Gazeteci Soxan Mîrza, ‘Fransa’daki mahkeme kararı sonrasında halk hükümetin Kurdistan halkına hizmet etmediğini gördü’ dedi. Mîrza, KCK’nin eylemsizlik kararına rağmen Türkiye’nin Federe Kurdistan ve Rojava’ya saldırılarının devam ettiğini de belirterek ”Kurdistan topraklarını işkal etme hayalleri var’ dedi.
Mereş’te (Maraş) yaşanan ve on binlerce insanın yaşamını yitirdiği depremlerin hemen ardından KCK eylemsizlik kararı aldığını ve kararını yaklaşan seçimlerle birlikte de bu süreç boyunca uzatacağını duyurdu. Ancak alınan eylemsizlik kararına rağmen Türkiye Güney Kurdistan ile Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik karadan ve havadan saldırılarını aralıksız sürdürdü.
Gazeteci Şoxan Mîrza, Türkiye’nin devam eden saldırılarını ve Federe Kurdistan’daki gelişmeleri JINNEWS’den Sema Çağlak’a değerlendirdi.
Mahkeme kararı sonrası halk gerçeği gördü
federe Kurdistan’ın durumuna değinen ve hükümetin halkın çıkarlarını gözetmediğini belirten Mîrza, Türkiye ve Federe Kurdistan hükümeti arasındaki petrol satışı ve yapılan 50 yıllık anlaşmaları hatırlattı. Irak’ın itirazı üzerine Uluslararası Tahkim Mahkemesi’nin anlaşmayı iptal etmesi ve sonrasında yaşanan gelişmeleri değinen Mîrza, “2000 yılı sonrasında Kurdistan Bölgesi Hükümeti, Kurdistan petrolünü bağımsız ekonomi adı altında satarak iyi bir yaşam sözü halka verdi. Ancak Türkiye ve Kurdistan Bölgesi arasında yapılan anlaşma sürecinde neler yaşandı bilinmiyor. Kurdistan Hükümeti halka verdiği sözü tutmadı. Özellikle KDP halkın yaşam koşullarını çok zorladı. Petrol gelirleri sadece bölge yetkilileri ve onların ailelerine gitti. Türk devleti de kendi çıkarları için kullandı. Fransa’daki mahkeme kararı sonrasında halk Kurdistan Bölge Hükümeti’nin ve siyasetçilerin Kürdistan halkına hizmet etmediklerini ve sadece kendi çıkarlarına göre hareket ettiği gerçekliğini gördü” dedi.
‘Halk iki yönlü saldırı altında’
Federe Kurdistan halkının 30 yıldır yanlış bir siyasetle karşı karşıya olduğunu söyleyen Mîrza “Son zamanlarda gündeme gelen ‘bağımsız ekonomi’ adı altındaki politikaların yanı sıra Güney Kurdistan’da siyasi ve toplumsal sorunlar öne çıktı. Birçok gazeteci ve eylemci şiddet ve işkence ile gözaltına alınıp tutuklandı. Yani Türk devletinin saldırılarının yanı sıra Kurdistan Bölgesi yetkilileri de halka saldırılarını sürdürüyor, iki yönlü saldırı altında halk.”
‘Kurdistan topraklarını işkal etme hayali var’
Türkiye’nin Kürt halkına karşıt politikalarının uzun bir geçmişe sahip olduğunu söyleyen Mîrza, “Eğer Türk devletinin çıkarları yoksa tüm Kürtleri terörist olarak görüyor. Türk devleti Kürt halkını yok etme kararı almış ve hem Güney Kurdistan’a hem de Rojava’ya saldırılarını sürdürüyor. Güney Kurdistan’a daha çok insansız hava uçakları ve örgütlediği ajan ağları ile saldırıyor. İşgal ve faşist zihniyet hiçbir insani ölçü ve ilke tanımıyor ve Kurdistan topraklarını daha fazla işgal etmek istiyor. Özellikle Güney Kurdistan, Türkiye için çok önemli ve Kurdistan topraklarını işgal etmek için büyük hayalleri var. Kurdistan sınırında karakol ve üsleri var ve Medya Savunma Alanlarına saldırıyorlar. Direniş mevzilerine birçok kez yasak kimyasal silahlarla saldırıyorlar, Kürt gençlerini hedef alıyorlar. Yıllardır Kurdistan Bölgesi sınırındaki köyleri bombalıyor. Bunun sonucunda köylülerin birçok bağ-bahçesi zarar gördü ve köyler boşaltıldı. En önemlisi de buna karşı ne Kurdistan Bölgesi ne de Irak Hükümeti bu saldırılara karşı sesini çıkarıyor. Bir tutum almıyorlar” diye konuştu.
‘KCK’nin kararı insani’
KCK’nin aldığı eylemsizlik kararına dikkat çeken Mîrza, “Kuşkusuz böyle kararları Kürt Özgürlük Hareketi birçok kez aldı. KCK birçok kez ateşkes kararı aldı. En son da deprem sonrası böylesi bir karar aldı. Bu yaşanan acılar karşısında insani ve ahlaki bir tutum. Ancak Türk devleti her zamanki gibi, gerillaya, halka saldırılarını sürdürdü. AKP-MHP, Kürt halkına yönelik düşmanlığını sürdüreceği görülüyor. Dünyanın her yerinde özgürlük ve barış isteyen Kürtler işgalci Türk devletine karşı tutum sahibi. Kuskusuz Güney Kurdistan’da da Türkiye’nin saldırıları kınandı ve KCK’nin kararı değerlendiriliyor. KCK’nin kararının tamamen insanı halkalarına saygı temelinde olduğu belirtiliyor” ifadelerini kullandı.
‘Düşmanca saldırılar devam ediyor’
Türkiye’ni sadece toprakları işgal etme şeklinde değil, birçok özel savaş yöntemi ile Kurdistan’a saldırdığını dile getiren Mîrza, devamla şöyle dedi: “Çünkü onlar ülkelerini Kurdistan toprakları üzerine kurmuş ve tarih boyunca da Kürtleri egemenlikleri altında tutmak istemiş. Kürtlerin varlığı ve hakları yok sayılmış. Bu yüzden de 50 yıldır halk savunma güçleri Türkiye’nin saldırılarına karşı mücadele ediyor. Güney Kurdistan halkı gerillaya destek veriyor. Ancak hükümet ve yetkililer Türkiye’nin saldırılarına karşı bir tutum almıyor. Türk devletinin bu düşmanca saldırıları devam ediyor.”
‘Kürtler tüm çelişkilerini bir tarafa bırakmalı’
Mîrza son olarak, “Şimdi Güney Kurdistan’da halk Türkiye’de yapılacak seçimleri bekliyor ve Erdoğan’ın gitmesini istiyor. Yeşil Sol Parti’nin seçimlerde kazanmasını istiyor. Kuzey Kurdistan’daki halkımızın demokratik haklarına kavuşmasını bekliyor. Bu yıl Lozan Antlaşması sona eriyor. Kürt halkının bu yüzden tüm çelişkilerini bir tarafa sırakması gerek. Kürt halkının bölgede yaşanacak değişimlere hazır olması gerek. Çünkü Lozan gibi yeni bir anlaşmanın yapılması gündemde. Son yıllarda Kürtlerin elde ettiği kazanımlar büyük zarar görebilir” değerlendirmesi yaptı.
HABER MERKEZİ