KCK’nin eylemsizlik kararını değerlendiren HDP Milletvekili Tülay Hatimoğlu, ‘Kürt sorunu demokratik, barışçıl yöntemlerle eşit yurttaşlık temelinde çözülebileceği siyasal bir atmosferi hep birlikte oluşturabiliriz. Bu fırsat çok iyi değerlendirilmelidir’ dedi
Yadigar Aygün
Kürt meselesinin demokratik, barışçıl ve eşit yurttaşlık temelinde çözülmesi gerektiğine dikkati çeken Hatimoğlu şunları söyledi: “Bizim en büyük muradımız Kürt sorununun barışçıl, demokratik yöntemler ile çözülmesidir. Demokrasi güçlerinin, aydınların, yazarların, her kesimin ideali 40 yıldır devam eden bu çatışmaların son bulmasıdır. Kürt sorunun barışçıl, demokratik yollar ile çözüme kavuşturulmasıdır. AKP öncesi dönemde de AKP döneminde de ciddi adımlar atılmadığı gibi Dolmabahçe Mutabakatı sonrasında Kürt halkına yönelik çöktürme planı devam etti. Ve Kürtleri neredeyse ellerinden gelse bu ülkeden sürecek, yok edecek, imha edecek. Sınır ötesi operasyonlar hız kesmeden devam ediyor. Ülkemizde bir deprem yaşandı. Bedeli Tüm Türkiye’ye çok ağır oldu. Bu deprem sonrasında bir taraf silahları bıraktı. Savaşan taraflardan biri bu çağrıyı yaptı ama sınır ötesi operasyonlar devam ediyor.”
Kaynaklar savaşa ayrılıyor
Kaynakların savaşa aktarıldığını, savaşın ekonomik krizi derinleştirdiğini belirten Hatimoğlu, savaş politikasında ısrar etmenin en büyük kötülük olduğunu vurguladı. Hatimoğlu şu ifadelere yer verdi: “Ülke çok ağır bir süreçten geçiyor. Çok acı günlerden geçiyoruz. Hayat pahalılığı, ekonomik kriz, geçinememe deprem ile birlikte az konuşulan bir şey ama toplumun yaşadığı büyük sorunlar. Özgürlükler kısıtlanıyor. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçildi, şimdi de 6284 Sayılı Kanun tartışma konusu haline getirildi. Tüm alanlarımıza sirayet eden giderek otoriterleşen ve tekleşmiş erkek anlayışı toplumda hakim kılmak istiyorlar. Türkiye şu an ekonomik, toplumsal her manada uçurumdan yuvarlanıyor. Hala savaşta, sınır ötesi operasyonlarda ısrar etmek kötülüğün gelebileceği en dip noktadır. Bu kadar ağır koşullar içerisinde depremin yaralarının sarılması gerekirken, seçimler yaklaşırken bu sorunlarda ısrar etmek, ‘biz Kürt sorununu çözmeyeceğiz’ demektir. ‘En ağır bedeli ödeteceğiz’ yaklaşımı mesajını veriyorlar.”
Barışçıl yollarla çözülmelidir’
KCK’nin eylemsizlik kararının Türkiye için bir fırsat olduğuna işaret eden Hatimoğlu, bu fırsatın iyi değerlendirilmesi gerektiğine dikkati çekti: “Seçimler ülkede yeni dönemin belirleyişi olacak. AKP seçim sürecini kavgalarla, kaosla kendi lehine çevirmek isteyecektir. Tek taraflı da olsa eylemsizlik kararını olumlu buluyoruz. Eylemsizlik kararının hem deprem hem seçimler süreci için hayırlı olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de barış isteyen, demokratikleşme isteyen gerçekten 2. yüzyılda demokratik cumhuriyeti inşa etmek isteyen kesimler için çok önemli bir fırsat. Bu fırsat çok iyi değerlendirilmelidir.”