İslahiye’de depreme rağmen maden ocağı hız kesmenden çalışmasına devam ediyor. Çadırlarda yaşamak zorunda kalan mahalle sakinleri ise bu duruma tepkili
Mereş merkezli depremlerin ardından büyük bölümü zarar gören Dîlok’un (Antep) İslahiye ilçesine bağlı Haltanlı (Altınüzüm) Mahallesi’nde 2015 yılından bu yana aktif olarak faaliyet yürüten CTC Enerji ve Madencilik firmasına ait İslahiye Boksit Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi’nin, halkın tüm tepkisine rağmen maden çıkarma çalışmaları sürüyor.
MA’dan Delal Akyüz’ün haberine göre Halk depremde binalarının yıkılması nedeniyle çadırlarda yaşamam zorunda kalırken maden ocağından çıkan kamyonlar ve toz yurttaşların yaşam koşullarını daha da kötüleştiriyor.
Durdurulmalı
Yaşanan depremin ardından çadırlarda yaşamak zorunda kalan yurttaşlar, yaşanan kötü koşulların çalışmaları devam eden maden ocağıyla birlikte katmerleştiğini söyledi. Mahalle sakinlerinden Nuriye Uzun (73) ve Kamber Zeki Kaya (63), maden çıkarma işleminin son bulması çağrısında bulundu.
Uzun, maden ocağının verdiği zararları şu şekilde sıraladı: “Gece gündüz korna çalıp gelip, geçiyorlar. Araçlar geçerken sanki her gün deprem oluyor. Çadırlarda kalıyoruz. Yükselen tozlardan etkileniyoruz. Dağ bırakmadılar, ormanı bitirdiler, içtiğimiz suya kadar her şeyi kirlettiler. İnsanlar kanserden ölüyor. Nefes darlığı, astım gibi hastalıklar yaygınlaştı. Biz bu maden ocağının kapatılmasını istiyoruz” dedi.
Toz olumsuz etkiliyor
Maden ocağının kapatılması için eylem yaptıklarında da baskıya maruz kaldıklarını söyleyen Kaya ise madenden yükselen tozun mahalleye döküldüğünü belirterek, “Maden ocağından gelen tozu, toprağı yutuyoruz. Bir köylümüz kanserden öldü. 2016’da babam da kanserden öldü. Bu maden ocağı her tarafa zehir saçıyor” ifadelerini kullandı.
Hayvanlar otlanamıyor
Mahallerinin üzüm yetiştiriciliği ve hayvancılıkla geçimlerini sağladığın vurgulayan Kaya, maden ocağının çıkardığı tozlardan dolayı tarım alanları ve hayvanların etkilendiğini kaydetti.
Maden faaliyetlerinin durdurulması isteniyor
Depremden sonra insanların çadırlarda kalmak zorunda kaldığı için tozdan daha çok etkilendiğini ifade eden Kaya, araçların gece de çalışmasından dolayı sürekli gürültünün olduğunu kimsenin uyuyamadığını söyledi. Kaya, “Köylü olarak bu madene karşıyım. Orman diye bir şey kalmadı. Sel felaketi bunlar yüzünden oluyor. Köylünün canını kurtulması için maden ocağının kapatılmasını istiyorum” diye konuştu.
DÎLOK