Yeşil Sol Parti Kadın Meclisi’nin Seçim Beyannamesi’nde, kadınların baskılara karşı seçeneksiz olmadığı vurgulanarak, ‘Direnişten isyana, isyandan inşaya; kadın dayanışması ile değiştirmeye geliyoruz’ mesajı verildi
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Kadın Meclisi, 14 Mart’ta gerçekleştirilecek seçimlere dair Kadın Beyannamesi’ni, Ankara’da bulunan bir otelde gerçekleştirdiği renkli etkinlikle açıkladı. Kürtçe “Dîsa jin, dîsa jiyan”, Türkçe ise “Buradayız kadınlarla değiştireceğiz” sloganıyla seçim kampanyasının startını veren Yeşil Sol Partili kadınlar, Seçim Beyannamesi’ni de Kürtçe ve Türkçe hazırladı.
İki dilli Kadın Seçim Beyannamesi, mor kapaklı kitapçık olarak iki dilli basıldı. Kadınların tüm baskı ve saldırılara karşı her yerde olduğu vurgulanan beyannamede, “Baskılarla bizi kuşatma altına almaya, nefessiz ve savunmasız bırakmaya çalışanlara karşı her yerdeyiz! ” denildi.
Değiştirmekte kararlıyız
Kadınların erkek ittifakına karşı yeni yaşamı inşa edeceği belirtilen beyannamede, “Bizler her türlü ezilmeye, sömürülmeye karşı eşitlikte ve özgürlükte ısrarlıyız, kadınlarla birlikte değiştirmekte kararlıyız. Çünkü biliyoruz ki bizlere yalnızca ölüm ve zulüm vadeden erkek egemen bu düzeni ancak kadınlarla birlikte değiştirebiliriz” diye belirtildi.
Seçeneksiz değiliz
Kadınların seçeneksiz olmadığının altı çizilen beyannamede, “Büyük seçenek önümüzde; partimizin Üçüncü Yol’u kadınların özgürlük yürüyüşünün yoludur. Hayatın içinden, özgürlükçü ve demokratik bir cumhuriyet için biz hazırız!” diye kaydedildi.
Kadınlara değiştirmeye geliyoruz
Eşit ve özgür bir toplum için “daha çok kadın, daha çok yaşam” başlığına yer verilen beyannamede, “Sözümüzü, düşüncelerimizi, kararlarımızı, eylemlerimizi yargı şiddetiyle bastırmak isteyenlere karşı mücadele ediyoruz. Çağrımız rantçı, tekçi ve cinsiyetçi siyasetlere karşı toplumumuzu kadın özgürlükçü ve eşitlikçi partimizin rengârenk yapraklarıyla yeniden örmeye. Kadınların dayanışmasından ve mücadelesinden öğrendiklerimizle eşit ve özgür bir toplumu hep birlikte inşa edeceğiz. Gücümüz, inancımız, umuduz var! Hayatlarımız hakkında kendimiz karar almak için kadınlarla değiştiremeye geliyoruz!” denildi.
Yürüyüşümüz demokrasiye doğrudur
Güçlü demokrasinin kadın özgürlüğü ve çoğulculuğun temsiliyle mümkün olduğuna işaret edilen beyannamede, “Yürüyüşümüz demokrasi ve eşitliğe doğrudur! Partimiz ile meclis; kadınların, emekçilerin, halkların, gençlerin, LGBTİ+’ların, engellilerin, çocukların, kültürlerin, inançların, tüm ezilenlerin meclisi olacak. Meclisi herkesin kendini kendi kimliği, dili ile ifade edebildiği çoğulcu bir yapıya kavuşturmaya geliyoruz!” vurgusu yapıldı.
Demokratik Cumhuriyet için geliyoruz
Yerel demokrasi güçlenmeden gerçek demokrasinin güçlenemeyeceği belirtilen beyannamede, “ Yerel demokrasiyi büyütmeyi ve kadın meclislerinin, inisiyatiflerin, sendikaların, meslek örgütlerinin, sivil toplum örgütlenmelerinin kent yönetimlerinde, söz ve karar mekanizmalarında yer almasını savunuyoruz. Belediyeleri, kenti ve tüm yaşam alanlarını betona gömen politikalara karşı kentlerimizi ekolojik, yaşanılabilir alanlar haline getirmeyi hedefliyoruz. Kadınlar olmadan yerel demokrasi olmaz, yerel demokrasi olmadan da demokratik bir cumhuriyet olmaz! Biz kadınlar Demokratik Cumhuriyeti için geliyoruz!” denildi.
Kayyum siyasetini ret ediyoruz
Belediyelere atandıktan sonra ilk icraatı kadın kurumlarını kayyumlara karşı “Kadın düşmanı kayyımlar gidecek!” mesajı verilen beyannamede, “Yerellerin geçmiş deneyimlerini, emeğini ve öz gücünü yok sayarak toplumu savunmasız bırakan kayyımlar, önce kadın çalışmalarımızı hedef aldı, kadın kurumlarımızı kapattı. Oysa kadınların, çocukların, yaşlıların, engellilerin, kısacası tüm toplumun ihtiyaçlarını sokaklarda, mahallelerde, yaşamın içinde olan biz kadınlar en iyi biliriz. Bu yüzden kayyım siyasetini reddediyoruz. Kadınların aktif katıldıkları ve örgütlendikleri yerel demokrasiyi adım adım inşa ediyoruz” ifadelerine yer verildi.
Yönetirken de birlikte olacağız
Eşbaşkanlık sisteminin kadınların mor çizgisi olduğunun altını çizilen beyannamede, “Yaşasın birlikte eşit yönetim!” sloganına yer verildi. Devamında ise, “Nasıl ki yaşarken birlikteyiz, yönetirken de birlikte olacağız! Tarihsel büyük kazanımımız olan eş başkanlığı savunmaya devam ediyoruz! Eşit temsiliyet ve katılım için eş başkanlığı siyasetin ve yönetimlerin bütün kademelerinde uygulayacağız. Kadınları bir yönetim ve karar verme iradesi olarak gören partimiz ile eşitliğe doğru yürümek için geliyoruz!” diye belirtildi.
Kadın Bakanlığı kurmaya geliyoruz
Meclis’te erkek siyaset değil, demokratik siyaset için kadınların zamanı olduğu vurgulanan beyannamede, şunlar belirtildi: “Erkek-devlet-sermayenin yarattığı krizler siyasetin kurucu öznesi olan kadınlar olmadan çözülemez. Siyasetin toplumsallaşması için özgürlükçü bir mücadele yürütüyoruz. Kadınların siyasette ve bütün karar mekanizmalarında daha çok olmasını sağlayacağız. Kadınlarla ilgili tüm sorunlara doğrudan kadınların ve kadın örgütlerinin çözüm geliştirdiği Kadın Bakanlığını kurmaya geliyoruz!”
Tarafsız ve bağımsız yargı için geliyoruz
Kadınların ve kadınların belirleyiciliğinin olmadığı Anayasa’ya “hayır” diyerek, “Bütün kimliklerin, dillerin, inançların tanındığı ve güvence altına alındığı demokratik anayasa için birlikte çalışacağız. Eşit yurttaşlık temelinde özgür bir şekilde yaşamak için demokratik bir anayasayı kadınlarla birlikte, kadınların hayatları, talepleri, hayalleri ile hazırlamak için geliyoruz!” vurgusunda bulunan Yeşil Sol Partili kadınlar, beyannamenin “Erkek adalet değil, gerçek adalet!” başlığında ise şu ifadelere yer verdi: “Mahkeme salonları şiddet faillerini ve katil erkekleri yargılayan yerler değil, kadınları yeniden şiddete maruz bırakan yerler haline geldi. Kadınların ihtiyaçlarını ve hakikatlerini esas alan yeni bir adalet anlayışı için gerekli tüm adımları atacağız. Gerekli düzenlemeler yapılarak, KHK’li emekçilerin, Barış Akademisyenlerinin işlerine iadesini, siyasi tutsak kadınların serbest bırakılmasını, siyasallaşmış yargı şiddetiyle yurt dışında yaşamak zorunda bırakılanların geri dönmesini sağlayacağız. Kadınların ve tüm toplumun haklarının korunması için tarafsız ve bağımsız yargı ve gerçek adalet için geliyoruz.
Kürt sorunun çözümü masada
Onurlu barışın kadınların büyük yürüyüşüyle geleceği belirtilen beyannamede, şunlar belirtildi: “Yüzyıllardır bu topraklarda inkâr edilen, asimilasyon politikalarıyla dili ve kültürü yok sayılan, bin bir emek ve bedelle bugünlere gelen Kürt halkının özgürlük mücadelesi var. Savaş ve şiddet politikaları Kürt halkının mücadelesine engel olamadığı gibi Kürt sorununa çözüm de olmuyor. Savaş yaşamlarımızı, sevdiklerimizi, doğamızı çalıyor. On yıllardır devam eden bu savaşın hem mağduru hem direnenleri olarak biz kadınlar barışın ne olması gerektiğini en çok bilenleriz. Kürt sorununun çözümünün ancak masada, muhatapları ile yapılan müzakerelerle çözüleceğini söylemeye devam ediyoruz. Haklarımızın tanındığı, yasal güvenceye altına alındığı bir demokratik çözüm masasında biz kadınlar kurucu özne olarak yer almaya, bu ülkeye onurlu barışı kadınların büyük yürüyüşüyle sağlamaya geliyoruz!”
Halklarla dostane ilişki
Dış politikada barış siyasetini savunan kadınlar, “Kadın mücadelemizi halkların birlikte yaşamı üzerine kuruyoruz. Dış politikada militarizme, kutuplaştırmaya, savaş ve işgal politikalarına karşı çıkıyor, sorunların müzakere ile çözülmesini savunuyoruz. Erkek egemen iktidarlar tarafından kışkırtılan savaşlara dur demeye ve tüm halklarla her türlü dostane ilişkinin kurulmasını sağlamaya geliyoruz!” mesajı verildi.
Savaşa değil yaşama bütçe
Bütçenin cinsiyet eşitliği temelinde yapılacağı belirtilen beyannamede, “Türkiye halkları her geçen gün yoksullaşırken, iktidar saraylar yaptırmaya, kendini ve yandaşlarını zenginleştirmeye devam ediyor. Yoksulluk ve yoksunluk ise en çok kadınların hayatını vuruyor! En çok işsiz kalanlar, hayatlarından fedakârlık yapanlar bizleriz. Artık yeter! Bir avuç erkeğin bizlerin emeğini sömürerek zenginleşmesine izin vermeyeceğiz. Eşit, özgür bir şekilde, bu günümüzü ve geleceğimizi güvence altında yaşamak için değiştireceğiz. Savaşlara değil, yaşama bütçe diyoruz. Kadınların ihtiyaçlarını, taleplerini esas alan toplumsal cinsiyet eşitlikçi bütçeler yapmak için geliyoruz!” vaatlerine yer verildi.
Umutlu, eşit bir yaşam
Beyannamenin “Genç kadınlarla birlikte; umutlu, eşit ve özgür yaşama!” başlığında, Yeşil Sol Parti’nin bugünün ve özgür yarınların kurucu gücü olan genç kadınların partisi olduğu belirtildi. Beyannamenin gençlik başlığında şunlar yer aldı: “Her türlü şiddetten uzak hayatta kalma endişesi duymadığı bir toplumsal yaşam için gerekli adımları atacağız. Genç kadınların özgürlükleri ve nitelikli eğitim, sağlık, barınma ve ulaşım hakkı için yürüyüşlerinin gücü ve dinamizmiyle geliyoruz!”
Ekoloji eksenli toplum
Beyannamenin “Ekolojik bir toplum için geliyoruz!” başlığında, erkek egemen kapitalist sistemin rant ve kar için doğaya karşı savaş içinde olduğu belirtilerek, yaşam ve doğanın savunulmasının önemine değinildi. Kadınların yaşam ve doğa için mücadele ettiği vurgulanan beyannamede, “Cudi’de devletin bekası için ormanları yok edenlerin, rant için gözünü Hevsel’e dikenlerin, Ege’de madencilik için zeytinlikleri yok edenlerin, Munzur’un gözelerine kepçeyle girenlerin, Trakya’da sanayii atıkları ile ırmakları kirletenlerin, Karadeniz’de HES’lerle dereleri kurutanların karşısında biz kadınlar yaşam alanlarımızı savunmak için en önde mücadele ediyoruz. Ekoloji eksenli bir toplumu savunmaya ve Demokratik Cumhuriyet’i bu ilkeyle inşa etmeye geliyoruz!” denildi.
Kadınların; erkek-devlet şiddeti, kadın yoksulluğu, özel savaş politikaları, nefret suçlarına son vereceği, özgürlükçü laiklik, engelsiz bir yaşam ve sosyal hakların sağlanması için “Asrın felaket iktidarı” olarak tanımladıkları AKP iktidarını değiştireceği vurgulanan beyannamede, doğa düşmanı politikalara son verileceği, özgürlükçü laik bir eğitim sisteminin hayata geçirileceği, eşit, ayrımsız ve ayrıcalıksız sağlık hakkının sağlanacağı, savaşsız ve sınırsız bir yaşamın inşa edileceği belirtildi.
Yalnız değil, birlikteyiz!
Kadınların yalnız olmadığı, birlikte değiştireceği belirtilen beyannamenin sonuç bölümünde, “Direnişten isyana, isyandan inşaya; kadın dayanışması ile değiştirmeye geliyoruz” başlığı altında şu ifadeler yer aldı: “Erkek egemenliğine, kapitalizme, erkek-devlet şiddetine, emek sömürüsüne, yoksulluğun kadınlaşmasına, yaşam alanlarımızı yok eden ekolojik kırıma karşı biz kadınlar dünyanın her yerinde kendi geleceğimizi inşa ediyoruz. Dayanışma ağlarını örgütleyerek; ülkelerden ülkelere, köylerden ilçelere, beldelerden kentlere dayanışma köprüleri kurarak güçleniyoruz. Depremi felakete dönüştüren AKP-MHP iktidarına karşı kadınlar olarak ülkenin her yerinden ‘Yalnız değil, birlikteyiz!’ diyerek, yaşamı birlikte örmek için yollara düştük.
Şimdi dayanışma zamanı! Şimdi yaşamı birlikte özgürleştirme zamanı! Şimdi jin jiyan azadî zamanı! Buradayız! 2023 baharında Demokratik Cumhuriyet’e kadınlarla birlikte yürüyoruz! Sözümüzle, zılgıtımızla, umudumuzla, gülüşümüzle Hep birlikte değiştirmeye geliyoruz! Buradayız kadınlarla değiştireceğiz.”
ANKARA