Seçim ittifaklarıyla birlikte 6284 sayılı kanunun hedef alınmasına tepki gösteren feminist aktivist Zozan Özgökçe, ‘6284 sayılı kanunun uygulanmaması üzerine yapılmış bir ittifak kadınların öldürülmesine göz yummak demektir’ dedi
Seçim takviminin açıklanmasının ardından siyasi partiler seçimi kazanabilmek için çeşitli ittifaklar kurarken, AKP-MHP’nin yer aldığı Cumhur İttifakına dahil olan Yeniden Refah Partisi (YRP) ve Hür Dava Partisi (HÜDA PAR), içerisinde 6284 sayılı Ailenin Koruması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlemesine Dair Kanun’da değişikliğin de yer aldığı 30 öneri sundu. Kadına yönelik şiddetin, kadın katliamlarının, taciz ve tecavüzün giderek artmasında rolü olan AKP, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilirken 6284 sayılı kanuna sığınmışken, dönem dönem söz konusu kanunu hedef almasına yönelik tepiler de sürdü. Son olarak ittifaka katılan diğer partilerle yeniden gündeme gelmesi ise tartışılmaları yeniden alevlendirdi.
Konuya dair JINNEWS’e konuşan feminist aktivist Zozan Özgökçe, kadın kazanımlarının hedef alınmasına ve pazarlık konusu yapılmasına tepki göstererek, 6284’nin şiddet gören ve görme ihtimali olan kişilerin korunması ve buna ilişkin alınan her türlü tedbiri içermesi bakımından önemli olduğunun altını çizdi.
İttifak kadın haklarını ezmek üzerine kurulmuş
Uzun süre Wan ve çevre illerde kadın hakları alanında çalışan Özgökçe, kanun kabul edilene dek kadınlar olarak sürekli sokaklarda olduklarını hatırlattı. Özgökçe, içerisinde koruyucu niteliğinde maddeler ile kadınları ve çocukları gözeten bir yasa olarak 6284’ü hedef alan Cumhur İttifakı’nı, kadına yönelik şiddetin meşrulaştırılması, yaygınlaştırılması ve kadınların korunmaması için kurulan bir ittifak olarak değerlendirdi. Özgökçe, “İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanunun uygulanmaması üzerine yapılmış bir ittifak kadınların aile içinde, aile dışında, kamusal alanda öldürülmesine göz yummak demektir. Aynı zamanda kız çocukların istismar edilmesini onaylamak demektir. Bu ittifak kadınların ezilmesi, katledilmesi üzerine kurulmuş oluyor” dedi.
Kadınlara ‘oy vermeyin’ çağrısı
Cumhur İttifakı’na özellikle kadınların oy vermemesi çağrısında bulunan Özgökçe, “Kadınları koruyan uluslararası bir sözleşmenin olmamasını şart koşmak ne demek?” diye sordu. Özgökçe, ülkenin yarısının kadınlardan oluştuğunu söyleyerek, her an her kadının şiddete, tecavüze, tacize maruz kalabileceğini dile getirdi. Özgökçe, bunun kadınların korunmasını engellemek olduğuna dikkat çekti.
‘Kanunu değiştirmek rejimi değiştirmekle eşdeğer’
6284’ün doğru bir şekilde uygulandığında kadınların her karakola, her sağlık kuruluşuna ulaşabileceğini anımsatan Özgökçe, şimdilerde uygulamanın çok daraltıldığını söyledi. Özgökçe sözlerine şunları ekledi: “Örneğin Van’ın Erciş ilçesinde bir kadın şiddet görüp ilçede bulunan karakola gittiğinde onu başka bir karakola gönderiyorlar. Yani şiddet gören kadınlar tek bir yere gitmek zorunda kalıyor. Bu, kadınların aile içindeki şiddeti rapor etmelerinin önündeki en büyük engel.” Kadına yönelik artan şiddete dikkat çeken Özgökçe, buna bir dur demek gerekirken şiddeti engellemeye yönelik kanunda değişiklik düşünmenin ülkedeki kadınlar için rejim değişikliği ile eşdeğer tutabileceğine işaret etti.
İktidarın ‘kutsal aile’ tahayyülü
İktidarın çizmek istediği ve kutsadığı aile modelinin aslında bu toplumun tabanında olmadığını söyleyen Özgökçe, illa anne, baba, çocuktan oluşan bir aile yapısı olmadığını; boşanmış kadınların, ebeveynlerden birinin yaşamadığı ailelerin, sadece dede nine ya da ailenin diğer fertleri ile yaşayan bireylerin olduğunu belirtti. Özgökçe, “Yalnız yaşayan çok insan da var. LGBTİ+ bireyler var. Eğer siyaset yapan bir siyasi parti, bir iktidar bunları görmezse zaten görüyoruz ki toplumun çok dışında demeçler veriyorlar. Bu söylenenler ‘Beni ifade etmiyor’ diyen çok kişi var” dedi.
‘Faşizmden öte bir hal’
Özgökçe, son olarak kendine benzemeyen kendi yaşam tarzını benimseyen herkesi, her oluşumu reddeden; bilimden, siyasetten ve insan odaklı olmaktan uzak olarak gördüğü sistem için şu sözlere yer verdi: “Faşizmden daha öte bir hal aldı. Bütün kötülükleri bir arada barındıran bir sistem haline geldi. Bu seçim ne getirecek bilmiyorum ama umut ediyorum ki daha demokratik bir ortam olur artık.”
HABER MERKEZİ