı için tahliye edilmediklerini hatırlatan Oynaş, bu hafta kızının görüşüne gittiğinde 30 yıllık 2 tutuklunun infazının yakıldığını öğrendiğini aktararak, “Bu infazlar neden yakılıyor?” diye sordu.
‘Bu yüzyıl Kürtlerin’
Adalet Bakanlığı Bekir Bozdağ imzasıyla Ocak ayında hasta tutuklular için yayımlanan genelgeyi hatırlatan Oynaş, genelgenin siyasi ve Kürt tutukluları kapsamadığını ifade etti. İmralı tecridinin kaldırılması gerektiğini vurgulayan Oynaş, “Bu yüzyıl Kürtlerin yüzyılı. Kürtlere tarihi bir rol ve misyon düşüyor. Bu seçimde sistemin değiştirilmesi ve gerçek anlamada adaletli bir yönetimin gelmesi gerektiği düşüncesindeyim. El ele vererek, bu zulme ve haksız politikalara dur diyelim” çağrısında bulundu.
HABER MERKEZİ